Sabancı Üniversitesi'nden ihracatçıya stratejik destek

YAYINLAMA
GÜNCELLEME


Gamze ŞENER

İSTANBUL - Sabancı Üniversitesi bünyesinde, yönetici geliştirme merkezi olarak yola çıkan EDU, sadece şirket çalışanlarına verdiği eğitimle değil, ihracatçılara vereceği destekle de dikkat çekiyor.  EDU Program Müdürü Levent Yarar, ihracatçı birlikleri ve KOSGEB ile görüştüklerini belirterek, "Türkiye dış pazarlara açılmak istiyor. Ancak birçok şirket gerekli donanıma sahip değil. Biz ihracatçılara, girecekleri pazarda nelerle karşılaşacakları, rakiplerinin kimler olacağı gibi fikirler vererek onlara strateji kazandırmayı hedefliyoruz" dedi.

Sabancı Üniversitesi'nin 10 yıldır yönetici geliştirme konusunda eğitim verdiğini hatırlatan ve "Amacımız akademi ile iş dünyasını bir araya getirmek" diyen Yarar, EDU ile ilgili şu bilgileri verdi: "EDU bir yönetici geliştirme merkezi. Amaç Türkiye'deki büyük şirketlere, strateji, liderlik, perakende kapsamında gelişim programı sunmak. Programlar uzun süreli. Bir gün eğitim verip aradan çekilmiyoruz. Örneğin şu an Borusan Akademisi ile yaklaşık 5 yıldır yürüttüğümüz bir program var. Business Beyond Borders programıyla da yine yönetim kademesinde gerekli farkındalıkları yaratmanın yanı sıra, ihracatçıların işine yarayacak eğitimler veriyoruz."

KOBİ'lere "ihracatınızı bizle artırın" çağrısı

Business Beyon Borders'ın 2011 sonlarında başladığını anlatan Yarar, programa katılmak üzere pek çok özel şirket ve birlikle görüşmelerin sürdüğünü söyledi. "ihracatınızı bizle artırın diyerek, özellikle KOBİ'lere birlikler kanalıyla yaymak üzere çalışmalar yapıyoruz" diyen Yarar, "Dünyada ihracatınızı bizimle artırın programı, uygulanan bir program ama bizim içeriğimiz bu değil. Biz tepe yöneticiden başlayıp, en alttaki uzmana kadar ayrı ayrı hazırlanmış bir program hazırladık. Yerinde öğrenin programı ile ülkeye yönelik programlar hazırlıyoruz. Söz konusu ülkeye götürmekle kalmayıp, o ülkenin tüketici davranışlarını da ortaya koyuyoruz. Akademik çok fazla bir şey yok. Uygulamalı bir program" açıklamasında bulundu.

Türkiye'deki ihracat algısına ve 2023 hedefine de değinen Yarar, "İhracatçılarımız ilk olarak işlerinin tanımını yapabilmeli. İhracat stratejisi belirlenmeli ve kaynakların nasıl kullanılacağı bilinmeli. Bir fuara gidin Türk şirketlerini izleyin hatamızı görürsünüz. Herkes masanın etrafında toplanır, ortada bir çam fıstığı vardır, herkes o fıstığı yer. Etrafa bakmak, rakipleri takip etmek söz konusu değildir. Oraya hazırlıklı da gitmezler, rakiplerinin ne yaptığını bilmeden gitmişlerdir. Herkes bunu kabul ediyor. Türkiye'de şu anda bir pazara açılalım hevesi başladı. Ancak henüz iş tanımımızı yapamadığımız için yeterliliğimiz yok. Türkiye girişimcilik konusunda üstattır, yöneticiliğe geldiğimizde ise sınıfta kalırız" yorumunu yaptı.
 
"Türkiye'nin ihracatını artırması için çok daha kararlı bir şekilde bu işi sürdürmek lazım" diyen Yarar sözlerini şöyle sürdürdü, "Ülkelerin değil, şirketlerin stratejisi olur. Ülkelerin hedefleri vardır. 2023 500 milyar hedeftir, biz şirketler olarak o hedefe ulaşacak stratejileri oluşturmalıyız. Teşvik verip şirketleri pazara çıkarmak yeterli değil. Rekabet ortamına çıkarmadan önce bazı yeterliliklerin sağlanması lazım. İhracatçı KOBİ'leri artırmak da çözüm değil. Çünkü BRIC dediğimiz bir gerçek de var ortada. Çok hızlı geliyorlar. Hedeflediğimiz bölgenin başında gelen Afrika'ya Çinliler çoktan yatırımlarını yapmışlar. Diğer bir konu da katma değeri yüksek ihracat yapılması. Türkiye tekstil ile katma değeri yüksek ihracat zaten  yapıyordu. Kendi pazarı kendimiz yaratmalıyız. Fiyatla pazarlık edip artık mal satamayız. Savaşacak başka yollar bulmalıyız."

Türkiye'de imovasyon yapan çok, farkında olan yok

Türkiye'nin girişimcilikle yenilikçi arasında takıldığını ifade eden ve yöneticilik vasfının gerekliliğinin altını çizen EDU Program Müdürü Levent Yarar, "Türkiye, Güney Kore'yi taklit etmedi. Çin'i de taklit etmezsek bu treni kaçırabiliriz. İmovasyona önem vermeliyiz. İmovasyon, imitasyon ile inovasyonun birleşimi. IBM, Wallmart, MC Donald's, Apple taklitçilikle başlamış. Taklitçilik kolay iş değildir. Taklit yaptıktan sonra sürekli kendini yenilemen lazım. O zaman da imovasyon ortaya çıkıyor. Türkiye' de imovasyon yaptığını söyleyebilecek çok az şirket var ancak çoğu yapıyordur" dedi.
 

Bu konularda ilginizi çekebilir