''Yatırım yaparken ‘uzak gözlüklerinizi’ takın!''
Saxo Capital Genel Müdürü Savaş Divanlıoğlu, piyasada İngiltere’nin referandumunun değil AB’nin geleceğinin korku yarattığını belirterek ‘olay riski’nin yüksek olduğu bir dönemin yaşandığını belirtti.
Ece CEYHUN
Piyasaların bir numaralı gündem maddesi Brexit. Ama piyasaların esas korkusu ise İngiltere’nin çıkışı ile başlayan ve diğer Avrupa ülkelerinde yükselen radikal sağın AB’nin geleceğini sorgulatması. Geçen yıl Grexit, bu yıl Brexit ve belki de seneye İspanya ya da İtalya’nın çıkışının gündeme gelebileceği endişesi. Fransa’dan ve Hollanda’dan aşırı sağ partilerin ‘neden bizde çıkmayalım’ çıkışı piyasalar tarafından dikkatle kenara not alınmış görünüyor. Bugün yatırımcının aklında ‘AB dağılacak mı? dağılmayacak mı’ sorusu düşerken özellikle döviz piyasaları açısından dalga boyunun yüksek olduğu bir dönem kaçınılmaz görünüyor. Ne tesadüftür ki aynen 2008 yılında olduğu gibi piyasaların kurtarıcısının da yine büyük merkez bankaları olacağı düşünülüyor.
Her an her haberin yani ‘olay riski’nin bu kadar yüksek olduğu böyle bir dönemde Saxo Capital Genel Müdürü Savaş Divanlıoğlu, “Biraz daha uzun vadeli bakarak yatırım yapmak şart” diyor. Divanlıoğlu, kısa vadede bugün yapılacak en iyi hamlenin trenle aynı yönde gitmek olduğunu düşünüyor. Uzun vadede ise emtialarda ama özellikle sanayi emtialarında, Çin ekonomisinin gelişimine göre hızını ayarlayarak, şimdiden biriktirmeye başlamak gerektiğine inanıyor. Yani bakır, demir ve çelik gibi emtialar da 2 sene sonrasını düşünerek yavaş yavaş alınabileceğini düşüyor. “Döviz piyasasına daha yandan bakmaya devam etmek lazım” diyen Savaş Divanlıoğlu, özellikle dolar/yen’deki hareketlere dikkat etmek gerektiğine inanıyor.
Turizmdeki gidişat piyasa fiyatlamasına yansımadı
Savaş Divanlıoğlu, bundan sonra TL’nin geleceği açısından turizm verilerini de iyi izlemek gerektiğini düşünüyor. Divanlıoğlu, “Turizm verisinde kötüleşme TL’de sat kararı getirir. Bunu Rusya ile barış söylemleri terse çevirir. Rusya ile barış TL’ye alım getirir” yorumunu yaptı ve yatırımcı açısından gelinen durumu “Turist olarak gelemeyen, parasını neden yatırsın” ifadeleriyle özetledi.
Divanlıoğlu şöyle devam etti:
“Turizm sektöründeki gelişmeleri daha çok konuşacağız. İnşaat, otel ve havayolu şirketlerinden gelecek bilanço verileri çok dikkatle takip edilecek, onların kar-zarar rakamları olaya daha net ışık tutacak. Eğer dramatik bir düşüş olursa negatif etkileri görürüz. Şu ana kadar ne borsa, ne dolar/TL fiyatlamasında turizmdeki kötü gidişat yok. Ama cari açığın üzerine, gelen turist sayısındaki azalma, sadece turizm değil turizmin beslediği yan sektörlerin yarattığı etki olarak bakıldığında önümüzdeki dönemde turizm verisinin önemi daha da artacak. 12 aylık enflasyon beklentilerinin yüzde 7.6 olduğu durumda Türkiye’nin mevcut reel faizi 1.5 puana indi. Olası sert dalgalanmalarda reel faizin geldiği yer kötü bir dünyayı absorbe edecek yerimiz kalmıyor. Türkiye’ye yabancı yatırım reel faiz yüzde 2 ve üzerinde olduğunda akıyor. Dolayısıyla Türkiye, büyük merkez bankalarının genişlemeci hamlelerinden ve dış siyasetteki barış rüzgarlarından olumlu etkilenir ama turizm sektörünün ekonomi üzerindeki etkilerine iyi bakmak gerekiyor.”
