Yunanistan'da azınlık eğitimi değişiyor

GÜMÜLCİNE - Yunanistan’da, Eğitim ve Dinişleri Bakanlığı, Batı Trakya Türk azınlığının eğitimiyle ilgili önemli değişiklikler içeren bir yasa tasarısını parlamentoya sundu.

Alınan bilgiye göre, tasarıda, daha önce Eğitim Bakanlığı'na bağlı azınlık okullarından sorumlu idari birimlerin, bölge sekreterliklerine bağlı devlet okulları birimlerine bağlanması, merkezi Gümülcine’de bulunan Trakya Dimokritos Üniversitesi’nde azınlık okullarına Türkçe eğitim verecek öğretmen yetiştirecek bir bölüm oluşturulması ve azınlık okullarındaki Türkçe ders yapan öğretmenler için danışmanlık hizmeti verilmesi gibi maddeler bulunuyor. 

Türk azınlık yasaya tepkili

Yunanistan Eğitim Bakanlığı’nın, Lozan Antlaşması ile özerk bir yapısı olması gereken azınlık eğitimine değişiklikler getiren tasarıyı, daha önce kamuoyuna herhangi bir açıklama yapmadan ve azınlık kurumlarının görüşlerini almadan gizlice hazırlayarak meclise getirmesi, Türk azınlık içerisinde tepkilere neden oldu.

Hükümetin küçük ortağı Panhelenik Sosyalist Hareket (PASOK) Rodop Milletvekili Ahmet Hacıosman, konuya ilişkin AA’ya yaptığı açıklamada, tasarının azınlık eğitiminin bütününü kapsayan geniş kapsamlı bir yasa olduğunu belirterek, hayata geçirilmeden önce mutlaka azınlığın yetkili kurum ve kuruluşlarıyla görüş alışverişinde bulunulması gerektiğini söyledi.

Bu konuda Eğitim Bakanlığı nezdinde girişimlerde bulunduğunu belirten Hacıosman, “Aslında bu bir düzenleme değil, tam anlamıyla yeni bir kanun paketi. Böylesine ciddi bir kanunun sadece bir toplantıda görüşülmesi mümkün değil, bunu kabul etmiyorum. Azınlık eğitiminin tüm kademelerini ilgilendiren bir kanun, azınlık temsilcilerinin de bulunacağı daha kapsamlı bir ortamda konuşulmalı. Komisyonda yaptığım konuşmada da bunu belirttim. Buna rağmen bu şekilde devam ederse biz tepkilerimizi ve arzularımızı tekrar dile getiririz. Bununla ilgili Eğitim Bakanlığı’nın kararını bekliyoruz” dedi.

"Tasarı seçim yatırımı"

Yunanistan ana muhalefet partisi Radikal Sol İttifak (SYRIZA) İskeçe Milletvekili Hüseyin Zeybek yaptığı açıklamada, tasarının gerekli ön çalışmalar yapılmadan ve azınlık temsilcileriyle görüşülmeden alelacele hazırlandığını ve bir seçim yatırımı olduğunu ileri sürdü.

Hükümetin, Türk azınlığın eğitim sorununa kalıcı bir çözüm arayışı içerisinde olmadığını, sadece kendilerine göre uygun gördüğü değişiklikleri meclisten geçirme gayreti içerisinde bulunduğunu savunan Zeybek, şunları kaydetti:

"Trakya Üniversitesi’nde oluşturulacak bölümde verilecek eğitimin hangi düzeyde olacağı ve kimler tarafından verileceği hakkında bilgi bulunmaması bizi endişelendiriyor. Bizim önerimiz, bu konuda yeterli donanıma sahip öğretmen yetiştirilmesi için Türkiye üniversiteleriyle işbirliği yapılması yönündedir. Ayrıca, bu yasa yıllardan beri azınlığın talebi olan çift dilli anaokullarından da bahsetmemektedir. Bu yasanın gerekli çalışmalar yapılmadan, azınlık temsilcileriyle görüşülmeden alelacele hazırlandığını ve bir seçim yatırımı olduğunu görmekteyiz. Tabii ki bu mantığı ve bu yöntemi kabul etmemiz mümkün değil."

"Azınlık toplumuyla görüşülmedi"

Dostluk Eşitlik ve Barış Partisi’nden (DEB) yapılan açıklamada ise tasarının azınlığın eğitim alanındaki bazı taleplere cevap verdiği ancak azınlık toplumuyla yeterli ölçüde görüşülmeden ve somut diyalog yapılmadan hazırlanmış olmasının kafalarda soru işaretleri yarattığı belirtildi. Türk azınlığın eğitiminde uluslararası antlaşmalarla belirlenen özerk yapının mutlaka korunması gerektiğini ifade edilen açıklamada, azınlık eğitimi ile ilgili yasal düzenlemeler yapılmasında uluslararası ve ikili anlaşmaların dikkate alınması ve bu konuya hassasiyetle yaklaşılması gerektiği vurgulandı.

DEB, Eğitim Bakanlığınca yapılmak istenilen değişikliklerin, Türk azınlık ile somut ve ayrıntılı bir diyalog yapılmadan hazırlanmış olması nedeniyle “eksik” olduğunu kaydettiği açıklamasında, “Bu bağlamda kanun değişikliğinin azınlık kurumlarıyla yapılacak somut diyalog sonrasında yeniden şekillendirilmesinin ve azınlığın haklı ve demokratik beklentilerine yanıt verebilecek hale getirilmesinin şart olduğuna inanıyoruz” ifadeleri kullanıldı.