Washington 'işgal' altında
ABD'nin başkenti Washington'ın en merkezi noktaları Wall Street protestocuları ve savaş karşıtlarının "işgal" eylemlerine sahne oluyor.
WASHINGTON - ABD'de, bir yanda Wall Street eylemcilerinin uzantısı "Başkent DC'yi İşgal Et" protestocuları, diğer yanda savaş karşıtları, başkent Washington'ın en merkezi iki noktasını "işgal" ederken, onlarca çadırların arasında oyun oynayan çocuklardan sabah sporunu yapıp evcil hayvanını gezdirenlere kadar, "mahalle" görüntüleri ve şaşırtıcı manzaralarla karşılaşmak mümkün.
"Başkent DC'yi İşgal Et" protestocularının seçtiği mekan, başkentteki lobi şirketleri ile Kongre üyelerinin çalışanlarının yoğun olarak bulunduğu K caddesindeki McPherson Parkı.
Büyük binaların ve şehir trafiğinin tam da ortasına kurulan çadırlar, artık Washington'ın neredeyse rutin görüntülerinden biri haline gelmeye başladı.
Güneş olsun, yağmur olsun, rüzgar olsun, günü her sabah bu parkta karşılayan protestocular, bu mekanı sadece gösteri alanı değil, evleri ve mahalleleri haline getirmiş.
Çadır ve yataklarının yanı sıra, evcil hayvanlarından mutfak gereçlerine kadar herşeyi parka getiren protestocuların, park alanında herkesin yararlanabileceği "kütüphanesi", "sağlık ocağı", "yemekhanesi" ve "danışma ofisi" ile ihtiyacı olanlara kıyafet deposu bile var.
Örneğin hemşire Meredith, Hemşireler Birliği üyeleri olarak bu harekete destek verdiklerini belirterek, parktakilere ilk yardım hizmeti sunduklarını kaydetti.
Park mahalle havasında
Parkta her gün gönüllülerin bir kısmı da kendi getirdikleri veya bağışlarla gelen malzemelerden yemekler yapıp diğerlerine dağıtıyor. Bir "topluluk" hayatı yaşanan parkta, etrafta oynayan, resim yapan, minik arabasıyla dolayan çocuklardan sabah jimnastiğini yapan gençlere, yeteneklerini sergileyen sokak sanatçılarından yanında getirdiği evcil hayvanını dolaştırana, bir "mahalle" gibi her şeyi görmek mümkün.
Çamaşırlarını asıyorlar
Protestocular, yıkadıkları kıyafetleri ile yatak örtülerini de Amerikalıların her sabah işe giderken kullandığı parktaki anıtın demirlerine asarak kurutuyor.
Gönüllü yemek yapma sırası kendisine gelen Christina McKenna, patates pişirirken, park hayatını anlattı.
İngilizce öğretmenliğini okurken okulu bırakan ve geçimi için garsonluk yaparken, çocuklarıyla birlikte eyleme katılmaya karar veren McKenna, parktaki hayatları gibi insanların bir araya geldiği ve paylaşımlar sergilediği yeni topluluklar yaratabilmek istediklerini söylüyor.
"İnsanların tüm gün boyunca çalışmaya mahkum edildiğini ve bunun kendilerine ancak ucu ucuna kira parasını çıkarmalarına yettiğini" hatırlatan McKenna, "Yaşama alanımız elimizden alınmış durumda. Burada ise herkes birbirine yardım ediyor, birbirimize yemekler yapıyoruz, harika vakit geçiriyoruz, çocuklar oyun oynuyor. Herkes çok mutlu. Bizim yaşamak istediğimiz hayat işte bu. Gerçek değişim istiyoruz. Güzel bir hayat sürdürmek için çok paranız olmasının gerekmediği bir dünyada yaşamayı arzuluyoruz" dedi.