Fed’in faiz artırım ihtimali iyice zayıfladı
Divanlıoğlu, bugün tüm küresel piyasaların Fed’in sadece Amerikan ekonomisini düşünerek değil diğer dünya ekonomilerindeki gelişmelere de bakarak adım attığını bildiğini ve Brexit referandumuyla birlikte Fed’in faiz artırım ihtimalinin sadece temmuz ayında değil yılın kalanı içinde iyice zayıfl adığını anlattı.
Divanlıoğlu, “Bu da hem gelişmekte olan ülkelere hem altına yarar” dedi. Hatta bazı Fed başkanlarından bunu destekleyen açıklamaların gelmesiyle de sarı metalde 1.400 dolar/ons’un da görülebileceğine değinen Divanlıoğlu, “Altının daha da ivmelenerek yükselmesi için biraz da enflasyon görmek lazım. Ama uzakta bile gelişmiş ekonomilerde enflasyon görünmüyor. Genişlemeci politikalar devam edecek ama eksi faiz büyük yatırımcıyı sıkıştırıyor. O da eksi faiz yerine yatırım tercihini altından yana kullanıyor” değerlendirmesinde bulundu.
Büyük merkez bankalarından yeni hamleler bekleniyor
“Büyük merkez bankalarından yeni genişlemeci hamleler duymamız lazım” diyen Savaş Divanlıoğlu, başta Japonya Merkez Bankası olmak üzere birkaç ülkeden daha aksiyon beklendiğine işaret etti. Merkez bankalarından gelen hamlelerin de hala ‘gerçek tedavi değil acıyı dindirecek dozlar’ şeklinde geldiğine değinen Divanlıoğlu, “Radikal sağ siyasetinin yükselişi nedeniyle AB dağılır mı? korkusu yaşıyor piyasalar. Bundan sonra hangi ülkeden ‘çıkış’ söylemi gelirse daha ciddiyetle bakılacak. Şimdi referandum tavsiye niteliğinde. Eğer net olarak çıkış kararı alınırsa bu bile uzun bir süreç. Ama zaten zayıf olan, en büyük ticaret ortağımız, AB ekonomisinde şimdi bu çıkışın yaratacağı izler bizim için önemli. Onun için İsrail ile barış görüşmeleri iyi ama Rusya uçurur” şeklinde konuştu.
Batırılamayacağına inanıyorsan 3 büyük şirket hissesi çok cazip
Saxo Capital Genel Müdürü Savaş Divanlıoğlu, bazı ülke borsalarının ve bazı dünya devi şirketlerin hisselerinin çok ucuz olduğuna da dikkat çekiyor. Borsa İstanbul’un çok ucuzladığını anlatırken 3 yabancı şirketin de sürpriz getiri sunabileceğini tahmin ediyor. Bunlardan biri Almanya’nın en büyük bankası Deutsche Bank. Deutsche bank’ta işlem fiyatının defter değerinin neredeyse üçte birine geldiğine dikkat çeken Divanlıoğlu, emisyon skandalıyla uğraşan Volkswagen’in de ödeyeceği cezanın neredeyse 3 katından fazla bir değer kaybettiğinin altını çizdi. Bu iki firmanın batırılamayacak kadar büyük olduğunu ve fazlasıyla değer kaybettiğini aktaran Divanlıoğlu, “Eğer bu iki şirketin gelecekte de olacağına inanıyorsanız uzun vade için iyi bir yatırım” dedi. Divanlıoğlu’nun gözüne kestirdiği üçüncü şirket ise Twitter. Onun da Linkedin gibi bir satış ile gündeme geleceğini düşünüyor.