'Gelirin yüzde 10’u BES’e gidiyorsa iyi'
BES’in “daha iyi bir yaşam” için dizayn edildiğini vurgulayan Garanti Emeklilik Genel Müdürü Cemal Onaran, herkesi sisteme sahip çıkmaya çağırdı. Onaran buradaki birikimin ülkenin kalıcı tasarrufu olacağını düşünüyor.
Serhat ALİGİL
Bireysel emeklilik sisteminde (BES), bu yılın ilk yarısında katılımda ivme kaybı, çıkışlar da ise hızlı bir artış yaşandı. Bunun önemli nedeni devlet katkısıyla ilgili ilk hak edişlerin devreye girmesi olsa da, BES’in başlangıcından bu yana sistemden çıkanların oranının yüzde 37’ye ulaşması da dikkat çekici. BES’le ilgili diğer önemli konu da, henüz yasal düzenlemesi netleşmeyen ‘otomatik katılım.’ Özellikle bu iki konuyu, sektörün lider oyuncularından Garanti Emeklilik’in Genel Müdürü Cemal Onaran’la konuştuk.
Son maaşın yüzde 75’i En başta
BES’in bir ‘yatırım değil tasarruf’ sistemi olduğunu hatırlatan ve “Herkes BES’e inanmalı” diyen Onaran, bu saptamasını şöyle gerekçelendirdi: “Araştırmalar gösteriyor ki, emeklilik dönemi için en son ücretin yüzde 70-75’i düzeyinde bir para iyi bir maaş. Bu sadece mevcut sosyal güvenlik sistemiyle olmaz. Onun katkısı ancak yüzde 30-40 olabilir. Kalanını telafi edici farklı yollar gerekli. Mevcut BES sistemi ve otomatik katılım bu açıdan önemli. Yıllık gelir sigortası da BES sisteminin tamamlayıcısı olacak. Ömür boyu maaş için sistemde kayda değer bir para birikmeli. Bu nedenle otomatik katılım için öngörülen asgari 100 liralık miktarı da bu açıdan değerlendirmek gerekir.” Bu noktada, otomatik katılımda ‘işveren katkısı’nın kritik önemde olduğunu da dikkat çeken Onaran, “Çünkü dünyadaki tüm başarılı uygulamalarda işveren katkısı var. Bu katkı bugün olur, yarın olur o ayrı ama başarı için işveren katkısı gerekli” dedi. Bu konunun kıdem tazminatı ve işsizlik sigortasıyla birlikte düşünülmesini de öneren Onaran, kurulması planlanan kıdem tazminatı fonu konusunda da BES’teki altyapının kullanılabileceğini ifade etti. Bu altyapının rüştünü ispat ettiğini, kıdem tazminatı fonunun da bu altyapıyla işletilebileceğini vurgulayan Onaran, şu noktaya özel dikkat çekti: “Böylece çalışanlar da kıdem tazminatı primlerinin yatıp yatmadığını günü gününe izler, yatırılmadığı durumlarda ilgili yerlere şikayet edebilirler.”
Büyük kısmı 5 bin lira altı
BES’in başlangıcından bu yana sistemden çıkan katılımcı oranının yüzde 37 olmasını da değerlendiren Genel Müdür Onaran, bunun yüksek bir oran olduğunu belirtti. Onaran, şöyle devam etti: “En büyük sorun gelir yetersizliği. Birçok insan sisteme inanıyor ama paraya ihtiyacı olduğunda çıkıyor. Çıkanların yüzde 70’inin nedeni nakit sıkıntısı ve ödeme güçlüğü. Yine sistemden çıkanların büyük kısmının birikimi 5 bin liranın altında. Biz bu nedenle ‘eğer imkanın varsa sistemden çıkma’ diyoruz. Bu işte elbette gelir çok önemli. Bugün gelirinizin yüzde 10’e BES’e gidiyorsa, bu geleceğiniz için iyidir. Öte yandan çok tartışılan ‘fonlardaki getiri yetersizliği’ nedeniyle sistemden çıkma oranı ise yüzde 1 düzeyinde. Uzun vadeli bakarsanız bu sistemdeki fonların yıllık reel getirisi ortalama yüzde 4.” Onaran ayrıca, imkanı olup da BES’e katılmayan çok büyük bir kesim olduğunu vurguladı.
Birikmişini ‘taksit’le geri alan kişiler var
Sayıları çok az olsa da, BES’te emekli dönemi başladı. Bugün için emeklilik zamanı gelenlerin ya parasını tümünü alarak sistemden çıktığını, ya prim ödemeye devam ettiğini, ya da birikmişini ‘planlı bir periyod’la geri almayı tercih ettiğini anlatan Genel Müdür Onaran, aylık maaş almayı düzenleyen yıllık gelir sigortası sisteminin çalışmalarının ise sürdüğünü hatırlattı. Bu sigortanın doğru kurgulanmasının önemine işaret eden Onaran, şunları anlattı: “Çünkü bu sigortayla BES’li kişilere, her ay belli bir maaşı enfl asyon artı bir faizle vermeyi taahhüt edeceksiniz. Bu nedenle riski hedge edecek bir yapı olmalı. 20-30 yıllık kağıtlar olmalı, ki bu konu çalışmalar yapılıyor. Şirketler mortalite tablolarını kendilerine uygun işletmeli. Bunlar BES’lilerin tercihleri açısından da çok önemli.”
‘Konsolidasyon demek zor’
BES’teki bazı şirketlerin katılımcı sayısındaki azalmayı yorumlayan Onaran, şu noktalara dikkat çekti: “Bugün bazı oyuncular çok aktif, bazıları ise satış yapmıyor. Örneğin bu yılın ilk döneminde satışın yüzde 87’sini 5 şirket yaptı. Ancak yine de bugün için buna konsolidasyon demek zor. Ölçek ekonomisi devreye giriyor diyebiliriz. Para kazanmak için ölçek önemli, büyümek lazım. Gelir ve gideri iyi yönetmeliyiz. Bu oyunu oynamak istemeyen şirketler ise farklı alanlara yöneliyor.” Onaran, kendilerinin gelirgider dengesini en iyi sağlayan şirketlerden biri olduğunu, özellikle gider yönetimini çok iyi yaptıklarını vurguladı.
Sigorta masraf kalemi değil
BES’in yanı sıra hayat sigortası, işsizlik sigortası gibi branşlarda da hizmet verdiklerini belirten Garanti Emeklilik Genel Müdürü Onaran, sigortanın bir masraf kalemi olmadığını ifade ederek “Kötü bir şey başınıza geldiğinde önemini fark ediyorsunuz. Kadercilik anlayışı bu süreci etkiliyor ama bugün birçok kişi risklerini kapatacak şekilde sigortaya tercih ediyor. Finansal okuryazarlıktaki artış olumlu etki yapıyor. Gençler de riskleri daha iyi algılamaya başladı. Ayrıca büyük bir maliyet de değil bu tür sigortalar” dedi.