'64 bin öğretmen açığı var'

Yılmaz, Akdeniz Bölgesi’nde öğretmen doluluk oranının yüzde 92, Doğu Anadolu'da yüzde 93, Ege'de yüzde 96, Güneydoğu Anadolu'da yüzde 91, İç Anadolu’da yüzde 98, Karadeniz'de yüzde 93, Marmara'da yüzde 87 olduğunu açıkladı.

YAYINLAMA
GÜNCELLEME

Yılmaz, Başkent Öğretmenevi'nde düzenlendiği basın toplantısında gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulundu. 

Milli Eğitim Bakanı İsmet Yılmaz, "Kayyuma devredilmiş kurumlar dahil, Paralel Devlet Yapılanması ile ilgili okul ve kurumlarda çalışan 27 bin 424 eğitim personeli ve diğer personelin çalışma izinleri iptal edilmiş durumdadır. Terör örgütüyle bir şekilde irtibatlı olduğu değerlendirilen 33 binin üzerindeki kamu görevlisi hakkında da görevden uzaklaştırma tedbiri uygulanmıştır." dedi. 


2016-2017 eğitim-öğretim yılını eksiksiz, sıkıntıya uğramadan yürütmek için çalıştıklarını belirten Yılmaz, yeni eğitim yılının geçen yıldan çok daha iyi olması için ellerinden geleni yaptıklarını anlattı. 
Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) darbe girişiminde şehit olanlara Allah'tan rahmet, ailelerine ve yakınlarına başsağlığı dileyen Yılmaz, "15 Temmuz darbe girişimi milletimizin feraset, basiret ve dayanışmasıyla atlatıldı. Demokrasilerde esas olan milli iradenin dokunulmazlığıdır. Türkiye'de gerçekleştirilen darbeler milli iradeyi yok ederek demokrasinin kesintiye uğramasına yol açmıştır. Millet iradesinin sürekliliğinin sağlanması ve aksamaya uğratılmaması, demokrasinin bir gereğidir. Demokrasi her koşulda korunması gereken ve nakşedilmesi gereken bir değerdir." diye konuştu. 


Türkiye'nin darbelerin halka karşı yapıldığını gördüğünü vurgulayan Yılmaz, eğitim sisteminin, toplumun tüm kesimleriyle darbelere karşı olması için ortak bilinç düzeyinin arttırılması, demokratik bilinç düzeyinin yükseltilmesi amacıyla oluşturulması gerektiğini bildirdi.

Yılmaz, darbe girişimi gecesinde, demokrasiye müdahale olduğunda gençlerin milli iradeye sahip çıkmak için üzerine düşeni yaptığını herkesin gördüğüne işaret etti.

Türkiye'nin dünden çok daha ileri bir noktada olduğuna dikkati çeken Yılmaz, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Darbe girişiminde bulunanlar, planları ne olursa olsun, dış destekleri, yan destekleri ve tali destekleri ne olursa olsun, bu milletin ne diyeceğini bilmiyorlardı. Bu milleti korkar zannettiler. 15 Temmuz darbe girişimi gösterdi ki millet, kendi gönül frekansı doğrultusunda çağrı yapıldığında, demokrasiyi korumak, hukuku ayağa kaldırmak, milli iradeye sahip çıkmak ki bu devletin kuruluşundaki esas gayelerden, ilkelerden birisi milli iradedir, 4 Eylül 1919'da Sivas Kongresi'nde alınan kararlardan birisi, 'Milli iradeyi amil, iradeyi milliyeyi egemen kılmak esastır.' ilkesidir. 1919'dan bu yana, milletin iradesinin bu ülkeyi yöneteceğine, bu ülkenin kaderine kendisinin karar vereceğini biliyoruz."

