İlkokulda daha çok fen ve matematik lazım

OECD ülkelerinde ilkokullarda günde ortalama 4 saat 18 dakika saat ders görülüyor. Günde 45 dakika Matematik ve 20 dakika Fen dersi; 1 saat 17 dakika ile Okuma-Yazma ve Türkçe dersi görülüyor. Bunun Fen-Matematik lehine değişmesi bekleniyor.

YAYINLAMA
GÜNCELLEME

kezban_karaboga-030.jpg

İlkokul öğretmeninin adını-soyadını hatırlamayan yoktur. Neden böyle? Çünkü ilkokul öğretmeni yani ilkokul eğitimi kişinin karakterinin oluşmasında en temel aşamadır. O kadar ki hayattaki başarınızı belirler. Fakat nedense biz bu temel aşamayı konuşmaktan çok liseleri, üniversiteleri konuşuyoruz. Gelin, bugün bunu konuşalım. Bakın, ilginç bir rapor var. OECD’nin yeni ‘Education Indicators in Focus’ çalışması. 

Bu çalışma 2015 yılında OECD ülkelerinde ilkokullarda temel derslere ayrılan süreleri yüzde olarak ortaya koyuyor. “İlkokulda en çok hangi derse vakit ayrılıyor? En az hangi derse önem gösteriliyor?” Hemen bakalım. İlk önce şunu söyleyeyim: OECD ülkelerinde ilkokullarda günde ortalama 4 saat 18 dakika saat ders görülüyor. İşte bu sürenin yaklaşık yarısında (günde 2 saat 12 dakika) Okuma, Yazma, Türkçe; Matematik ve Fen dersi yapılıyor. Fakat burada günde 45 dakika Matematik (yüzde 17) ve 20 dakika Fen dersine karşılık (yüzde 8), günde ortalama 1 saat 17 dakika ile Okuma-Yazma ve Türkçe dersi baskın geliyor. Örneğin Fransa’da günde 2 saat, Kanada’da 1.5 saat, Lüksemburg ve Meksika’da 1.4 saat okuma-yazma ve Türkçe dersi yapılıyor. Bu rakamlar, günlük süreleri gösteriyor. 

Genel olarak ilkokulda öğretim süresi boyunca derslerin yüzde olarak dağılımı da hemen hemen aynı sonuçları gösteriyor. Sayfada yer verdiğim tablodan da okuyacağınız gibi ilkokulda okuma-yazma ve Türkçe derslerinin ağırlığı göze çarpıyor. Peki acaba Matematik ve Fen ne durumda? Bu iki ders açısından ülkelere göre farklılıklar var mı? Türkiye’nin verileri nasıl? Hemen anlatayım. Örneğin Portekiz, toplam öğretim süresinin yüzde 27’sini, Meksika yüzde 24’ünü, Fransa yüzde 21’ini ve Kanada da yüzde 19’unu matematik dersine ayırıyor. Bu ülkelerin hemen hepsinde Okuma-Yazma ve Türkçe dersi, Matematik dersinden fazla yüzdeye sahip. Türkiye’de de durum farklı değil. 

En büyük pay okuma-yazmaya 

Türkiye’de ilkokulda, Okuma-Yazma ve Türkçe dersleri toplam öğretim süresinin yüzde 30’unu alıyor. Fen (yüzde 5) ve Matematik (yüzde 17) derslerinin yüzde toplamı ise ancak yüzde 22’yi buluyor. Kalan pay da ikinci ya da diğer dil eğitimleri, seçmeli dersler ve diğer zorunlu derslere gidiyor. Tabii, okuma ve yazma ilkokulda geleneksel olarak öğretilen temel beceriler. Fakat soru şu: Tam da 4.0 endüstri devrimi konuşulurken ilkokullarda daha fazla Fen ve Matematiğe ihtiyaç yok mu? STEM ("Science, Technology, Engineering, Mathematics) ile ilgili kaygıların artması ilkokul müfredatlarında bu iki derse daha fazla yer verilmesi adına politika geliştirilmesi gerekliliğini ortaya koymuyor mu? 

İyi öğretmen şart 

Elbette "süre" müfredatların düzenlenmesinde sadece bir değişken. Matematik ve Fen öğrenmek için alanında yetkin öğretmenler de gerekiyor. Çünkü, özellikle Matematik ve Fen gibi çok önemli dersler için yeterli zaman ayrılsa bile, kötü bir öğretmenin anlattığı ders öğrenci açısından felaketle sonuçlanabilir. Çünkü anlattığı konuda daha fazla bilgi edinme konusunda istek uyandırmayan bir öğretmen hangi müfredatı anlatırsa anlatsın başarısız olacaktır. Sonuç olarak Matematik ve Fen müfredatlarının öğrenciler açısından özendirici nitelik olması, aktif öğrenme ve uygulamalarla anlatılması gerektiğini söyleyebiliriz. Tabii, öğrencilerin matematik ve fen derslerinin temelini anlamaları için yeterli zamana ihtiyaçları olduğunu unutmadan.

Dikkat yeteneği ve çalışma belleği ilkokulda oluşuyor

İlkokul eğitiminin amacı bütün eğitim hayatının üzerinde oluşacağı sağlam bir temel inşa etmektir. Çünkü çalışma belleği, dikkat yeteneğini geliştirme gibi bilişsel süreçler tam da bu dönemde gelişir. İletişim yetenekleri, motivasyon ve metaöğrenme temel karakter özellikleri ilkokulda oluşur.

23423423423-b-001.jpg

Bu konularda ilginizi çekebilir