Türkiye ile anlaşma olmazsa, Irak'ın suyu bitecek
Türkiye, Irak ve Suriye arasındaki, Dicle ve Fırat nehirlerinin suyunun paylaşımı konusunda bir anlaşmaya varılamazsa, Irak’ta 7-10 yıl içinde su kalmayacağı belirtiliyor
ERBİL - Türkiye, Irak ve Suriye arasındaki su krizi tekrar gündeme geldi. Fırat ve Dicle nehirlerinin suyunun paylaşımı ciddiye alınmazsa, Irak’ta 10 yıla kalmadan suyun tükeneceği söyleniyor.
Erbil ‘de yayımlanan Rudaw gazetesinin Süleymaniye kaynaklı haberine göre, on yıllardır Fırat ve Dicle nehirlerinin suyunun paylaşımı konusunda bir anlaşmaya varılamaması, konuya farklı bir perspektiften bakma ve farklı stratejiler izleme gerekliliğini gösteriyor. Konuyla ilgili ise, “suyu birleştirici unsur olarak kullanma fırsatına sahibiz” yorumları yapılıyor.
'Barajlar, tansiyonun artmasına yol açtı'
Konuyla ilgili, Irak Su Kaynakları Bakanlığı’ndan bir uzmanın, “Geçmişte Türkiye, Irak ve Suriye arasında su paylaşımı konusunda kapsamlı bir anlaşmanın olmaması herhangi bir sürtüşmeye neden olmuyordu çünkü bütün ülkelerin ihtiyacını karşılayacak kadar su vardı, ancak geçtiğimiz 40 yılda, nehrin yukarısındaki barajlar ve sulama projeleri yüzünden Irak ve Suriye’ye gelen miktar azaldı, anlaşmanın olmaması tansiyonun artmasına neden oldu” açıklamalarına yer veriliyor.
'Tarımda su kaybı çok büyük'
Ancak, Irak’ta suyun verimli bir biçimde kullanılmadığı da belirtiliyor. Nitekim haberde, Irak’ta tarım alanınla büyük ölçüde su kaybı olduğu hatırlatılırken, suyun yüzde 80’inin tarıma gittiği ancak bu miktarın yüzde 70’inin ise boşa gittiğinin altı çiziliyor. Irak’taki bir su danışma uzmanına göre, ”su konusunda iş birliği yapması gereken ülkeler arasında güven ortamı yaratılmalı ve buna da bilgi paylaşımı ile başlanabilir.”
'Ticaret, uzlaşma ,için bir fırsat'
Bölgedeki diyaloğun değişmesi gerektiğini anımsatan Irak’ta bir doğa kuruluşunun kurucusu Azzam Alwash ise, “Ticaret bir fırsattır. Türkiye ile sadece su konusunda müzakere edip kazanamayız. Ama ticaret, elektrik ve su üzerinde görüşürsek, kazanma şansımız daha yüksektir. Artan ticaret ile birlikte, daha az tansiyon olacaktır” şeklinde konuşuyor.
Alwash ayrıca, “Müşterek su kaynakları yönetimi”ni barışa giden bir yol olarak gösterirken “Burada bir arzu ve bir yol var, ve suyu bizleri birleştiren bir şey olarak kullanma fırsatına sahibiz” savını dile getiriyor