'CEO'lar benden ilk 10-15 öğrenci listesi istiyor'

İTÜ'de yılda yaklaşık 3 bin mezun verdiklerini belirten İTÜ Rektörü Prof. Dr. Mehmet Karaca, "Geçen yıl mezun ettiğimiz öğrencilerin neredeyse yarısına ulaştık, son durumları hakkında bilgi aldık. İsim vermeyeyim bir sanayi devi, benden on bölümdeki ilk 10-15 öğrenci listesini istedi" dedi.

YAYINLAMA
GÜNCELLEME

İstanbul Teknik Üniversitesi'nin (İTÜ) kuruluş tarihi 1773, yükseköğretimde 244'üncü yılında. Dünyanın en eski teknik üniversitelerinden. Tarihi, Osmanlı İmparatorluğu'na, Sultan III. Mustafa'nın saltanat yıllarına kadar uzanıyor. Osmanlı Devleti'nde ilk kez Batılı anlamda mühendislik eğitimi vermek için, 'Mühendishane- i Bahr-i Hümayun' yani 'İmparatorluk Deniz Mühendishanesi' olarak kuruluyor. Gemi inşaatı ve deniz haritalarının yapılması konusunda uzman personel yetiştiriyor. Türkiye'de 'yetkin mühendis' unvanı veren tek kurum olması bu tarihten geliyor. 

İTÜ'nün bugün 38 bin 260 öğrencisi, 2 bin 111 akademik personeli var. İstanbul Teknik Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Mehmet Karaca ile İTÜ'yü, Türkiye eğitim sistemini, teknolojinin, bilgi çağının eğitim alanında yarattığı dönüşümü konuştuk. İTÜ Rektörü Prof. Dr. Karaca, tam da üniversite tercih döneminde üniversite adaylarının meslek tercihlerine yönelik önemli mesajlar verdi, uyarılar yaptı.

Her akademik dönemde en az bir, bazen iki defa eğitim şurası düzenlediklerini belirten Prof. Karaca, "Kendi öğretim üyelerimiz, öğrenci konseylerimiz ve dışarıdan destek alabileceğimiz alanında yetkin isimlerle bir araya geliyor. 'Eğitim kalitemizi nasıl yükseltiriz, öğrencilerimizle iletişimimizi nasıl daha da artırabiliriz, birlikte nasıl projeler geliştirebiliriz?' sorularının cevaplarını tartışıyoruz. Öğrencilerimizi, öğretim üyelerimizi sistemin içine katarak eğitim kalitesinin artırılması, olumlu dönüşümlerin gerçekleşmesi için birlikte çalışıyoruz" diyor.

Bu işin temeli Matematik-Fizik

İTÜ'de kendi derslerini kendi seçebilen, uzmanlığını kendisi belirleyen bir öğrenci kitlesi olduğunu hatırlatan Prof. Karaca, "İTÜ'de öğrencilerimize kendi alanlarında uzmanlaşma özgürlüğü veriyoruz ama bazı değişmez kurallar var. Mesela mühendisliğin ve mimarlığın olmazsa olmazı temel bilimler. Matematik ve fizik bu işin temelidir. Dünyada bu böyle, matematik ve fizikte başarılı olamazsanız mühendisliğe adım atamıyorsunuz. Bu bariyerdir. İTÜ'de de böyle. Öte yandan öğrencilerimiz mühendisliği diğer bilim dalları ile entegre etmek isteyebiliyor. Çift anadal programlarımız, Yandal programlarımız, geniş seçmeli ders havuzumuz ve öğrencilerimize sunduğumuz insan ve toplum bilimleri ile güzel sanatlar dersleri entegrasyon kanallarını açık tutuyor. Öğrencilerimiz farklı kombinasyonlar yapabiliyor" şeklinde konuşuyor. Karaca, "Örneğin bu yıl ilk mezunlarımızı vereceğimiz İTÜ Ekonomi Bölümümüzdeki öğrencilerimiz ileri matematik dersleri almak istiyorlar, biz de onlara bu olanağı sunuyoruz. Çünkü bakıyoruz ki 20-30 yıldır ekonomi de çığır açanlar, bu işte noktayı koyanlar, hep ya matematikçi ya da mühendis kökenli insanlar. Buradan besleniyorlar. İTÜ Ekonomi Bölümü ilk mezunlarını bu yıl verecek ama daha mezun olmadan hemen iş buldular. 3. sınıf öğrencilerimize bile iş teklifleri yağıyor" ifadesini kullanıyor.

