Matematikte 2x2=4'ten öteye geçemiyoruz
Son açıklanan PISA 2012'ye göre Türkiye’de öğrencilerin yarısına yakını temel matematik sorularını çözebilirken karmaşık soruları çözmede başarılı değil
İSTANBUL - Üç yılda bir yapılan ve uluslararası eğitim ölçme-değerlendirme sistemi olarak tanımlanan PISA (The Programme for International Student Assessment) 2012 sonuçları geçtiğimiz günlerde açıklandı. PISA araştırmasına başta Ekonomik İşbirliği ve Kalkınma Örgütü (OECD) ülkeleri olmak üzere dünya ekonomisinin yüzde 80’ini temsil eden 65 ülkeden 15 yaşındaki öğrenciler katılıyor. Bu araştırma zorunlu eğitim sonrası eğitime devam eden 15 yaş grubu öğrencilerin hayata hazır oluş durumlarının belirlemeye odaklanan dünyanın en kapsamlı eğitim araştırması olarak nitelendiriliyor. Diğer bir deyişle PISA, ülkelerin eğitim sistemlerinin öğrencileri ne kadar iyi yetiştirdiğini ölçmek üzerine geliştirilmiş bir araştırma. Öğrencilerin fen, matematik ve okuma becerilerini değerlendiriyor. PISA 2012’ye dünya genelinde 510 bin Türkiye’den de 4 bin 848 öğrenci katıldı. Türkiye, PISA araştırmasına 2003 yılından bu yana düzenli olarak katılıyor. Fakat sonuçlar pek de iç açıcı değil. Çünkü Türkiye hem genel ortalamada hem de alan testlerinin tamamında OECD ortalamasının oldukça altında.
PISA 2012 raporuna göre Türkiye, katılımcı 65 ülke arasında genel ortalamada 45. sırada. Öğrencilerin matematik, fen ve okuma-anlama beceri düzeyleri konusunda OECD ortalamalarının gerisinde. Örneğin, matematikte 44’üncü sırada, okuma-anlama becerilerinde 42’nci sırada, fen bilgisinde ise 43’üncü sırada yer alıyor. Şangay bölgesi, Singapur, Hong Kong ve Kore ise PISA genel ortalamada ilk sıralarda yer alıyor. Ülkeler bazında karşılaştırma yapıldığında Türkiye; Yunanistan, Slovenya, İsrail ve Rusya gibi ülkelerin gerisinde; Endonezya, Ürdün ve Kazakistan’ın da aralarında yer aldığı pek çok Ortadoğu ve Asya ülkesinin önünde yer alıyor.
PISA, elde edilen sonuçlara dayalı olarak ülkeler arasında bir başarı sıralaması yapmaktan çok eğitim sistemlerinin fotoğrafını çekmeyi amaçlayan bir sınav ve önemi ülkelerin yıllar içerisindeki gelişim ve değişimlerini izlemeye olanak sağlamasından geliyor.
Matematikte temel düzeyde kalıyoruz
PISA 2012 matematik sonuçlara göre Türkiye’de öğrencilerin neredeyse yarısına yakını ancak temel matematiksel kavramları kolaylıkla kullanabildikleri sorularda daha başarılılar. Daha karmaşık sorularda yani daha üst düzey sorgulama, analitik gerektiren sorularda yani (seviye 5 ve seviye 6) öğrencilerin sadece 5.9’u başarılı. Çok temel matematiksel işlemlerin ve sorgulamaların yapıldığını gösteren Seviye 1 ve Seviye 1 altına giren öğrencilerin oranı, yüzde 42. Bunun OECD ortalaması ise yüzde 22. Seviye 6’da başarılı olanlar ise sadece yüzde 1. Aynı şekilde PISA okuma ve PISA Fen sonuçlarında da yüzde seviye 6 derecesinde başarılı olan öğrenciler toplam öğrencilerimizin sadece yüzde 5’in altında kalıyor. Örneğin Singapurlu öğrencilerin yüzde 20’si Seviye 6’da. Türkiye’deki durumun tam tersine, Şangay’da öğrencilerin yüzde 1’i Seviye 1 Altında.
