Ukrayna'nın yeni mücadele alanı ekonomi
Kırım’ın Rusya’ya bağlanma yolunun açılmasının ardından AB'nin ekonomik yaptırımları devreye girdi
Okan UMRUK
Avrupa Birliği (AB) dışişleri bakanlarının Kırım’daki referandum sonrası gelişmeleri masaya yatırdıkları toplantıya ilişkin taslak sonuç bildirisinde, “Rusya’nın Ukrayna’daki durumu istikrarsızlaştırma yönünde daha fazla adım atmasının ekonomik alanda sonuçlarının olacağı” uyarısında bulunuldu. Olası ekonomik yaptırımlara karşı Rusya’nın yıllık 160 milyar dolarlık petrol ve doğalgaz ihracat gelirine dikkat çekilirken, Moskova’nın elinde olan milyarlarca dolarlık ABD tahvillerini de transfer ettiği konuşuluyor. Rusya’dan “Kırım’ı uluslararası hukuka aykırı şekilde topraklarına katma yönünde adım atmamasının ısrarla talep edildiği belgede şu ifadeler yer alıyor: “AB, geçen haftaki gelişmeler ışığında Ukrayna’nın toprak bütünlüğünün, egemenliğinin ve bağımsızlığının altını kazıyan ya da tehdit eden eylemlerden sorumlu bireylere yönelik olarak, seyahat kısıtlamaları ve malvarlıklarının dondurulmasının da dahil olduğu ek önlemleri devreye sokma kararı almıştır.”
Dün biraraya gelen Avrupa Birliği dışişleri bakanları, Ukrayna’daki, özellikle de Kırım’daki gelişmeler bağlamında 21 kişiye yaptırım uygulama kararı alındığını açıklarken bu yaptırımların AB ülkelerine seyahat yasağı ve mal varlıklarının dondurulmasını içerdiği belirtiliyor.
Listede Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin ve yakın çevresindeki isimlere yer verilmezken, mevcut listenin gelecek dönemde yaşanabilecek gelişmelere bağlı olarak genişletilebileceği belirtiliyor. Diplomatik kaynaklar, AB’nin üzerinde anlaştığı isimlerin 13’ünün Rusya’dan, 8’inin ise Kırım’dan olduğunu kaydediyor.
AB dışişleri bakanlarının 21 kişiye yönelik Birlik ülkelerine seyahat yasağı getirilmesini ve mal varlıklarının dondurulmasını kapsayan yaptırımının yanı sıra haziranda Soçi’de düzenlenecek AB-Rusya Zirvesi’ni de iptal etmeleri öngörülüyordu.
Ancak bu yönde adım atılmadı ve bu toplantıya ilişkin karar, 20- 21 Mart’ta Brüksel’de yapılacak AB Zirvesi’nde bir araya gelecek devlet ve hükümet başkanlarına bırakıldı. ABD de Ukrayna eski Devlet Başkanı Viktor Yanukoviç ve 10 kişiye yaptırım kararı aldı. Rusya parlamentosu Duma bu cuma Kırım’ın Rusya Federasyonu’na bağlanmasını oylayacak. Standard Bank’tan gelişmekte olan ülkeler araştırma müdürü Timothy Ash, Kırım’ın Rusya’ya ilhak edilmesi halinde hisse senedi piyasalarında satış dalgası olacağını açıkladı.
Altın fiyatları altı ayın zirvesine çıktı
Altın, Kırım’da Ukrayna’dan ayrılıp Rusya’ya katılmak için yapılan referandumla, Ağustos 2011’den beri en uzun haftalık rallisini tamamladıktan sonra altı ayı aşkın en yüksek seviyenin yakınında tutundu. Altının onsu 1381 dolara çıktı. Ukrayna krizi arzda olası aksaklık kaygılarından ötürü petrolde yükselişe yol açtı.
Petrol fiyatlarında ise, Kırım Özerk Cumhuriyeti’nde yapılan referandumdan Rusya’ya bağlanma kararı çıkmasının arza yönelik endişeleri artırmasına karşın, talebe yönelik endişelerin daha ağır basmasıyla düşüşler yaşanıyor. Dün referandumdan Rusya’ya bağlanma kararı çıkmasına rağmen, Çin başta olmak üzere talebe yönelik endişelerin daha ağır basmasıyla Brent petrolün varil fiyatı yeniden 108 doların altına gerileyerek 107.6 dolara indi. Doğalgaz fiyatlarında da yükseliş gerçekleşti. Şikago’da nisan vadeli gaz fiyatı 168 dolar/bin metreküp seviyesine yükselirken, mayıs vadeli gazda fiyat yüzde 1.7 artarak 167 dolar/bin metreküp oldu.
