Metropolis ve Milet'te geçmişin peşinde…
İyonya'dayız… Bölgeye yolculuk nedenimiz, Bocchi'nin, Anadolu topraklarında suyun izini takip ettiği "Her Dem Banyo" projesi… İyonya aynı zamanda Anadolu'da Roma kentleri ve hamamlarının en çok olduğu bölge…
İyonya'dayız… İyonya, Anadolu'da bugünkü İzmir ve Aydın illerinin sahil şeridine, Antik Çağ'da verilen ad. MÖ 1000 yıllarında Anadolu, Orta Ege kıyılarında, Dorlardan kaçan Akalar tarafından kurulan 12 bağımsız şehir devletinin bulunduğu bölge burası. Bunlar, kuzeyden Güneye: Phokaia (Foça), Klazomenia(Urla), Erythrae (Ilıdır, Çeşme), Teos (Seferihisar), Kolophon (Değirmendere), Lebedos (Ürkmez), Ephesos (Efes), Priene (Söke), Mydnos (Gümüşlük, Bodrum), Miletos (Milet), Khios (Sakız Adası), Samos (Sisam Adası)…
12 kentten biri
Bu 12 antik kentten Milet'i dolaşacağız, ama daha önce Torbalı ilçesinde Küçük Menderes (Kaystros) Ovası'na hâkim konumdaki Metropolis'e uğrayacağız. Bölgeye yolculuk nedenimiz, Bocchi'nin, Anadolu topraklarında suyun izini takip ettiği "Her Dem Banyo" projesi… İyonya aynı zamanda Anadolu'da Roma kentleri ve hamamlarının en çok olduğu bölge…
Roma kültüründe "therma", Türk kültüründe ise "hamam" olarak anılan merkezler, sadece bir yıkanma yeri değil; daha ötesi sağlık, sosyal ve kültürel etkinliklerin yaşandığı yerler. Su ile temas, kişisel bir yenilenme ve arınma ritüeli o dönemlerde. Roma hamamlarının uzun vakit geçirmeye, sosyalleşmeye ve etkileşime açık olan dünyası, dönemin sosyal, ekonomik, politik ve kültürel koşullarını ortaya koyan ipuçları taşıyor.
Bir anı…
İşte Metropolis antik kentinde onlardan birinin içindeyiz… Yıllar öncesini anımsıyorum: Metropolis kazılarını yapan Prof. Dr. Recep Meriç anlatıyordu:
"Halk arasında ‘Han Yıkığı' olarak adlandırılan duvarın anlaşılması için kazmaya başladık. Roma İmparatorluk Dönemi'ne ait, 25 metreye 35 metre ölçülerinde bir imparatorluk hamamıymış…"
Recep Hoca bunları anlatırken hamamın tabanı, bastığımız toprağın tam dört metre altındaydı… Sürdürülen kazıların sonucunda geçen yüzyıllara rağmen iyi korunmuş hamam, bugün gezilebilecek durumda…
Profesyonel rehber, yemek tarihçisi ve sommelier Murat Yankı rehberliğinde geziyoruz hamamı…
Metropolis, "Ana Tanrıça Kenti" anlamına geliyor. Helenistik çağdan Bizans dönemine kadar yerleşim yeri olan kentin tarihinin Hititlere dayandığı sanılıyor…
Metropolis yerleşiminin, teraslar halinde yapılanmış kent planına sahip olduğu kabul ediliyor. Üstten sırasıyla bouleuterion, stoa, hamam-gymnasium, latrina-sarnıç-dükkânlar ve atriumlu ev-ticarethane yapı kalıntıları ele geçiriliyor…
Antik tiyatroda
Bir de 4 bin kişilik olduğu düşünülen tiyatrosu var. Metropolis'e ilk gittiğimde o da toprak altındaydı… 12 yıl boyunca aralıksız izlediğim kazılarda tamamı günyüzüne çıkarıldı… Doğal bir yamaç üzerine kurulu olan tiyatro, kentin sosyal, kültürel ve sanatsal faaliyetlerine ev sahipliği yapmış yüzyıllarca. Tamamı mermerden yapılmış olan yapı orkestra, sahne binası, oturma yerleri ve ön kısımda bulunan soylu koltuklarından oluşuyor. Dışardan gelen önemli konuklar, din adamları ve imparatorlar için yapılan bu koltuklar, Helenistik dönemin mermer işçiliğinin en güzel örnekleri arasında gösteriliyor… Yıllar önce bu tiyatroda opera sanatçılarından arya dinleyen şanslı insanlardan biriyim…
