'Zorunlu sigortalar sektörü geliştiriyor'

Serhat ALİGİL 

Sigorta sektöründe, özellikle ‘hayat dışı’ alandaki prim üretimde yoğunlaşma zorunlu trafik, kasko gibi oto branşlarında. Bu nedenle prim üretiminin çeşitlendirilmesini için çalışmalar ve tartışmalar bütün hızıyla sürüyor. Sektör temsilcileri temelde ‘varlık’ ve ‘tüketici bilinci’nin artmasına vurgu yaparken, dijitalleşme de büyük olanaklar sunuyor. Bu temel vurguya katılan kişilerden biri olan Aksigorta Genel Müdürü Uğur Gülen, zorunlu sigortaların da sektöre büyük ivme getirdiğini söyledi. 

“Motorlu taşıtlar en sevdiğimiz ve en çok tehdit altında olan varlığımız. Çünkü her yıl milyon tane araç satılıyor” diyen Gülen, bunun dünyada da böyle olduğunu, hatta Avrupa’da binde 500-600 olan araç sahipliği oranının Türkiye’de binde 130 olduğu düşünüldüğünde bu alandaki sigortaların büyük bir potansiyel barındırdığını belirtti. Sağlık, doğal afet, konut gibi branşlarda da önemli gelişmeler olduğunu anlatan Gülen, örneğin DASK’ın yüzde 40’lara ulaşarak iyi gittiğini, bu oranının özellikle ihtiyaç duyulan İstanbul Avcılar gibi yerlerde yüzde 70-80’lere çıktığını söyledi. Risklerin belirginleştiği yerlerde sigortacılığın geliştiğini hatırlatan Gülen, “Ülkemizde ‘Benim başıma gelmez’ diye düşünenlerin oranı hâlâ yüksek. Ancak insanlara ulaştıkça, onlara sigortanın önemini anlattıkça ilgi de artıyor. Bu nedenle sigorta bilincini artırmaya yönelik eğitim faaliyetler her zaman çok önemli” dedi. 

İnsanlar hakkını arıyor 

Sektörün gelişimi açısından zorunlu sigortaların önemine özel olarak işaret eden Genel Müdür Gülen, trafik sigortasının buna iyi bir örnek oluşturduğunu belirtti. Gülen şöyle devam etti: “Kamunun zorunlu sigortaları devreye alması sektörü geliştiriyor. Maden işçilerine yönelik ferdi kaza sigortası buna iyi bir örnek. İnşaat sektöründeki hızlı gelişim nedeniyle bugünlerde inşaat işçilerine yönelik zorunlu ferdi kaza sigortası da konuşuluyor. Yine ‘bina tamamlama’ sigortasının da zorunlu olması gündemde. Bütün bunların toplumsal barışa katkı sağlayacak arayışlar olduğunu düşünüyorum.” İnsanların haklarını savunmaya başlamasının da sorumluluk sigortalarına katkı verdiğini ifade eden Gülen, bu alandaki gelişmeleri de şu tür örneklerle açıkladı: “Zorunlu tıbbi sorumluluk sigortası kapsamında 135 bin doktora ulaştık. Bu branştan önemli miktarda hasar gelmeye başladı. Çünkü geçmişti yanlış tedavi nedeniyle genelde ya hak aranmıyor ya da kayıtdışı yollarda hak aranıyordu. Ama bugün bu değişmeye başladı. Ayrıca örneğin bu rekabet çağında ticaret ya da üretim yapanlar açısından da tedarikçilerinin sorumluluk sigortasının olup olmadığını çok önemli.” 

Kullandığın kadar öde 

Dijitalleşmenin önemine işaret eden Gülen, akıllı cihazların sigortacılığı kolaylaştırdığını ve hız kattığını söyledi. Gülen, şu bilgileri verdi: “Bugün örneğin aldığınız evi sigorta yaptırırken fotoğrafını çekerek incelememiz için bize yollayabiliyorsunuz. Yine örneğin risk teftişini insansız hava araçlarıyla (drone), macera kameralarıyla yapabiliyoruz ve tabletlerle puanlama imkanımız oluyor. Bunlar karar almayı kolaylaştırıyor. Facebook’tan kasko teklifi verir hale geldik. Telematik gibi cihazlar sayesinde de trafik sigortasında ‘kullandıkça öde’ dönemine gideceğiz. Bu şu demek; pazar günü evdesiniz, dışarıya çıkmıyorsunuz o zaman priminiz ona göre olacak. Pazartesi evden çıktınız işe gidiyorsunuz; priminiz az ya da çok riskli yol tercihinize göre değişebilecek.” Gülen ayrıca, Sigorta Bilgi Merkezi’nin Telematikler için yakında ihaleye çıkacağını, uygulamanın birkaç ay içinde başlayabileceğini açıkladı.

Trafik’te fiyat düşecek serbest tarife sürmeli 

Son yasal düzenlemeler sonrası zorunlu trafik sigortasını ve tüketici ve Hazine’nin fiyat indirimiyle ilgili beklentilerini değerlendiren Uğur Gülen, “Serbest tarifeden vazgeçmemek lazım. Fiyatlar düşecektir” dedi. Son yasal düzenlemelerin trafik sigortaları açısından düzgün bilançoların oluşmasını sağlayacağını anlatan Gülen, bunun yabancı ortaklar açısından da çok önemli olduğunu belirtti. Sigortacılığın bir güven ve güçlü sermaye işi olduğunu vurgulayan Gülen, ayrıca zararların bilançolarda tam görünebilmesi için kamu otoritesinin kolaylaştırıcı uygulamalar yapmasına ihtiyaç olduğunu belirtti. Önümüzdeki dönemde sektörün olası sorunları hakkında da yorum yapan Gülen, teröre yönelik teminatların bulunmasında sıkıntı olabileceğini, fiyatların artmasını beklediklerini söyledi.

Yıl sonu prim hedefi 2 milyar lirayı aşmak

Yılın ilk 6 ayında geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 9,7 artışla 970 milyar liralık prim üretimine ulaştıklarını belirten Genel Müdür Gülen, yıl sonu beklentilerini de şöyle ifade etti: “Prim üretimi açısından yıl sonunda 2 milyar lirayı aşmayı hedefl iyoruz. Bu iyi bir büyüme olacak. Kârlılığımız da pozitife dönüyor. Net kâr açısından üç haneli kâr marjı olur görünüyor. Kârlılıktaki iyileşmeler sektör açısından da önemli.”