Okuma becerisinde mukayeseden yoksunuz
PISA 2012 Raporu’ndaki bu sonuçları değerlendiren Bahçeşehir Üniversitesi Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr. Sinem Vatanartıran ve New York Üniversitesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Selçuk Şirin, sıralamaların 2009 PISA sonuçlarıyla neredeyse birebir örtüştüğünü, genel ortalamada Türkiye’nin, her zaman olduğu gibi bu sene de OECD ülkelerinin ortalamasının altında kaldığını belirtiyor. Doç. Dr. Selçuk Şirin, Türkiye’nin 2003’ten bu yana genel ortalamasının yıllık yüzde 3 oranda arttığını ancak bu artışın öğrencilerin üst düzey matematiksel becerilerine yansımadığını ifade ediyor. Şirin; “2003’te benzer sonuçlara sahip olup 2012’de gerisinde kaldığımız iki ülke var: Uruguay ve Tayland. Ancak maalesef, 2003’te benzer sonuçlara sahip olup 2012’de önüne geçtiğimiz bir ülke yok” diyor. PISA’da okuma becerileri de aynen matematikte olduğu gibi seviyelere ayrılıyor. Burada seviyeler, 6, 5, 4, 3, 2, 1a, 1b ve 1b’nin altı olarak 8 seviyeye ayrılıyor. Seviye 6, çok sayıda çıkarımın yapılması, detaylı mukayese ve karşılaştırmaların yapılması, birden fazla ve uzun metin arasında bağlantılar kurabilme gibi üst düzey okuma becerilerini içeriyor. Seviye 5 de aynı şekilde fakat daha kısa metinlerde bu becerilerin kullanımını içeriyor. OECD ortalaması, Seviye 5 ve Seviye 6’da bulunan toplam öğrenci yüzdesi, OECD ortalaması yüzde 6. Ancak bu oran Şangay’da yüzde 25, Singapur, Japonya, Hong Kong’da yüzde 15’in üstünde. Şangay’da öğrencilerin yüzde 77’si seviye 3 ve üzerinde. Türkiye’de seviye 6’da bulunan öğrenci yüzdesi neredeyse 0, çünkü %1’in altında. Seviye 5 ise yüzde 2’nin biraz üstünde. Türkiye’de öğrencilerin yüzde 30’u okuma becerilerinde seviye 3’te, yüzde 30’u seviye 2’de. Yüzde 22’si ise seviye 1 ve altında. Türkiye gibi seviye 5 ve 6’da yüzde 5’ten daha az öğrencisi olan ülkeler ise Kolombiya, Arjantin, Endonezya, Katar, Peru, Ürdün, Tunus, Birleşik Arap Emirlikleri, Sırbistan gibi ülkelerden oluşuyor.
Matematik ve Okuma oranlarında olduğu gibi, Fen alanında da Türkiye’den sınava giren öğrencilerin çok küçük bir yüzdesi seviye 5 ve 6’da. Seviye 6, yani üst düzey bilimsel düşünme becerilerine sahip öğrencilerin oranı yaklaşık yüzde 0. Bu durumda bulunan diğer ülkeler Arnavutluk, Malezya, Peru, Romanya, Tunus, Uruguay, Şili, Brezilya, Ürdün ve Endonezya. Şangay’da bu oran yüzde 4. Ancak Şangay’da Seviye 5 ve 6’nın toplam yüzdesi yüzde 25. Yaklaşık yüzde 30’u ise seviye 4’te. Yani öğrencilerinin yüzde 60’a yakını, Seviye 4 ve üzerinde bilimsel becerilere sahip. Estonya 2. Sırada, yüzde 40’dan biraz fazlası Seviye 4 ve üstünde. Seviye 4 ve üstünün OECD ortalaması, yüzde 28.
Ancak Türkiye’de Seviye 5 ve 6’nın toplamı yüzde 3. Seviye 4 ve üstü becerilere sahip öğrenci oranı OECD’nin de altında, yaklaşık yüzde 14. Türkiye’de öğrencilerin yüzde 24’ü en temel beceriler olan Seviye 1 ve Seviye 1 Altında. Öğrencilerin yüzde 60’ı Seviye 2 ve altında.