Eninde sonunda bizi dinleyecekler
Protestoları sayesinde parkın ailelerin kaldığı, müzik seslerinin yükseldiği kentteki en güvenli park haline geldiğini belirten McKenna, parkın yakınlarında Kongre'de faaliyet gösteren lobilerin merkezlerinin olduğunu anımsatarak, "Paraları alan ve parayı halkın sesinden daha önemli hale getiren kesimler hep bu lobiler. Bizim sesimize ise hiçbir zaman kulak verilmiyor. Burada toplanarak lobileri kızdırdığımızı düşünüyorum. Eninde sonunda bizi dinlemeye başlayacaklarını ümit ediyorum. Bu gerçekleşene kadar da burada kalacağız" dedi.
Gideon adlı genç de parkta "gerçek hayatı" yaşadıklarını ifade ederek, "Birbirimizle etkileşim kuruyoruz, birbirimizden yeni şeyler öğreniyor, birbirimize yardım ediyoruz. Hayatı yaşamak budur. Bu okulda öğrenmek gibi değil, gerçek öğrenme" dedi.
İşadamları eylemcileri ziyaret ediyor
Eylemcilere sokaklarda yatan bazı evsizler de çadırların yanlarındaki banklara uzanarak katılırken, her sabah işe giderken bu yolu kullanan Amerikalılardan bazıları protestoculara destek veriyor, bazıları ise her geçişinde durumdan şikayetçi oluyor.
McKenna, eylemlerine halkın büyük destek verdiğini, bazılarının yanlarına uğradığını, hatta birlikte yemek yediklerini, yakında ofisleri bulunan birçok işadamının kendilerini ziyaret ettiğini de anlattı.
Kışı da parkta geçirmeyi planlıyorlar
Başkentin bu manzarası uzun süre daha bu şekilde gidecek gibi görünüyor, çünkü protestocular, şartlar ne olursa olsun, kışı burada geçirmeye kararlı.
McKenna kışı parkta geçirmek istediğini belirterek, "Kışa hazırlık yaptık, uyku tulumları aldık" dedi. Ama hava şartlarının kendilerini zorladığını da kabul eden McKenna, "Yağmur bize zorluk çıkarıyor, ayakkabılarımız ıslanıyor, yağmur yüzünden dün çocuklarımı çadırda tuttum" dedi. McKenna sabırsızlıkla ilkbaharı beklediklerini kaydederek, eylem yaptıkları parkta kendi mahsullerini de yetiştirmeyi düşündüklerini söyledi.
Beyaz Saray'ın dibinde "işgal"
Başkentte "çadırlı" protestonun bir diğer durağı ise Özgürlük Meydanı.
Beyaz Saray'ın hemen yanı başında, Kongre'nin ise yürüyerek 5-10 dakika uzaklığında olan ve şehrin tam da göbeğinde bulunan bu simgesel meydan, artık başkentin savaş karşıtları ile Wall Street'i İşgal Et protestolarını destekleyenlerin merkez noktalarından biri haline geldi.
Ziyaretçilerini "savaşa hayır" sloganları ve kaldırımlara bırakılmış asker postallarıyla karşılayan alan, yine gece-gündüz meydanda sabahlayan protestocuların çadırlarıyla dolu. Bu meydanda ise K caddesindeki genç nüfusun aksine, orta yaşlı ve özellikle de savaş gazilerine rastlanıyor.
Aslında savaş karşıtları bu eylemi, bir yıl öncesinden planlamıştı ama Wall Street protestolarıyla aynı döneme denk gelince, "farklı gruplar ama aynı amaç" sloganıyla hem kendi amaçları yönünde protesto yapıyorlar hem de Wall Street eylemlerine destek veriyorlar.
Postanede çalışan Joe Brown, 15 gündür bu meydanda kaldığını belirterek, "Amacımız, büyük şirketlerin açgözlülüğüne karşı ülkede bir farkındalık yaratmak ve savaşlara değil, sosyal ağlara, eğitim sistemimize yatırım yapılmasını sağlamak. Irak'ta, Afganistan'daki savaşlarla paralarımızı, kaynaklarımızı, insan gücümüzü çarçur ettik" dedi.