Yeni Zelanda'dan petrol kararı
Başbakan Ardern, yeni petrol ve gaz aramalarına izin verilmeyeceğini açıkladı.
Yeni Zelanda Başbakanı Jacinda Ardern, hükümetin ülkede temiz, yeşil ve sürdürülebilir bir gelecek için yeni petrol ve gaz aramalarına izin vermeme kararı aldığını bildirdi.
Hükümetin aldığı kararları Başbakanlığın resmi internet sayfasından yazılı bir açıklama ile duyuran Başbakan Ardern, mevcut izinler dışında açık denizlerde başka bir petrol ve gaz arama izni verilmeyeceğini belirtti.
Koalisyon hükümetinin Yeni Zelanda'da temiz, yeşil ve sürdürülebilir bir gelecek için önemli bir adım attığını vurgulayan Ardern, "Yeni Zelanda için doğru dengeye odaklanıyoruz, var olan sektöre sahip çıkıyoruz ve gelecek nesilleri de iklim değişikliğinden koruyoruz." ifadesini kullandı.
Yeni Zelanda Petrol Araştırma ve Üretim Derneği kararı "şaşırtıcı" buldu
Hükümetin aldığı karar, çevreciler tarafından zafer olarak değerlendirilirken Yeni Zelanda Petrol Araştırma ve Üretim Derneği (PEPANZ) "şaşırtıcı" olarak niteledi.
PEPANZ CEO'su Cameron Madgwick, Sabah Raporu programına yaptığı açıklamada, hükümetin kararı almadan önce sektörle istişarede bulunması gerektiğini kaydetti.
Madgwick, "Hükümetimiz, sanayimizin nasıl çalıştığını tamamen yanlış algıladığını gösteriyor." dedi.
Yeni yasaların sektör üzerinde önemli etki yapacağını dile getiren Madgwick, daha pahalıya mal olacağını belirttiği diğer yakıt türlerinin gelecekte enerji güvenliği sorunu oluşturacağını öne sürdü.
Mevcut arama ve madencilik izinleri geçerli
Hükümetin aldığı kararın mevcut arama ve madencilik izinlerini kapsamadığına dikkati çeken Enerji ve Kaynaklar Bakanı Megan Woods ise "Şu anda aktif olan 31 petrol ve gaz arama izni var, bunların 22'si açık denizde. Mevcut arama ve madencilik haklarını koruyoruz. Mevcut izin sahipleri ile yapılan tüm anlaşmalar geçerliliğini koruduğu için şu anda devam eden işler bundan etkilenmeyecektir." diye konuştu.
Bakan Woods, İşçi Partisi, Önce Yeni Zelanda ve Yeşiller Partisinden oluşan üçlü koalisyon hükümetinin kararının "iklim değişikliğiyle mücadele" programının bir parçası olduğunu ifade etti.