Bugün, yürüme yollarıyla, üstü çatılarla korunmuş kazı alanlarıyla ilk kazı gününden bu yana serüvenini izlediğim Metropolis'i yolu Torbalı yakınından geçenlere öneriyorum… Lütfen uğrayın, gezin, yalnız bırakmayın…
Bocchi, Türk malı
Akşam, Bocchi'nin Kurucu Ortağı Şadi Burat, oğlu Bora ve genel Müdür Serkan Ak ile bağların ortasında sohbet ediyoruz…
Banyo ürünleri sektöründe faaliyet gösteren 68 yıllık İtalyan markası Bocchi'yi satın alıp Türkiye'de üretime başlayan Şadi Burat, "ürünlerimizin yüzde 87'sini ihraç ediyoruz. Yılda 1 milyon adet üretim kapasitesine sahip fabrikalarımızda Türkiye'de 660 kişiye istihdam sağlıyoruz. 11 şirketimiz var, 4 kıtada 57 ülkeye 30 milyon dolarlık ihracat yapıyoruz. Sektörümüzde Amerika ihracatında lideriz" diyor…
Şadi Burat, "Her Dem Banyo" projesinin Bocchi için önemini ise "68 yıllık deneyime sahip İtalyan banyo markası olarak bu projeyi gerçekleştirmemizin en önemli sebebi suyun dokunduğu ve hayat verdiği her yerde olmamızdır. Türk ve İtalyan kültürlerinin çok önemli bir kesişim noktası ve aynı zamanda kültürel mirasımız olan hamamlara hak ettiği ilgiyi göstermek; izlerini Anadolu'dan başlayarak dünyadaki keşfine önderlik etmek istedik. Bu projeyle Roma ve Türk Hamam geleneklerinin yaşatılarak tarih sayfalarından silinmesini önlemek, kültürel mirasımıza sahip çıkmak ve en önemlisi ülke turizmine yaptığı katkıyı arttırmak en önemli amacımızdır" sözleriyle vurguluyor.
Bir kadına adanmış…
Ertesi gün Milet'e doğru yola çıkıyoruz. Marcus Aurelius'un eşi adına yaptırdığı, Anadolu'nun bir kadına adanan ender hamamlarından biri olan Faustina Hamamı'nı gezeceğiz... Milet, Thales, Anaksimandros ve Anaksimines gibi filozoflar yetiştirmiş bir kent… Bunlardan Anaksimandros'un güneş saatini bulduğu, ilk kez gözlemlere dayalı bir yeryüzü haritası çizdiği söyleniyor.
Bugünkü şehirlere örnek olabilecek çok iyi düzenlenmiş ızgara planıyla da tanınan Milet'i,15 bin kişi kapasiteli Roma çağı yapısı tiyatrosunu, Faustina Hamamı'nı okumak için https://www.dunya.com/ehlikeyf/deniz-gunes-kum-ve-tarih-haberi-413605 adresindeki yazıma geçebilirsiniz...
Doğaya direnmek zor
MÖ 38'de Roma imparatorlarının özel ilgisiyle özerkliğini elde eden ve İyonya şehirleri arasında metropol düzeyine ulaşan Milet, şehrin limanlarının yavaş yavaş alüvyonla dolması ve çevresinin bataklığa dönmeye başlamasıyla MS 3. yüzyıldan itibaren önemini yitirmeye başlıyor. Bataklıklar nedeniyle ortaya çıkan sıtma hastalığının da tehlikeli boyutlara ulaşmasıyla yavaş yavaş terk ediliyor.
Biz de şehre tiyatronun hemen yanındaki tepenin üzerinden son bir defa bakıyoruz… Bir zamanlar deniz olan ovadan binlerce yıldır esen rüzgârın bildiği ne sırlar vardır kulağımıza üfüreceği diye düşünüyorum… Muhteşem renkli çiçekler açmış dikenli çalılar öyle güzel ki…