Sözleşmeli öğretmenler

Yılmaz, 15 bin sözleşmeli öğretmeni okulların açılacağı 19 Eylül'de göreve başlatmak istediklerini ancak 15 Temmuz darbe girişiminin ardından öğretmenlik alan sınavlarının güvenlik gerekçesiyle ertelendiğini, bu nedenle atamaların 10 Ekim'e kaydırıldığını aktardı. 
KPSS'de en yüksek puan alandan başlamak üzere, kontenjan sayısının üç katı adayın sözlü sınava çağırılacağını belirten Yılmaz, sözleşmeli öğretmenlerden 4 yıllık çalışma süresini tamamlayarak adaylık sürecinde başarılı olanların talepleri halinde görev yaptıkları eğitim kurumlarında öğretmen kadrolarına atancaklarını bildirdi.
Bakan Yılmaz, başvuruda bulunmak için KPSS'den atanacakları alanlar için belirlenen taban puan ve üzerinde puan almış olmak şartının bulunduğunu anımsatarak, devlet memurluğundan veya öğretmenlik mesleğinden çıkarılmayı gerektiren bir ceza da alınmaması gerektiğini de aktardı.

Yılmaz, gelecek süreçte, sözleşmeli öğretmenlik pozisyonlarına şubat döneminde atama yapılmasının planlandığını ancak gerekli görülen hallerde imkan ve ihtiyaçlar çerçevesinde de atama yapılabileceğini ifade etti. 

Yılmaz, sözleşmeli öğretmenliğe atama için yapılacak sözlü sınava katılmaya hak kazanan adayların, sözlü sınavda 60 ve üzerinde puan almaları halinde başarılı sayılacağını söyledi.

Sözleşmeli öğretmeliğe atama isteğinde bulunanlara en fazla 20 tercih hakkı verileceğini, adayların başvurularında tercihleri dışına atamayı kabul edip etmediklerini de belirteceklerine değinen Yılmaz, atamaların Bakanlıkça il, ilçe veya doğrudan eğitim kurumlarına yapılacağını, ataması yapılan sözleşmeli öğretmenlerle ilgili il veya ilçe milli eğitim müdürleri arasında da sözleşme imzalanacağını bildirdi.

Yılmaz, "Sözleşmeli öğretmen olarak atananlar, ilgili hükümler doğrultusunda adaylık eğitimine tabi tutulacak. İhtiyaç fazlası konumda bulunan sözleşmeli öğretmenler istekleri ve tercihleri de dikkate alınmak suretiyle atamaya esas puan üstünlüğüne göre il içinde alanlarına uygun eğitim kurumlarına valiliklerce atanabileceklerdir." diye konuştu.

 "Yerleştirmeye esas puanlar MEB sitesinden de öğrenilebilir"

Doğum ve askerlik sebebiyle sözleşmesi feshedilen sözleşmeli öğretmenlerin durumlarının haklarının saklı tutulacağını, istekleri halinde ayrıldıkları eğitim kurumlarına yeniden dönebileceklerini belirten Yılmaz, "Kadrolu öğretmenler ile sözleşmeli öğretmenlerin hakkı, hukuku, ücretleri arasında hiçbir fark yoktur." ifadesini kullandı.

Sözleşmeli öğretmenlerin yarı yıl ve yaz tatillerinde izinli sayılacağını, hastalık ve mazeret izinlerinin de verileceğini vurgulayan Yılmaz, öğretmenlerin sözleşme sürelerinin birer yıl yapılacağını, bir yılın sonunda sözleşmesi feshedilmeyenlerin sözleşme sürelerinin takip eden yıl içerisinde de geçerli olacağını, bu sürenin dört yılı geçmeyeceğine işaret etti.

Yılmaz, öğretmenlerin mazerete bağlı aile birliği, sağlık özrü ve buna benzer yer değiştirme takviminin de devam ettiğini dile getirdi. 

TEOG sınavına 1 milyon 168 bin 48 öğrencinin katıldığına dikkati çeken Yılmaz, TEOG sınavına giren öğrencilerin yerleştirme sonuçları ve boş kalan kontenjanların bugün açıklanacağını belirtti. 

"Paralel Devlet Yapılanmasına ait okullarda 138 bin öğrenci var"

Yılmaz, KHK ile kapatılan özel okul öğrencilerinin nakil ve diğer işlemlerine ilişkin de bilgi verdi.

