Yüksek lisans yapın, iş hayatında fark yaratın
İş dünyasında yeni uzmanlık alanlarının doğması, lisans eğitimlerini kariyer yapmada yetersiz bırakıyor. Bu nedenle son yıllarda yüksek lisans programlarında yenilikler yapılmaya başlandı
Dilek SEVAL
İSTANBUL- İş dünyasında yeni ve farklı birçok uzmanlık alanının doğması, lisans eğitimlerinin kariyer yapmada yeterli olmadığı gerçeğini ortaya koyuyor. Lisans eğitimi genel bir uzmanlık sağlasa da, özellikle niş alanlarda kariyer yapmayı zorlaştırıyor. Bu durum yüksek lisans programlarını özellikle son yıllarda müfredat değişikliği yaparak, bilgi beceriyi arttırmaya yönelik eğitim vermeye yöneltti.
Yüksek lisans programlarında eğitim gören öğrencilerin yarısını çalışan kesimin oluşturduğunun bilgisini veren Kadir Has Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Müdürü Prof. Dr. Mitat Çelikpala, “Çalışan kesim yüksek lisans programlarından faydalanarak kariyerlerinde yükselişe geçmeyi hedefliyor. Programların ağırlıklı olarak akşam saatlerinde yürütülüyor olması, hatta zaman zaman haftasonu derslerinin de olması çalışan kesim için bir cazibe oluşturuyor” dedi. Günümüz iş dünyasında yeni ve birçok farklı uzmanlık alanının doğması, bireylerin lisans eğitimleriyle yetinmemesine neden olduğunu söyleyen Çelikpala, mesleki yaşamda ne kadar uzmanlaşılırsa, geleceğin de o kadar parlak olduğunu işaret etti. Rakiplerinden farklı olmayı isteyen kişilerin yüksek lisans programlarını tercih ettiğini dile getiren Çelikpala, “Çünkü yüksek lisans programları, müfredatlarıyla kişiyi diğerlerinden farklılaştırıyor” açıklamasında bulundu.
Gelen talepler doğrultusunda müfredatlar değişime uğruyor
“Yüksek lisans programları, müfredatlarını bireylerin kendilerini farklılaştırabileceği şekilde oluşturarak iş hayatında fark yaratmayı sağlıyor. Bünyemizdeki bazı programlarda müfredatı değiştirdik ve öğrencilerden gelen talepleri dikkate alarak şekillendirdik. Özellikle bu programlara olan talepte ciddi bir artış yaşandı. Artan üniversite sayısı ve yüksek lisans programlarının maliyetli olmasına rağmen başvuru ve kayıt oranlarına baktığımızda son 5 yılda genel bir artış söz konusu” şeklinde konuşan Prof. Dr. Çelikpala, en çok tercih edilen programların başında Uluslar arası İlişkiler, Finans, Bankacılık, Tiyatro ve İletişim Fakültesi ile işbirliği içinde yürütülen programların geldiğini kaydetti. Ayrıca Hukuk alanındaki programların da son dönemde müfredatlarını değiştirerek yoğun ilgi çektiğini belirten Çelikpala, bu ilginin sebebini programın belli konularda uzmanlaşma sağlama imkanı sunması olarak gösterdi. Çelikpala, “Hukuk Fakültesi’ndeki programların tamamı modüler hale gelmeye başladı. Yani bir alanı seçen öğrenci, belirlenmiş derslerin yanında seçmeli derslerle kendi istediği yönde becerilerini geliştirebiliyor. Kadir Has’ta bu programda öne çıkan iki alan var: Sağlık ve Spor. Diğer Hukuk Fakülteleri’nde bu konularda uzmanlaşan yüksek lisans programları neredeyse yok” dedi.
Kurumlar işbirliği yapmak istiyor
Yüksek lisans programlarının en önemli avantajının, bilgi ve beceriyi arttıracak yetenekleri geliştirerek, bazı derslerle insanın kendi eşdeğerleri arasında farklılaşmaya başlama olarak nitelendiren Çelikpala, “Kurumlar bunu fark ediyorlar. Özellikle son iki yıldır farklı alanlarda faaliyet gösteren özel sektör kurumlarından bize işbirliği ya da farklı imkanlar tanıma talepleri geliyor. Bu durum, programlarımızdaki öğrencilerin o kurumlarda yavaş yavaş etki etmeye başladığını gösteriyor. Kurumlar indirim talep edip, kadrolarından seçtikleri bazı öğrencileri programlarımıza göndermeye çalışıyorlar. Bu da kurumların uzmanlaşma ve eğitime verdiği önemi gösteriyor” şeklinde konuştu. Çelikpala, yüksek lisans eğitimi alan bireylerin beraber çalıştıkları meslektaşlarından bir adım öne çıktığını işaret etti.