ABD ve Avrupalı yetkililer Rusya’yı yaptırımla tehdit ederken, Moskova’nın yıllık 160 milyar dolarlık petrol ve doğalgaz ihracat hacminin olası yaptırımların etkisini azaltacak bir potansiyele sahip olduğuna dikkat çekiliyor. Bloomberg’in haberine göre bazı üst düzey Rus yetkililere getirilmesi planlanan vize ve seyahat yasaklarının Moskova’da kaygıyla karşılanmadığı belirtiliyor. Rusya’dan enerji ithalatına son verilmesinin AB tüketicilerine bedelinin büyük olabileceğini söyleyen Carleton Üniversitesi’nden Avrupa, Rusya ve Avrasya Çalışmaları Enstitüsü direktörü Jeff Sahadeo, “Kısa vadede bunu yapmak çok zor olacak. Ayrıca Rusya’nın davranışını etkileyip etkilemeyeceği bile belirsiz” dedi.
Rusya, ABD tahvilini Fed’den taşıdı iddiası
Öte yandan ABD Merkez Bankası’ndaki (Fed) yabancı ülke merkez bankalarına ait tahvil miktarında geçen hafta rekor düşüş yaşanması akıllara Kırım krizini getirdi. Bazı analistlere göre Rusya Fed’de bulunan elindeki ABD Hazine tahvillerini başka hesaplara taşıyor. Bu şekilde Ukrayna’da kriz arttığı takdirde Moskova’nın portföyünü satabileceği veya alabileceği belirtiliyor. Fed’de bulunan yabancı merkez bankalarına ait tahvil miktarında geçen hafta ortasında 105 milyar dolarlık düşüş meydana gelmişti. Toplam miktar 15 ayın en düşük seviyesine gerileyerek 2.855 trilyon dolara inmişti. 31 Aralık 2013 itibariyle Rusya’nın Fed’de bulundurduğu ABD tahvili miktarı 138.6 milyar dolardı. Yatırım danışmanlık şirketi Wrightson ICAP LLC’den Lou Crandall, “Şimdilik bu durum sadece spekülasyon. Fakat muhtemelen Rus yetkililerin Fed’in gözetiminde 100 milyar dolardan fazla ABD tahvili vardı. Bu tahvilleri ABD’nin varlık dondurma riskinden daha az etkilenecek yerlere kurumlara taşıması mümkün” diyor. Yabancı merkez bankaları ABD Hazine Tahvillerini Fed veya saklama hizmeti sunan başka bankalarda muhafaza edebiliyor.
Almanya’da iş dünyası gelişmelerden endişeli
Almanya ile Rusya ile arasında son derece sıkı ekonomik ilişkiler bulunuyor. Deutsche Welle'nin haberine göre Alman şirketleri Rusya’da 20 milyar euroluk yatırım yaptı. İkili ticaret hacmi 76 milyar euronun üzerine çıktı. Almanya Rusya’ya 36 milyar euroluk ihracat yaparken bu ülkeden 40 milyar 400 milyon euroluk da mal ithal ediyor. Rusya Almanya’ya öncelikle ham madde ve enerji satıyor, karşılığındaysa pahalı tüketim malları, makine, tesis, otomobil, elektronik ve ulaşım altyapısı satın alıyor. Rusya ile iş bağlantısı bulunan özel Alman şirketlerinin sayısı 6 bin 200’ün üzerinde. Şirketler, olumsuz gelişmelerden duydukları endişeyle Almanya İhracatçılar ve Toptancılar Federasyonu’nu arıyorlar. Federasyon Başkanı Anton Börner telefonların durmadığını söylüyor. Rusya’nın ekonomik bakımdan AB’ye daha çok bağımlı olduğu belirtiliyor. Enerji ihracatı Rusya’nın dış ticaret gelirlerinin yarısından fazlasını, milli gelirinin de dörtte birini oluşturuyor. Rusya ihracatının yüzde 80’ini Batılı ülkelere yapıyor. AB’nin Rusya’dan doğalgaz almamaya karar vermesinin devlet bütçesinde büyük gedik açacağı ve günlük döviz kaybının 100 milyon doları bulacağı tahmin ediliyor. Altı aylık doğalgaz stoku sayesinde Almanya sıkıntıya girmeden başka tedarikçi arayabileceği belirtiliyor.
Börner: “Bu durumda enerji fiyatlarının aniden fırlayacağını tahmin etmiyorum ama yeni toparlanmaya başlayan dünya ekonomisinin darbe alacağı kesindir. Rus petrol ve gazına küresel ambargo uygulanması çok daha vahim sonuçlar doğurur. Ancak Çin ve Hindistan gibi ülkelerin böyle bir ambargoyu destekleyeceğini sanmıyorum.”