Paralel Devlet Yapılanmasının darbe girişiminde bulunmasının bu kurumlarda öğrenim gören öğrencilerin hızlı şekilde bu kurumlardan ayrılmasına neden olduğunu dile getiren Yılmaz, bir kaç gün içerisinde binlerce öğrencinin terör örgütüne ait bu kurumlardan ayrıldığını, yüzlerce öğrencinin bu kurumlardan çıkışının devam ettiğini aktardı. 

Yılmaz, Paralel Devlet Yapılanmasına ait okullarda 138 bin öğrenci bulunduğunu, bu öğrenciler için de Bakanlığın çalışmalarını başlattığını söyledi.

Devlet okullarına bu öğrencilerin nakil ve puan sistemiyle nakillerini gerçekleştireceklerini anlatan Yılmaz, çocukları mağdur etmeyeceklerine, bu anlamda bütün tedbirleri aldıklarına vurgu yaptı.

Yılmaz, öğrencilerin istedikleri her zaman nakil ekranlarından başvurularını yapıp puanlarına göre bir okula yerleşebilecek durumda olduklarını ifade etti.

Bakan Yılmaz, KHK ile kapatılan özel okullardaki toplam öğrencilerden 20 bine yakın öğrencinin özel okullara, 60 bine yakın öğrencinin de devlet okullarına geçtiğini bildirdi.

Yılmaz, Suriyeli öğrencilerin geçici barınma merkezlerindeki eğitim seviyelerinin yükseltilmesi için Suriyeli öğretmenlerin pedagojik bilgilerinin artırılması amacıyla finansmanı UNICEF tarafından karşılanmak üzere 514 Suriyeli öğretmenin yetiştirileceğini hatırlattı.

Ayrıca, Yılmaz, çıraklık eğitiminin zorunlu eğitim kapsamına alınmasının reform niteliğinde olduğuna işaret etti.

Darbe girişimi sonrası özel ve devlette görevden alınan personelle ilgili de bilgi veren Yılmaz, şöyle devam etti:
"Kayyuma devredilmiş kurumlar dahil, Paralel Devlet Yapılanması ile ilgili okul ve kurumlarda çalışan 27 bin 424 eğitim personeli ve diğerler personelin çalışma izinleri iptal edilmiş durumdadır. Bu personelin resmi veya özel eğitim kurumlarında görev almasına izin verilmeyecektir. Terör örgütüyle bir şekilde irtibatlı olduğu değerlendirilen 33 binin üzerindeki kamu görevlisi hakkında da görevden uzaklaştırma tedbiri uygulanmıştır. Bu personelin yaklaşık 100 kadarı merkez teşkilatında görev yapmaktadır. Bu kişiler hakkında gerekli inceleme ve değerlendirme çalışmaları mümkün olan en kısa sürede tamamlanacak ve KHK ile haklarında nihai karar oluşturulan komisyonca verilecektir."

 "Yerleştirmelerde öğrencilerin puanlarını dikkate alacağız"

Askeri okullardaki öğrencilerin tercih işlemlerine ilişkin de Yılmaz, tercihlerin e-Okul sistemi üzerinden zamana bağlı olmaksızın 22 Ağustos tarihine kadar alınacağını belirtti.

Kapatılan Kuleli Askeri Lisesi, İzmir Maltepe Askeri Lisesi, Bursa Işıklar Askeri Lisesi, İstanbul Heybeliada Asker Lisesi, Ankara Bando Astsubay Hazırlama Okulu öğrencilerinin nakillerine de değinen Yılmaz, "Geçen yıl 9. sınıfta okuyup bu yıl 10. sınıfa geçen öğrencilerimiz fen ve sosyal bilimler liseleri dışındaki bütün ortaöğretim kurumlarını tercih edebileceklerdir. Fen ve sosyal bilimler liseleri 9. sınıftan itibaren farklı bir program uyguluyorlar. Müfredat arasında uyumsuzluk olduğundan dolayı bu liseler hariç tutuldu. Yine Bando Mızıka Okulu'ndaki çocuklar da güzel sanatlar liselerine nakil yoluyla başvuru yapabileceklerdir." değerlendirmesinde bulundu.

