'7 Haziran seçimleri KOBİ’lerin ayağa kalkması için başlangıç olmalı'

Seçimlerin KOBİ’lerin ayağa kalkması için başlangıç olmasını isteyen KOBİDER Genel Başkanı Nurettin Özgenç, KOBİ’lerin kalkınması için Çin örneğinin esas alınmasını önerdi

YAYINLAMA
GÜNCELLEME

CANAN SAKARYA - ANKARA

KOBİDER Genel Başkanı Nurettin Özgenç, 2015 seçimlerinin KOBİ’lerin yeniden ayağa kalkması için bir başlangıç olması gerektiğini belirterek, “7 Haziran’dan sonra önümüzde seçimsiz bir 4 yıl var. Bu fırsatı KOBİ’ler lehine mutlaka değerlendirmeliyiz” dedi. 

Seçimlerden sonra kurulacak yeni hükümetten beklentilerini DÜNYA’ya açıklayan Özgenç, öncelikle “KOBİ’ler nasıl büyür?”, “KOBİ’ler büyük şirketlerle nasıl ortaklık kurar?” meselesini yeni hükümetin gündeme almasını beklediklerini kaydetti. KOBİ’lere verilen desteklerin tek merkezde toplanması gerektiğini bildiren Özgenç, “KOBİ’lerin kalkınması için Çin örneği esas alınmalı. Günümüzde Çin dünyanın ilk 10 ekonomisi içinde yer almışsa, bunda KOBİ’lerin büyük önemi olduğu açık. Bu bağlamda Amerika’yı yeniden keşfetmeye gerek yok, KOBİ’lerin büyümesinde ve pazar bulmasında Çin örneğine bakılmalı” diye konuştu. 

KOBİSEL dönüşüm sağlanmalı beklentilerimiz karşılanmalı 

Yeni kurulacak hükümetten ‘kentsel dönüşüm’ örneğinde olduğu gibi dağınık bir yapıda olan KOBİ’ler için “KOBİSEL dönüşüm’ beklediklerini kaydeden Özgenç, şunları söyledi:“Esnafl ığın bir standardı olmalı, her isteyen istediği yere dükkan açamamalı. Türkiye’de birçok şeyin standardı varken, dükkan açmanın da bir kuralı, kaidesi olmalı. Esnaf Sanatkar Kefalet Birlikleri aradan kaldırıp, Halk Bankası’ndan direk kredi alabilmeleri sağlanmalı.” 

2015 yılına ilişkin de değerlendirmelerde bulunan Özgenç, yılın ilk 5 ayının beklentilerini karşılamadığını, bu yılın başından bu yana dolar kurunda yaşanan hareketliliğin yaşam savaşı veren KOBİ’leri soluksuz bıraktığını söyledi. Nurettin Özgenç, “Zaten kur hareketliliğinden önce de ciddi bir yaşam mücadelesi vermekte olan KOBİ’lerin çok önemli bir kısmı, son dalgalanmanın ardından umudunu iyice kaybetmeye başladı. Hammadde girdisi dövize bağımlı olan ve ihracat yapamayan, sadece iç pazara dönük çalışan KOBİ’leri, içinde bulunduğumuz yıl ve sonraki yıllarda tehlikeli günler bekliyor. Girdi maliyetleri sadece kur artışından dolayı yüzde 20 artan KOBİ’ler, maliyet artışını fiyatına yansıtamadığı için zarar etmeye başladı” dedi. 

“Bankalar yağmurlu havada şemsiyesini geri alıyor” 

KOBİ’lerin düşük iç talep ve piyasa koşulları nedeniyle ciddi ciro kayıplarına uğradığını kaydeden Özgenç, “KOBİ’ler kendilerine çözüm getireceği ümidiyle kendilerini çok seven bankalara kredi almaya koşmakta. Bazı bankalar KOBİ’lere güneşli havada şemsiye verirken, yağmurlu havada şemsiyesini geri alıyorlar. Bankacılık sektöründe büyüme olanca hızıyla sürerken, KOBİ’lerde tam tersine düşüş yaşanıyor. Oysa her ikisi benzer büyüme göstermeli” dedi. 

KOBİ’lerin küresel katma değer zincirinin bir parçası olmalarına yardımcı olunması ve KOBİ’lerin finansmana erişimini daha kolay hale getirilmesi gerektiğini kaydeden Özgenç, KOBİ’lerin yapması gerekenleri şöyle sıraladı: “KOBİ’ler özeleştiri yaptığında ve ben nerede hata yaptım dediğinde, iki önemli gerçekle karşı karşıya kalıyor. Bunların en önemlisi, üretim yapan KOBİ’lerin satış ve pazarlaması kolay diye sadece iç pazara odaklanmaları ve ihracatı ihmal etmesi geliyor. Bugünkü şartlarla ve bugünkü kurlarla cirosunun yüzde 20-30’u bile olsa, ihracat yapan KOBİ’nin yaşama şansı her zaman fazladır.”

Bu konularda ilginizi çekebilir