Yoksulların standardı yükseltilmezse, tehlike büyür
Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, bugün nüfusu 1 milyara ulaşan 48 ülkede insanların bir doların altında geliri olduğuna dikkat çekti.
İSTANBUL - Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, bugün nüfusu 1 milyara ulaşan 48 ülkede insanların bir doların altında geliri olduğunu ifade ederek, "Önümüzdeki 10 yıl içinde bu ülkelerin sayısı azaltılmazsa, buralarda yaşayan insanların hayat standardı yükseltilmezse, dünya siyasi ve güvenlik açılarından ve başka alanlarda çok büyük tehlike ile karşı karşıya kalacak demektir" dedi. Cumhurbaşkanı Gül, küreselleşmenin en az gelişmiş ülkelerin sayısının çoğalmasına yol açtığını belirterek, "O açıdan bu sayıyı azaltmak için herkesin tekrar düşünmesi gerekiyor" diye konuştu.
Cumhurbaşkanı Gül, 4. Birleşmiş Milletler En Az Gelişmiş Ülkeler Konferansı kapsamında BM Genel Sekreteri Ban Ki-mun ile ortak basın toplantısı düzenledi.
Cumhurbaşkanı Gül, konferansın sonunda "İstanbul Eylem Planı" ve "Siyasi Bildiri" kabul edileceğini belirterek, 2011-2020 yılları arasında en az gelişmiş ülkelerin stratejileri ve kalkınmasıyla ilgili önemli görüşlerin paylaşılacağını anlattı.
İstanbul Eylem Planı'nın geleceğe dönük, uygulanabilir ve alınan kararların, tavsiyelerin takip edilebilir olmasına özen gösterdiklerini ifade eden Gül, şöyle konuştu:
"En az gelişmiş ülkelerin nüfusu, 1 milyara yaklaşmaktadır. 1971 yılından bu yana bakıldığında maalesef gelişmeler de iyi değildir. 1971 yılında 25 ülke en az gelişmiş ülke sınıfındayken, bu geçen süre içinde sayıları azalmadı, tam tersine arttı ve 48'e çıktı. Bugün, nüfusu 1 milyara ulaşan 48 ülkede insanların bir doların altında geliri vardır. Bu ülkelerin içinde de sadece 3 tanesi en az gelişmiş ülkeler sınıfı üzerine çıkmıştır. Bu, şunu göstermektedir; dünyada büyük bir tehlike vardır. Bu yapısal bir meseledir. Dünya, bugün birçok siyasi problemle karşı karşıyadır. Bu siyasi problemler gelip geçicidir, halledilebilir ama böyle yapısal bir problem, açlık, hastalık, bu yapısal problemdir ve bunlarla ciddi şekilde mücadele edilmezse ve önümüzdeki 10 yıl içinde bu ülkelerin sayısı azaltılmazsa, buralarda yaşayan insanların hayat standardı yükseltilmezse dünya siyasi ve güvenlik açılarından ve başka alanlarda çok büyük tehlike ile karşı karşıya kalacak demektir."
Haberleşme teknolojisi şeffaflaştırdı
Cumhurbaşkanı Gül, eski yıllarda dünyanın bir köşesinde olandan, dünyanın başka köşesinden olanın haberinin olmadığını ancak bugünkü haberleşme teknolojisinin dünyayı şeffaf hale getirdiğini belirtti.
Dünyanın en fakirlerinin, dünyanın en zenginlerinin hayat standartlarını yakinen bildiğini ifade eden Gül, "Dolayısıyla bu ahlaki açıdan da çok büyük bir yanlıştır, devam ettirilemeyecek bir konudur. Siyasi ve güvenlik açısından da devam ettirilmesi mümkün değildir. Bu bakımdan sadece konferanslarda konuşma ve iyi tavsiyeler değil, kararların alınması ve bunların takip edilmesi gerekmektedir" dedi.
Tahhütlerin yerine getirilmesi gerekiyor
Cumhurbaşkanı Gül, basın mensuplarının sorularını da yanıtladı. Gül, bir gazetecinin, "Eylem planı kabul etmekten başka, hesap verebilirlik planı da kurmayı düşünüyor musunuz" şeklindeki sorusu üzerine bunun iki ayağı bulunduğunu, birinci ayağın kalkınma ortakları dedikleri ülkelerin yardım yapacak olan ülkelere taahhütlerini yerine getirmesi ve sözlerin ortada kalmaması, ikinci ayağın ise bu yardımları alan en az gelişmiş ülkelerin kendilerine çeki düzen vermesi ve gerekli kuralları, gerekli siyasi gelişmeleri, gerekli düzenlemeleri yapması olduğunu söyledi.
Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, dolayısıyla bunun iki taraflı takip edilecek bir mekanizma olduğunu, sadece burada "şu kadar yardım yapacağız" diyen ülkelere, "sen bu yardımı yaptın mı yapmadın mı"yı takip değil, verilen sözlerine yerine getirilmesinin çok önemli olduğunu ifade etti. Gül, "Dünya böyle bir problem yaşıyor. Bunu takip ederken, bunların etkili bir şekilde değerlendirildiğini takip etmek gerekiyor. Bunların yapılabilmesi ve yardımın yapılabilmesi de yardımı yapan ülkenin de bazı şeyleri yapması gerekiyor. Dolayısıyla iki taraflı bir takibe ihtiyaç var" dedi.
Sorun yapısal
Gül, "En fakir ülkelerin kalkınmasını desteklemek için bundan sonraki politikalarda krizin sonuçları ne kadar ele alınıyor?" sorusuna da en fakir ve en az gelişmiş ülkelerin sayısının 48 olduğunu, bunun dünya nüfusunun yüzde 13'ünü oluşturduğunu ve bunların dünya gelirinin sadece yüzde 1'ini elde ettiklerini kaydetti.
Dolayısıyla büyük bir dengesizlik bulunduğunu ve bu toplantıların en büyük maksadının da dünyanın bu konuda dikkatini çekmek olduğunu ifade eden Gül, şunları söyledi:
"Bu yapısal bir sorun, büyük bir sorun. Korkuyoruz ki bu sorun giderek daha da büyüyor. Çünkü geçen 10 yıllar içinde sayıları azalmamış, sayıları çoğalmış. Demek ki küreselleşme müspet etki yapmamış, küreselleşme en az gelişmiş ülkelerin sayısının çoğalmasına yol açmış. O açıdan bu sayıyı azaltmak için herkesin tekrar düşünmesi gerekiyor. Bu sayıyı azaltmazsak, bugün haberleşmenin bu kadar geliştiği bir çağda, ileride çok büyük tehlikelerle bu dünya karşı karşıya kalacaktır. Onun için önce yapılan yardımların çoğalması, harcamalarda öncelikleri tekrar gözden geçirmek.
Çok büyük savunma harcamaları, çok büyük silah harcamaları, tüm bunlara giden paralar düşünüldüğünde aslında en az gelişmiş ülkelere yapılan yardımlar bunun çok çok küçük bir kısmı oluyor. O bakımdan bütün bunu tekrar dünyanın düşünmesi ve o ülkelere balık tutmayı öğretme açısından da bu ülkelere yatırımların yapılması... Yatırımlar 'know how' taşır, yatırımlar orada istihdam oluşturur, yatırımlar yeni müteşebbisleri ortaya çıkarır. Çok geniş bir konu. Ümit ediyoruz bu konferanslar sayesinde bütün dünyada böyle bir bilinçlenme söz konusu olur ve en az gelişmiş ülkelere ilgi, yatırım ve yardımlar artar."