Yılmaz, 10. sınıfta müfredatın farklılaştığını hatırlatarak, "Meslek liselerinde, imam hatip liselerinde farklı müfredat uygulanıyor. Dolayısıyla 10. sınıftan 11. sınıfa, 11. sınıftan 12. sınıfa geçen öğrenciler sadece puanlarına uygun Anadolu liselerine kayıt yaptırabilecekler. Bu öğrenciler il ve ilçelerdeki milli eğitim müdürlüklerinden nakil komisyonuna başvuracak ve yerleştirme işlemlerini bu komisyonlarca gerçekleştirileceğiz. Öğrenciler ülke genelinde istediği ili de tercih edebileceklerdir. Yerleştirmelerde öğrencilerin puanlarını dikkate alacağız." ifadesini kullandı.

Öğrencilere SBS veya TEOG'da o dönem tabi olduğu sisteme göre aldıkları puanlar üzerinden tercih hakkı vereceklerini belirten Yılmaz, "Örneğin öğrenci taban puanı 470 olan bir Anadolu lisesine girmek istiyorsa oraya yetmiyorsa puanına uygun liseye yerleştirmesi yapılacaktır." dedi.

KHK ile kapatılan özel okullara ilişkin de bilgi veren Yılmaz, şu değerlendirmelerde bulundu:

"Milli güvenliğe tehdit olduğu tespit edilen, değerlendirilen yapı, oluşum, grup ya da terör örgütlerine iltisakı belirlenen özel öğretim kurumları ve özel öğrenci yurtları 667 sayılı KHK ile bin 56 özel okul, 821 özel yurt, 234 diğer olmak üzere 2 bin 111 özel öğretim kurumuyla ilgili kapatma işlemi yapılmıştır. Bu sayı şöyle değişebilmektedir, içlerinden bir kaç tane hatalı olanlar yine çıkartılacaktır. Ancak KHK'da bir Değerlendirme Komisyonu bu listede yer almayan okulların da tekrar ilave edilebileceği, kapatılabileceği belirtilmektedir. Dolayısıyla da bu arada ola ki bir valilikten 'Bizim okulda da bu yapıyla bağı, irtibatı olduğu düşünülen yurt, okul veya kurs, etüt merkezleri vardır', böyle birisi bize geldiğinde komisyonumuz tarafından değerlendirilip gereği yapılacaktır."

Yılmaz, 2016-2017 eğitim öğretim döneminin çok daha sorunsuz ve iyi bir şekile devam etmesini isteyerek, beklentileri en üst seviyede karşılamak için üzerlerine düşen vazifeyi yapmaya çalıştıklarını kaydetti.

 "Herkes üzerine düşeni yaptı"

Bir gazetecinin, "15 Temmuz'da çok kritik telefon görüşmeleri yaptığınızı biliyoruz. O geceye ilişkin sizin bizimle paylaşacağınız notlar var mıdır?" sorusu üzerine Yılmaz, şu yanıtı verdi:

"Herkes olması gerektiği yerde oldu, herkes üzerine düşeni yaptı. Sayın Cumhurbaşkanımız, Sayın Başbakanımız üzerine düşeni yaptı. TBMM milletvekilleri çalışmaları gerekiyordu, çalıştılar. Ben de Başbakanlıktaydım, saat 22.00 gibi. 'Ankara'da olan bakanlarımızın Başbakanlıkta olmaları uygun olur' dendiği anda, süreç içerisinde herkes yapması gereken neyse yerine getirmiştir. Herkes süreç içerisinde yapması gerekeni yaptı, görevini yerine getirdi. Aydınlık bir güne uyandık. Aziz milletimize ve görevine yapan basında dahil olmak üzere herkes teşekkür ediyoruz." "Bundan sonraki bütün öğretmen atamaları, sözleşmeli öğretmen kapsamında yapılacak" - "Ataması yapılacak 15 bin öğretmeni, olağanüstü şartlar nedeniyle doğrudan eğitim sistemimize katacağız" 
Milli Eğitim Bakanı İsmet Yılmaz, bundan sonraki bütün öğretmen atamalarının, sözleşmeli öğretmen kapsamında yapılacağını bildirdi. 

