'Türkiye her zaman yatırım yapılmaya açık bir ülke'

Marsh Türkiye CEO’su Kayganacı, sigorta sektörünün daha çok aracılar bazında kâr yapabildiğini belirterek, “Fakat aracılar arasında yaşanan rekabet önümüzdeki dönemde mutlaka konsolidasyon getirecektir. Biz bu ortamdaki fırsatlara bakıyoruz” dedi.

YAYINLAMA
GÜNCELLEME

Dünyanın önde gelen sigorta ve risk yönetimi şirketlerinden Marsh, Türkiye’deki operasyonun büyümesinden memnun. Şirket bu durum neticesinde Türkiye’yi yatırım yapılmaya devam edilecek ülkeler kategorisinde bulunduruyor. 

Marsh Türkiye CEO’su Hakan Kayganacı, “Hem Türkiye’de hem de dünyada brokerlik alanında, sürekli büyüyen ve yenilikler peşinde olan bir firmayız. Uzun yıllardır Türkiye’de olmamız nedeniyle ciddi bir birikimimiz var” dedi. Kayganacı, Türk sigorta sektörün daha çok aracılar bazında kâr yapabildiğinin görüldüğünün altını çizerek, “15 binden fazla acente, 100 civarında brokerin olduğu aracı piyasasında yoğun bir rekabet yaşanıyor. Bu rekabet çerçevesinde kârlılığın, pazar payı mücadeleleri neticesinde önümüzdeki dönemde gerileyeceğini ve bunun peşinden konsolidasyonların geleceğini düşünüyoruz. Biz de böyle bir ortamda potansiyel olabilecek fırsatlara bakıyoruz. Geçmişte oldu gelecekte de bu fırsatlara bakacağız” şeklinde konuştu. 

Marsh Türkiye CEO’su Hakan Kayganacı, sigorta sektörüne yönelik beklentilerini ve Marsh Türkiye’nin hedeflerini DÜNYA ile paylaştı. 

Hakan Kayganacı, Marsh’ın bağlı bulunduğu Marsh & McLennan Şirketler Grubu’nun, 55 binden fazla çalışanı ve 12 milyar doları aşan yıllık geliri ile müşterilerine global çapta profesyonel hizmetler sunduğunu belirterek, Türkiye’de grup içi şirketlerden Marsh’ın sigorta ve risk yönetimi, Mercer’ın insan kaynakları, Oliver Wyman’ın yönetim danışmanlığı ve Guy Carpenter’ın da reasürans danışmanlığı ile 4 ana iş kolunda Türkiye’de hizmet verdiklerini söyledi. Sadece Marsh olarak Türkiye’de 320 kişilik bir ekipleri olduğunun altını çizen Kayganacı, “ Ciddi bir penetrasyonu olan ve hemen hemen her büyüklükteki şirketle çalışan, birkaç yıl önce aldığımız sigortadükkanım.com ile de bireylere kadar inebilecek bir yapımız var” dedi. 

Dolar bazında büyüyemiyoruz 

Marsh Türkiye’nin büyümesinden memnun olduklarını ve grup içinde yatırım yapılmaya devam edilen ülkeler kategorisinde olduklarını söyleyen Kayganacı, “Fakat sektörümüzle alakalı bakarsak, burada iki ana problem var. Biri büyüme TL bazında büyüyor olsak da, dolar bazında büyümüyoruz. 10 yıl önce yapılan öngörülen hızlarda değiliz. İkincisi ise kârlılık. Özellikle sigorta şirketlerinin büyük problemleri olduğunu görüyoruz ve bunun da oto ve otoya bağlı branşlardan gelen ciddi zararlar olduğunu görüyoruz” şeklinde konuştu. 

Türk sigorta sektörün daha çok aracılar bazında kâr yapabildiğinin görüldüğünün altını çizerek, “15 binden fazla acente, 100 civarında brokerin olduğu aracı piyasasında yoğun bir rekabet yaşanıyor. Bu rekabet çerçevesinde kârlılığın, pazar payı mücadeleleri neticesinde önümüzdeki dönemde gerileyeceğini ve bunun peşinden konsolidasyonların geleceğini düşünüyoruz. Bizde böyle bir ortamda potansiyel olabilecek fırsatlara bakıyoruz. Geçmişte oldu gelecekte de bu fırsatlara bakacağız. 2012’de sigortadükkanım. com’u aldık. Dolayısıyla herkesin gündeminde ama doğru şartlara bakarız” dedi. 