'Yılda yaklaşık 3 bin mezun veriyoruz'

İTÜ'den yılda yaklaşık 3 bin mezun verdiklerini belirten İTÜ Rektörü Prof. Dr. Mehmet Karaca, "Geçen yıl mezun ettiğimiz öğrencilerin neredeyse yarısına ulaşarak son durumları hakkında bilgi aldık. Nerede işe girmişler? Şartları nasıl? İTÜ'lülere rağbet var. Tabi biz de kariyer merkezimiz üzerinden mezun adaylarımızla firmalar ve farklı sektörler arasında köprü oluyoruz. İsim vermeyeyim, geçenlerde bir özel sektör firma CEO'suyla beraberdim, benden 5-6 bölümdeki ilk 15 öğrencinin listesini istedi. Bir sanayi devi de yine on bölümdeki ilk 10-15 öğrenci listesini istedi. Mülakata çağıracaklar. Öğrenci diplomasını aldıktan sonra kendisini mülakatta bulacak. İTÜ öğrencileri çok popüler ve bunu hak ediyorlar" şeklinde konuşuyor.

'Yeni bölümlere karşı önyargılı olmayın'

Günümüzde bazı bölümlerin bir anda moda olduğunu, daha sonra inişe geçebildiklerini ifade eden Prof. Karaca, "Öğrencilerin bölüm seçimiyle üniversite seçimi arasındaki dengeye dikkat etmeliler. Gençlerimiz sevmedikleri, kendilerine uymayan bir bölüme girdiklerini çok sonradan fark edebiliyorlar. Aileler hala çocuklarının doktor olmasını istiyor. Ama gözden kaçırılmaması gereken bir gerçek var ki o da doktorların kullanacağı makineleri mühendisler tasarlıyor. Sanayi devrimi 4.0 diyoruz, dijital dönüşüm özellikle sağlık alanında baş döndürücü hızla sürüyor. Gündelik yaşam derinden değişiyor. Nesnelerin internetiyle tüm yapay çevre elemanları birbiriyle diyaloğa giriyor. Yeni nesil, bizim çocuklarımız da bu robotları ve sistemleri geliştirerek dünyaya liderlik edebilmeli. Gençler yenidünyaya hazırlanıyorlar, aileler yeni mesleklere, yeni bölümlere önyargıyla yaklaşmamalı. Çocuklar heyecan duydukları işi yapmalılar. Başarı böyle gelir" ifadesini kullanıyor.

'10 öğrencimiz Dünya Petrol Kongresi'ni takip edecek'

Mezunları da öğrencileri de takip etmeyi sevdiklerini anlatan Prof. Karaca, "Aksini düşünemiyorum, her zaman yanlarındayım. Hatta şöyle bir örnek vereyim size; Dünya Petrol Kongresi olacak. Türkiye Petrolleri Anonim Ortaklığı Yönetim Kurulu Başkanı, CEO'su Besim Şişman Bey'e, 'Kongreye benim için öğrenci kotası koyacaksın, öğrencilerimiz böyle önemli bir kongreyi mutlaka izlemeli' dedim. Bu arada üç öğrencimiz beni yolda yakaladı, 'Petrolden mezun oluyoruz ama kongreye giremiyoruz, orada garsonluk yapmayı bile düşünüyoruz' dediler. Şimdi yaklaşık 10 öğrencimiz kongreyi takip edecek. Dünya Petrol Kongresi İstanbul'a ayağımıza geliyor. Geleceğin petrolü konuşulacak. İTÜ'lü öğrencilerin orada olmasını sağlamamız gerekir" diyor.

Bu konularda ilginizi çekebilir