Darbe girişiminin ardından çıkarılan Kanun Hükmünde Kararname (KHK) ile FETÖ soruşturması kapsamında kapatılan okulların Milli Eğitim Bakanlığına devrinin ardından bu okullara kayıt durumuna ilişkin bir soru üzerine Yılmaz, bakanlığın bu okulların ihtiyaçlar esas alınarak ilkokul, ortaokul ya da lise olarak fonksiyonunun devam ettirilmesi konusunda görüşünün bulunduğunu, en kısa zamanda bu çalışmayı tamamlayacaklarını ifade etti. 
Bakan Yılmaz, KHK kapsamında kapatılan 15 üniversitenin öğrencilerinin diplomalarında hem yeni hem de eski üniversitelerinin yer alacağının belirtilerek, "Bu bir fişleme değil mi?" sorusuna, "YÖK hiç devralmasıydı hangi diplomayı alacaktı? Okulunun diplomasını alacaktı. Dolayısıyla okulunun diplomasını almasını bir fişleme olarak görmüyorsa, o halde devletin vereceği bir diplomanın yanında 'Bu okuldan nakledilmiştir, bu okuldan devralınmıştır.' demesinin de bir fişleme olarak değerlendirilmemesi gerektiğini düşünüyorum. Böyle bir şey olmasaydı, kendi okuluna devam edecekti, mezun olsa o okulun diplomasını alacaktı. Bu fişleme sayılır mı? Sayılmaz." yanıtını verdi. 

"Eğitim sisteminde en önemli unsur öğretmen"

Öğretmenlere ek göstergelerinin yükseltilmesi ve yıpranma payı gibi bir düzenlemenin gündemlerinde bulunup bulunmadığının sorulması üzerine Yılmaz, eğitim sisteminde en önemli unsurun öğretmen olduğunu vurguladı. 
Yılmaz, altyapı, müfredat gibi imkanlarda eksiklik olabileceğine ancak bu eksikliklerin öğretmen tarafından kapatılabileceğine işaret ederek, öğretmende bir eksiklik bulunduğunda bu açığı kapatabilmenin mümkün olmadığını söyledi. 

Öğretmen ücretlerinde, 2002 yılından bu yana enflasyonun üzerinde bir refah artış payını ilave ederek düzenlemeler yapıldığını anımsatan Yılmaz, bunun yeterli olmadığını, daha fazla yapılması gerekenler olduğunu bildiklerini dile getirdi.

Başbakan Binali Yıldırım'ın eşinin de öğretmen emeklisi olduğundan öğretmenler konusunu çok iyi bildiğini belirten Yılmaz, mevcut durumda daha iyisinin yapılması için gayretli çalışmalar yürüttüklerini ifade etti. Yılmaz, bu konuda ülke bütçesinin göz önünde bulundurulması gerektiğine işaret ederek, "920 binin üzerinde öğretmen var. Buna da Maliye Bakanlığının, tamam problem değil diyebilmesi lazım. Maliye Bakanlığını, bu bizim için problem değildir noktasına getirmek için çalışmalarımız devam ediyor." dedi. 

 "Sınavın iptali bütün kamuyu ilgilendiriyor"

2010 KPSS'de genel kültür-genel yetenek oturumlarının da iptal edildiğinin hatırlatılması ve bu sınavla atanan öğretmenlere ilişkin bir soruya karşılık İsmet Yılmaz, 45 binin üzerinde öğretmenin o puanlara dayanarak atandığının altını çizdi. Yılmaz, şöyle konuştu:

"O süreç içerisinde, savcılıktan gelen yazılarla 'Şu kimselerin kopya çektiği belirlenmiştir.' diye bir yazı var. O yazı üzerine zaten 3 bine yakın öğretmenin MEB ile ilişiği kesilmiş durumdadır. Kopya çektiği belirlenen öğretmenlerin şu anda bakanlığımızla ilişiği kesilmiş durumdadır. Sınav iptal edildi, bundan sonra ne yapılacaktır? Bu sadece bizim bakanlığı ilgilendiren bir husus değil, bütün kamuyu ilgilendiriyor. Üzerinde bir çalışma yapılmaktadır, hiç kimse mağdur edilmeden ancak kopya çekmiş olanların da hak ettiği neticeyi alacağı bir sonuca ulaşabilmesi için bir çalışma, Bakanlar Kurulu sekretaryası tarafından bir çalışma yapılmaktadır. En kısa zamanda bu husus açığa kavuşturulur." 

