Tercihte 'reklam' etkisi tartışılıyor!

Bu yıl eğitim sistemi kendi içinde krizler yaşadı. Meslek liseleri adayların sınavsız geçişin kaldırılması ile üniversiteye giriş barajını aşamamaları, hukuk, mühendislik gibi bazı bölümlere baraj puanı getirilmesi, kontenjanların sürekli yükselmesi gibi nedenlerle üniversitelerde açık öğretim programları hariç 214 bin 430 boş kontenjan oluştu. Burada özellikle vakıf üniversiteleri ve KKTC kontenjanlarının boş kalması dikkat çekti.

Vakıf üniversitelerinde lisans düzeyinde 16 bin 40, ön lisans düzeyinde 33 bin 185 kontenjan boş kaldı. KKTC'deki üniversitelerde lisans düzeyinde 6 bin 836, ön lisans düzeyinde 2 bin 700 programda boş kaldı. Diğer yandan bu yıl tercih yapmaya hak kazanan 1 milyon 846 bin 880 adaydan sadece 994 bin 766 aday tercih hakkını kullandı. Yani bir milyona yakın aday, puan barajını geçmiş olmasına rağmen tercih yapmadı.

YÖK öğrencilerin neden tercih yapmadığına ilişkin anket yaptı

Bunun üzerine Yükseköğretim Kurulu (YÖK) harekete geçti ve tercihte bulunmayan üniversite adaylarına yönelik bir anketle neden tercih yapmadıklarını sordu. Anket sonuçları henüz açıklanmadı. YÖK, kendi muhasebesini yaparken; vakıf üniversitelerinin tercih dönemlerinde, adayları etkilemek için verdikleri ‘ilanların’ etkisi tartışılmaya başlandı. 2017 ÖSYS tercih kılavuzuna göre üniversite tercihleri 18- 26 Temmuz tarihleri arasında yapıldı.

Üniversiteler, tercih dönemi öncesinde işe koyuldular ve gazete, dergi, televizyonlarda ilan çıkmaya başladılar. Örneğin Nişantaşı Üniversitesi Medya Takip Merkezi verilerine göre 1-26 Temmuz tarihleri arasında, sadece yazılı basında, bir tanesi advertorial olmak üzere 58 adet ilan çıktı.

İstanbul Medipol Üniversitesi, bu dönemde en fazla ilanı çıkan üniversite, tanıtım döneminde çıktığı ilan sayısı tam 92 adet. Üniversitenin bu dönem boyunca farklı gazetelerde 11 farklı haberi yayınlandı. Yine üniversite tercihleri döneminde en fazla ilan veren üniversitelerden İstanbul Aydın Üniversitesi de 70 adet ilan çıktı. Altınbaş Üniversitesi (1 Temmuz 2017 tarihi itibariyle bu adı kullanmaya başladı) ise beş tanesi advertorial olan 19 ilan yayınladı. İstanbul Ayvansaray Üniversitesi de bu dönem boyunca yoğun çalışan üniversitelerden oldu, üniversite 1-26 Temmuz 2017 tarihleri arasında tam 50 adet ilan çıktı. Okan Üniversitesi, aynı dönem boyunca tam 18 adet ilan verdi. Listenin tamamı üstteki grafikte görülebiliyor.

'Üniversitelerin ‘iletişim’ yapması gerek’

Üniversitelerin reklamdan ziyade iletişim yapması gerektiğine işaret eden MEF Üniversitesi Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Erhan Erkut, “Sene içinde hocalarının yaptıkları araştırmaları, öğrenci başarılarını, okuldaki çeşitli etkinliklerini anlatarak, bunları haber yaparak kendilerini anlatmalılar. Yani topluma katkıları üzerinden kendilerini anlatmalılar. Öğrenciler, veliler ile esas yaptıkları iş üzerinden iletişim kurmalılar. Üniversitelere yakışan budur” ifadesini kullanıyor.

‘Ürünü alıp sonra değiştirebilirsiniz, üniversite ise şakaya gelmez’

Vakıf üniversitelerinin verdiği reklamlara dikkat edilmesi gerektiğini belirten İstanbul Aydın Üniversitesi Mütevelli Heyeti Başkanı Dr. Mustafa Aydın, “Bu konu, yaşamımızın geri kalanını etkileyecek kadar hayati özellik taşıyor. Herhangi bir ürünü, o ürünün reklamına inanıp alabilir, ancak daha sonra kolaylıkla değiştirebilirsiniz. Üniversite eğitimini ise değiştirmek çok daha zordur. Bu nedenle üniversite adayları, eğitim almayı düşündükleri üniversiteyi çok dikkatli araştırmalı, mümkün mertebe üniversiteyi bizzat ziyaret etmeli, öğretim kadrosu, felsefesi, vizyonu, hatta önceki mezunlarına kadar uzanarak bilgi toplamalı. Zira adaylarımızın hayatının kalan kısmını belirleyecek olan bu tercihin, şakaya gelir tarafı yoktur” diyor.