'Türkiye’nin enerji bağımsızlığı için akıllı şebekeler şart'

Hilal SARI BAŞARAN 

DIŞ HABERLER -

ABD Başkanı Barack Obama’nın başkanlık yarışındaki kilit danışmanlarından olan ve şu anda General Electric Küresel Akıllı Şebeke Strateji Grubu Başkanı olan John D. McDonald, bugün İstanbul’da katılacağı ICSG 2016 Akıllı Şebeke ve Şehirler Kongre ve Fuarı öncesinde Türkiye’nin enerji bağımsızlığı ve akıllı şebekelerin ekonomilere katkıları hakkında değerlendirmelerini DÜNYA’ya anlattı. Türkiye’de enerji verimliliğini artırmak için önemli üç nokta olduğunu aktaran McDonald, yenilenebilir enerji kullanımının artması gerektiğini, Türkiye’nin enerji üretiminin merkezi değil dağınık bir enerji kaynağına dönüşmesinin çok önemli olduğunu ve zaman zaman gerçekleşen elektrik kesintilerinin olmaması için sistemlerin güçlendirilmesine odaklanılması gerektiğini aktardı. Bu üç başlıktaki zorlu engellerin küçük yatırımlarla büyük geri dönüşleri olacağını aktaran McDonald, “Yılda 80 dakikalık bir elektrik kesintisini akıllı teknolojilerle 75 dakikaya kadar indirebilirsiniz, şebekelerin ömrünü görüntüleme teknolojilerine yatırımla uzatabilirsiniz. Yenilenebilir enerjinin yaygınlaşmasıyla hem dünyaya hem ekonomiye katkı sağlayabilirsiniz. Enerji bağımsızlığı için Türkiye de dahil tüm ekonomiler, enerjideki verimliliğini artırmalı. ABD’nin enerji bağımsız bir ekonomiye dönüşmesi enerjide dijital yatırımlarla mümkün oldu” diye konuştu. 

1 dolarlık yatırım 3 yılda 5-6 dolar olarak geri dönüyor 

Elektrik şebekelerinin verimliliğini artırmak için yapılacak 1 dolarlık bir yatırımın 3 yılda 5-6 dolar olarak geri döndüğünü aktaran McDonald, “Şebekelerin sağlığını artık gerçek zamanlı takip edebiliyoruz. Bu da felaketle sonuçlanan başarısızlıkları engelliyor.” değerlendirmesini yaptı. Kaçak elektrik kullanımının da yenilteknolojilerle geçmişe göre anında tespit edilebildiğini aktaran McDonald, ‘akıllı ölçüm aletleriyle’ bir şebekeye yasadışı bir müdahele olduğunda, sistemin bunu anında tespit edebildiğini söyledi. 

Teknoloji, standartlar ve politikalar - hepsi gerekli 

Dijitalleşmenin enerji sektörünü de kökten değiştirdiğine vurgu yapan McDonald, Türkiye’nin enerji verimliliği için yapması gerekenleri ‘üç bacaklı bir tabure’ ifadeleriyle aktardı; teknoloji, standartlar ve politika. “Bu üçü birlikte olmadıkça şehirler akıllı hale gelemez” diyen McDonald, milyonlarca dolar tutarındaki elektrik altyapılarının yaşlanan yatırımlar olduğunu vurgulayarak, akıllı teknolojiler sayesinde bu yapıların ömrünün uzatılabileceğini belirtti. “ABD’de elektrik şebekelerinin ortalama ömrü 42 yıl, fakat bu noktaya gelene kadar birçok hata yapıldı ve hataların bedeli ağır ödendi. Türkiye’de küçük yatırımlarla şebekelerin sağlığını devamlı gözetleyebilecek hale gelebilirsiniz” diye konuştu. İstanbul gibi büyük şehirlerdeki mevcut altyapıların tamamen sıfırdan yenilenemeyeceği gerçeğini görmek gerektiğine de değinen McDonald, “Fakat dünyada birçok şehirde süreç aynı. Ve bu sebeple GE eski ve yeninin birlikte olduğu hibrit sistemlerde ciddi bir uzmanlık biriktirdi. Türkiye’de de yine bu uzmanlık kullanılıyor” diye konuştu. Bugün ISCG 2016'da McDonald, enerjide uygulanabilecek son yenilikleri anlatıyor olacak.

Türkiye'de enerji 'akıllanmaya' başladı 

“Türkiye’nin yeni nükleer enerji tesisi projesi var ve bu ekonomi için çok iyi, fakat Türkiye’de merkezi bir şebeke sistemi benimsendiği için, sanayiciye elektrik iletirken bir kaybınız oluyor. Dağınık enerji tedarik sistemiyle bu kayıplar azaltılabilir” diyen McDonald "GE elektrik transmisyon hatlarında Türkiye’nin ilk üç dijital kontrol sistemini inşa etti, lk gelişmiş elektrik dağıtım sistemini kurduı ve ilk entegre varlık yönetim sistemini hayata geçirdi. GE, Türkiye’nin şebekelerini yenilikçi teknolojilerle akıllandırmaya başladı" diye konuştu.

Paris iklim hedefleri için verimlilik artmalı

Paris’te dünya liderlerinin karbon emisyonlarını azaltma sözü verdiğini belirten McDonald, yenilenebilir enerjilere daha fazla yatırım yapılması gerektiğini belirterek “Türkiye’de güneşten, rüzgardan daha fazla fayda sağlanmalı. Sadece endüstriyel anlamda değil, insanların evlerinin çatısına koyduğu güneş panellerinin yaygınlaşması bile, ülkenin karbon ayak izini azaltmakla birlikte, enerji bağımsızlığına da yaklaştıracaktır” dedi. Eskiden insan ve kamyonlarla gerçekleşen şebeke kontrolllerinin artık akıllı teknojilerle gerçekleşmesiyle de karbon emisyonlarının her yıl binlerce ton azalabildiğini aktaran McDonald, “Artık tek sorumluluğunuz verimi artırmak ve kesintileri azaltmak değil, karbon ayak izini de azaltmak” dedi.