 "Sözleşmeli ve kadrolu öğretmenlerin ücret ve sosyal hakları aynı"

Bakan Yılmaz, bir gazetecinin, sözleşmeli öğretmenler ile kadrolu öğretmenlerin haklarına ilişkin bir soruyu yanıtlarken, sözleşmeli öğretmenlikte sözlü sınavın ehliyet ve liyakattan uzaklaşmak için değil, bilhassa bunları sağlamak için yapıldığını belirtti. 

Hiçbir yazılı kriteri dikkate almadan, sadece mülakatla öğretmen alımı yapılması halinde 'Burada liyakat yok.' denilebileceğini ancak öğretmenlerin KPSS puanına ve sözlü değerlendirmeyle alınacağının altını çizen Yılmaz, bu nedenle mülakatın kesinlikle ehliyet ve liyakatı sağlamak için yapıldığını söyledi. 

Yılmaz, Doğu ve Güneydoğu Anadolu bölgelerindeki illere son 3 yılda 157 bin 167 öğretmenin atandığını, ancak aynı dönemde 106 bin 340 öğretmenin, yani yaklaşık yüzde 70’inin geri dönmek istediğini bildirdi.


Milli Eğitim Bakanı Yılmaz, sözleşmeli öğretmenliğe ilişkin şu değerlendirmelerde bulundu:

"Evlatları olduktan sonra anne babalar kendilerini de unuturlar. Bu kadar değerli evlatlarınızı, daha önce görmediğiniz bir kişiye evladınızı götürüp teslim eder misiniz? Diyelim ki öğretmen denilen bir kimliği var. Peki bu seri katil midir, farklı nitelikleri mi vardır? Dolayısıyla daha farklı nitelikler aranması gerekmez mi yazılı sınavın yanında? Dolayısıyla, ehliyet ve liyakat esas şimdi sağlanacaktır. Bundan milletin gönlü rahat olsun. Çünkü biz Türkiye'nin geriye gitmesini istemeyiz, ileriye gitmesini isteriz. 2023 hedeflerimiz var, insanımız daha özgür, daha demokratik bir ortamda ve daha refah içinde yaşasın diyoruz. Bunu da liyakatta ve ehliyette geriye giderek değil, daha ileri giderek yakalayacağımıza inanıyoruz. Dolayısıyla bize güvenin."

Bakan Yılmaz, sözleşmeli öğretmenlerle kadrolu öğretmenlerin ücret, ek ders ücreti ve sosyal haklar bakımından birebir aynı olacağına dikkati çekti. 

Sözleşmeli öğretmenliğin sadece Doğu ve Güneydoğu Anadolu bölgelerine değil, Türkiye'nin dört bir tarafına uygulanacağını belirten Yılmaz, ancak problemin bu bölgelerdeki öğretmenlerin oralarda kalış süresini makul seviyeye getirmek olduğunu, bunun da sözleşmeli öğretmenlikle yapılabileceğini düşündüklerini aktardı.

Yılmaz, Akdeniz Bölgesi’nde öğretmen doluluk oranının yüzde 92, Doğu Anadolu'da yüzde 93, Ege'de yüzde 96, Güneydoğu Anadolu'da yüzde 91, İç Anadolu’da yüzde 98, Karadeniz'de yüzde 93, Marmara'da yüzde 87 olduğunu açıkladı. 

Yakın dönemde 15 bin öğretmen alımının yapılacağını hatırlatan Yılmaz, "Ama bu süreç içerisinde ilave ihtiyaç somut olarak ortaya çıktığında şubatı beklemeden de yeniden öğretmen alımı için duyuruya çıkacağız." dedi. 

Soru üzerine, Türkiye genelindeki öğretmen açığının 64 bin dolayında olduğunu bildiren Yılmaz, zorla emekli etmek gibi bir çalışmalarının da bulunmadığını söyledi.