Sektörün büyümesine katkı sağlayacak konular 

Kayganacı, Marsh’ın müşterilere daha yakın olmak için Türkiye’de olduğuna da dikkat çekerek, “Büyümeye devam edeceğiz. Pazar payında güçlü olduğumuz alanı bırakma niyetinde değiliz. Çünkü öyle yaygın portföyümüz var ki bunu daha iyi hizmetle büyütme amacındayız. Kurumsal ve KOBİ’ler bizim en büyük konsantrasyon alanımız olacak” diye konuştu.

Sigorta sektörünün geldiği noktadan çıkışı için neler yapması gerektiğini sorduğumuz Hakan Kayganacı, sektörün büyümesine katkı sağlayabilecek konuları şöyle sıraladı: “Birincisi daha iyi düzenleyici hukuki düzenlemelere ihtiyaç var. İşin hem kalitesi hem de yetkinlik açısından düzenlemelerden bahsediyorum. İkincisi yeni ürünlere ihtiyaç var. Müşteri ihtiyaçlarına göre terzi gibi dikilen ürünlerle sigorta şirketlerinde iştah doğurabilecek ürünlerden bahsediyoruz. Sonrasında bilinç tabiki özellikle de sektörde iş yapan kişilerin yetkinliklerini de değerlendirmek lazım. En sonuncusu da lobi. Lobiyi kendini anlatabilmek olarak değerlendiriyorum. Sektörün içinden biri olarak sektörümüzün derdini yeterince anlatamadığını düşünüyorum.” 

Marsh olarak geride kalan yılı nasıl geçirdiklerini değerlendirmelerini istediğimiz Hakan Kayganacı, şirket olarak her iş koluna bakan bir çalışma prensibi ile yol aldıklarının altını çizerek, “Bu çerçevede dönemin dinamiklerine bağlı olarak, ekonominin büyüdüğü, altyapı projeleri, enerji projelerinin yoğun olduğu yıllar oldu, aynı şekilde denizciliğin hızla büyüdüğü yıllar oldu. Ekonomiye bağlı olarak şirketler 10-15 yılda çok önemli adımlar attı, çoğu global oldu. Bunlar cirolara yansıdı, bizde onlarla birlikte büyüdük, büyüyen risklerine karşıda onlara ek servisler vermeye başladık. Dolayısıyla biz kendimizden memnunuz belki ama globalin bakışı önemli. Biz kıta Avrupası’na bağlıyız ve biz burada ilk 10’dayız. Önemli bir büyümeye sahibiz, bence daha önemlisi Türkiye her zaman yatırım yapılmaya açık bir ülke olarak görülüyor ve bu çok önemli ve kayda değer. Tabiki bunda Türkiye’nin geçmiş performansı ve Türkiye ile ilgili gelecekteki beklentilerindeki pozitif yansıması da var” şeklinde konuştu. 

Likidite bol, sigorta pahalanmayacaktır 

Sigortaya genel olarak bakıldığında geçmiş 10 yılda sigortalanmayla ilgili çok ciddi bir bilgi birikimi yaratıldığını ifade eden Hakan Kayganacı, “Aracılarında aktif olması bundan önemli bir etken oldu. Gelinen durum istediğimiz düzeyde mi değil. Şöyle bakmak lazım sonuçta sigorta risk yönetimi içinde önemli bir araç. Riskin bir kısmını siz yöneteceksiniz, bir kısmını da sigortaya transfer edeceksiniz. Günümüzde likidite fazlalığından dolayı, 2016 yılı için sigortanın pahalanacağını düşünmüyoruz” dedi.

