Kayı, altyapıyı tamamlayıp müfredat ihracatı hedefliyor
Türkiye’de altyapıyı oluşturduktan sonra yurtdışına açılmayı hedeflediklerini söyleyen Kayı Okulları CEO’su Deniz Demirtaş, eğitim müfredatlarını da ihraç edebileceklerini açıkladı.
AYLİN RANA AYDİN
Öğrencilerini ECAS eğitim modeliyle yetiştiren Kayı Okulları, bu yıl yüzde 100 büyümeyi planlıyor. İstanbul Anadolu Yakası’ndaki kampüsünün yanı sıra Avrupa Yakası, Bursa ve Ankara’da da kampüs açmayı hedefleyen okul daha sonra yurtdışına da açılmayı öngörüyor.
Bu yıl 20 milyon TL ciro hedeflediklerini söyleyen Kayı Okulları CEO’su Deniz Demirtaş, “Okul, 34 dönüm arazide 12 bin metrekare kapalı alanda 20 milyon dolar yatırımla hayata geçirildi. Halihazırda anaokulu, ilkokul, ortaokul ve lise seviyelerinden oluşan tek kampüslük projemizi 5 yıl içinde kendi öz sermayemizle İstanbul’un önemli lokasyonlarında da sürdürmeyi istiyoruz” dedi.
ECAS programlarının Türkiye’de bir ilk olduğunu belirten Demirtaş, “İlkokul, ortaokul ve lise seviyesinde uygulanan ECAS programları insanın bütünsel gelişimini sağlamayı hedefleyen bir yapı. Program, sanat, spor, kulüp programları; çevre okuryazarlığı, sürdürülebilirlik, bilişim teknolojisi okuryazarlığı, değerler eğitimi, sağlık ve beslenme eğitimi, yaşam becerileri gibi eğitimleri sağlıyor. Programı Türkiye’de uygulamak isteyen diğer okullara da aktarabiliriz. 60 öğretmenimiz bulunuyor” diye konuştu.
Ortadoğu’dan okulu incelemeye geliyorlar
Ortadoğu'dan okulu incelemeye geldiklerini aktaran Demirtaş, Türkiye’de altyapıyı sağlayıp markalarıyla yurtdışına açılabileceklerini ya da eğitim müfredatlarını ihraç edebileceklerini söyledi.
Demirtaş şöyle devam etti: “Kayı Müfredatı tek tip müfredat yerine çocuktan gelen bir model. Klasik eğitim alışkanlıklarından uzakta bilgiye yaşayarak ulaşılan sınavlara takılı kalmayıp sosyal hayatta da başarıyı kazandırdıkları bir çerçeveye sahip. Doğa Temelli Öğrenme Programı çerçevesinde anaokulu öğrencileri haftada bir gününü, ilkokul öğrencileri de yarım gününü Ömerli ormanında geçiriyor."
Sosyal sorumluluk projelerine önem verdiklerini belirten Demirtaş, "Hayvan dostu projelerimiz ve dernek yardımlarımızın yanı sıra bu yıl Şile’de bir devlet okuluna ‘Herkese Kitap, Her Yerde Kitap’ sloganıyla öğrencilerimizin hazırladıkları malzemelerle kütüphane kurduk” ifadelerini kullandı.
'Reggio Emilia' yaklaşımından yararlanıyor
Eğitim kurumlarında 1970’li yıllarda İtalya’da ortaya çıkan ve okul öncesi çocukların yetiştirilmesi için uygulanan ‘Reggio Emilia’ yaklaşımından yararlandıklarını belirten Deniz Demirtaş şu bilgileri verdi: “Reggio Emilia, çocuğun doğasına uygun eğitim vermeyi amaçlıyor. Reggio Emilia yaklaşımında çocukların 'yapamadıkları', 'sınırları' ve 'kısıtlı kapasitesi' üzerine vurgu yapmak çocukların 'yapabilme yetisi' ve 'yüksek kapasitesi' üzerine yoğunlaşılıyor. Özellikle Anaokulu 3, 4, 5 yaş ve İlkokul 1. Sınıfta yoğun bir şekilde uyguladığımız yaklaşımı, okulumuzda alan birçok atölye ve eğitsel mekânla tüm sınıf seviyelerine taşıyoruz. Ana kampüsün bulunduğu bölgede Reggio Emilia eğitim yaklaşımının uygulandığı 200 kişilik bir anaokulu açmayı planlıyoruz.”
Üç yılda özel okul sayısı yüzde 100 arttı
Son üç yılda yatırım teşviklerinin de etkisiyle özel okul sayısında yüzde 100’lük bir artışın meydana geldiğini belirten Demirtaş, “Özel okul sayısı 8 bin 150’ye yükselirken yüzde 4’lerde olan özel okullaşma oranı da yüzde 7.4’e ulaştı. 2023’e kadar özel öğretim payının yüzde 15’lere çıkarılması planlanıyor. 20 milyar TL’lik bir ekonomi yaratan özel eğitim sektörüne yönelik yatırımların artmaya devam edeceğini öngörmek mümkün” dedi.