Yılmaz, bundan sonraki bütün öğretmen atamalarının sözleşmeli olacağını aktararak, "Şimdi alacağınız sözleşmeli, şubatta alacağınız kadroluysa ben buna başvurmayayım, şubattakine başvurayım.' diyen oluyor. Bundan sonraki bütün öğretmen atamaları, sözleşmeli öğretmen kapsamında yapılacak. Sözleşmeden kadroya da dört yılın sonunda olacak. Artık Milli Eğitim Bakanlığı öğretmen ihtiyacını sözleşmeli öğretmenlerden karşılayacaktır." diye konuştu.

Ataması yapılacak 15 bin öğretmenin 6 aylık aday öğretmenlik sürecinden geçip geçmeyeceği yönündeki soruya Yılmaz, "Hayır görmeyecekler. Bunlar istisnadır. Geçen dönem şubat ayında aldığımız öğretmenler, 6 aylık staj döneminden geçmişti. Onları eylülde sisteme katacağız. Ama alacağımız bu öğretmenleri, olağanüstü şartlar nedeniyle doğrudan eğitim sistemimize katacağız. 15 bin yeter mi? İhtiyaç olduğunda tekrar öğretmen alımı duyurusuna çıkabiliriz. Ancak ihtiyacın netleşmesiyle birlikte." karşılığını verdi.

Türkiye genelinde norm fazlası 40 bin öğretmenin bulunduğunu da hatırlatan Yılmaz, "Dolayısıyla 40 bin norm fazlası ve 15 bin öğretmeni dikkate alacağız. 40 bin öğretmen sistem içinde ancak etkin şekilde kullanılmıyor. Şimdi etkin şekilde kullanılacak. 15 bin artı 40 bin, 55 bin. İhtiyaç ne kadardı? 64 bin. Demek ki iyi bir planlamayla üç aşağı beş yukarı bir şeyler yapabiliriz." ifadelerini kullandı. 

Sözleşmeli öğretmenlikte eş durumu için öğretmenin bulunduğu yerin esas olacağını anlatan Yılmaz, "Öğretmen kilit personel. Herkes personel eş ayarlamasını öğretmene göre yapacak. İster bayan öğretmenimiz, ister erkek öğretmenimiz olsun. Kanunda bunun maddesi var." dedi.

 "Hiçbir ücret almadan eğitim vereceğiz"

Bakan İsmet Yılmaz, KHK ile kapatılan özel okullara ücretlerini yatıran velilerin durumuna ilişkin bir soru üzerine, "Devlet biliyorsunuz ücret almadan eğitim veriyor. Dolayısıyla bize gelsinler, hiçbir ücret almadan eğitim vereceğiz. Onların vermiş olduğu eğitimden çok daha iyi bir eğitim vereceğimizi taahhüt ediyoruz. Onların verdiği eğitimden daha iyi bir eğitim verildiğini son TEOG sınavı da gösterdi." şeklinde konuştu. 

Son sınavdaki 120 sorudan 120'sine doğru yanıt veren öğrencilerin Van, Ağrı, Muş, Şırnak, Tunceli gibi illerin ilçelerinden çıktığına dikkati çeken Yılmaz, "Bu çocukların hiçbirisi bu yapıya ait okullarda değil. Çoğu devlet okullarından mezun oldu." dedi. 

Maarif Vakfı'nın Mütevelli Heyeti oluşturulacak

Bakan Yılmaz, bir başka soruyu yanıtlarken ise Maarif Vakfı'nın senedinin tescilinin yapıldığını, tüzel kişilik kazandığını ve en kısa zamanda mütevelli heyetinin oluşturulacağını kaydetti.

Bir çok ülkede bu yapıyla ilgili okulların kapatıldığını, kimi yerde yöneticilerinin alındığını anlatan Yılmaz, Somali'de olduğu gibi kimi ülkelerde ise devredildiğini anlattı.

Yılmaz, "Dolayısıyla Türkiye'ye devredilmek üzere Dışişleri Bakanlığımız üzerinden çağrılar yapılıyor. En kısa zamanda orada Türk eğitim sisteminden yararlamak isteyen her ülkeye Maarif Vakfı olarak ulaşacağız. Herhalde bu dönemde yapılan hayırlı işlerden birisinin de bu olduğunu yaşayarak aziz milletimiz görecektir." değerlendirmesinde bulundu.