Aracılara önemli görevler düşüyor

Sektörün gelişimi için aracılara önemli görevler düştüğüne değinen Hakan Kayganacı, “Çünkü müşteri ihtiyaçları her yıl değişiyor. Araştırmalarımız şunu gösteriyor. Gelecekte daha riskli bir dünyada yaşayacağız. Bu da sigorta ve türevi ürünleri geliştirmek için ciddi çalışmalar yapmamız gerektiğini bizlere gösteriyor. Bence Türk şirketleri de bu anlamda ciddi arayışlar içerisinde. Çünkü farklı coğrafyalarda iş yapmaya başladılar, oralardaki riskler iş yapış şekilleri daha önce karşılaşmadıkları konular. Dolayısıyla bizden daha fazla destek talebi geldiğini görüyoruz” dedi.

Çift haneli büyüme ilk 3 aya bağlı

Hakan Kayganacı bu yıla yönelik şirket hedeflerinin Türkiye’nin büyümesi ile çok yakından ilgili olduğunun altını çizdi. “Türkiye’nin yapması gereken ev ödevleri var” diyen Kayganacı sözlerini şöyle sürdürdü: “Özellikle finansal istikrarı gösterecek bir yol haritasıyla yolunun açılacağını düşünüyoruz. Türkiye yüzde 3’ün üstünde büyümeleri hak ediyor. Yüzde 7’ler ve üzerinde büyümeler sağlanmasını destekliyoruz. Bizim için de hedefl erimiz bu çerçevede. Türkiye’nin potansiyelini gösterebileceği büyüklükler çerçevesinde. Çift hane büyümemiz 2016’nın konjonktörlerine bağlı. Önümüzde önemli bir 3 ay var. Buradan çıkacak resme göre bunun belli olacağını düşünüyorum. Ama her aracı iki haneli büyümeyi hayal eder.”

Müşterilerimize özel platform hazırladık

Dünyanın bilgi paylaşımı döneminde olduğunu belirten Hakan Kayganacı, şirket olarak globalde parasal değeri ölçülmeyecek bir sigortalama bilgisine sahip olduklarını belirterek, “Bu bilgileri müşterilerin gösterge olarak kullanabileceği bir platform hazırladık. Bu platformda önemli göstergeleri müşterilerimize açacağız. Aynı zamanda sigortalama süreçlerine faydalı olacak bazı araçlar bunun içinde olacak. Hali hazırda bu platform hazır ve müşterilerimizle görüşmelerimiz sürüyor. Teknolojinin çok daha fazla kullanılacağı bir dönem bizi bekliyor” dedi

Hakan Kayganacı'dan kısa kısa

► Madencilikte yaşanmış önemli kazalar sonucunda hukuki altyapısı iyi bir şekilde oluşturulan bir ferdi kaza ürünü çıkarıldı. Bu sektörün büyümesi için önemli bir araç oldu. Dolayısıyla bu tür yeni yeni ürünlere ihtiyaç var. 

► Teknolojinin gelişimi ile birey ve şirket olarak internet bağlantısı ile birlikte siber risklerde önemli derecede artış öngörüyoruz. Bununla ilgili danışmanlık ve sigorta teminatı hazırladık. 

► Bence risk yönetim konusunda ciddi bir eğitim ve bilgilendirmeye ihtiyaç var. Çoğu zaman müşteri refleksi yeterince bilgilenmemekten kaynaklanıyor. 

► Rusya ile yaşananlar kimsenin isteyeceği bir durum değil. Rusya ile yeni iş yapmak isteyen şirketlerin belki cezalandırılacağını düşünüyorum. Ama uzun yıllardır iş yapanların etkileneceğini düşünmüyorum. 

► İran çok büyük bir potansiyel Türkiye için. Şirketlerimiz için İran kapısı açıldığında, bizlerde daha rahat ve kapsamlı destek vereceğimizi düşünüyoruz. 

► Aracı sayısı fazla mı değil mi, bence önemli olan sayı ne olursa olsun aracıların doğru standartlarda doğru iş yapması. 

► İnsansız hava sistemleri (İHS) kullanımı beraberinde kayda değer bir sigorta teminatı ihtiyacını getiriyor. Bugün gelişmiş ülkelerde sigorta sektörünün de bu ihtiyaca yanıt vermek üzere ürün ve hizmetler geliştirmek üzere çalışmalara başladı.

Bu konularda ilginizi çekebilir