Türk Akımı’nda onay sıkıntısı
Rusya’dan Avrupa’ya 64 milyar metreküp doğal gaz taşıma hedefiyle gündeme gelen Türk Akımı’nda gerekli olan dört boru hattından sadece bir tanesine onay çıkması projenin geleceğine dair soru işaretlerini artırıyor.
Rus devlet şirketi Gazprom’un Türkiye ile yürütülecek Türk Akımı projesinde denizin altından ilerleyecek dört hattan sadece birisi için mühendislik çalışmaları yürütülmesine dair onay çıktığını açıklaması, projenin geri kalan üç hattındaki sürecin nasıl ilerleyeceği konusunda çeşitli soru işaretlerini de beraberinde getirdi.
Uluslararası Enerji Ekonomisi Birliği (IAEE) Başkanı, Boğaziçi Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Gürkan Kumbaroğlu, yapılan anlaşmanın boru hattını oluşturacak hatlardan ilki için Türkiye'nin münhasır ekonomik bölgesinde ve karasularında mühendislik çalışması yapılmasını öngördüğünü açıkladı.
Türk Akımı projesinin, Rusya doğal gazının Karadeniz’in altından dört boru ile önce Türkiye’ye, buradan da Avrupa’ya taşınmasını kapsadığını hatırlatan Prof. Dr. Kumbaroğlu, “Toplamda 63 milyar metreküp kapasiteli bir projeden bahsediyoruz. İzin verilen ilk hat 15,75 milyar metreküp kapasiteli. Bu hattın taşıyacağı gazın tamamının Türkiye iç piyasasında kullanılması hedefleniyor” şeklinde konuştu.
“Diğer üç hattın akıbeti belli değil”
Projedeki boru hattının öncelikle 660 kilometre boyunca Güney Akım için öngörülen güzergahı takip edeceğini anlatan Prof. Dr. Kumbaroğlu, şöyle devam etti:
“660 kilometrelik bu ilk güzergahın ardından hattın 250 kilometre boyunca Türkiye’nin Avrupa kıtasında yer alan topraklarına doğru ilerlemesi söz konusu. İlk hat için onayların çıkması proje için önemli bir gelişme. Ancak asıl önemli olan Avrupa’ya Rus gazını taşıyacak diğer üç hatta nasıl bir yol izleneceği. Mevcut durumda diğer üç hattın akıbeti belli değil. Birbirine paralel hatlardan bahsediyoruz. O nedenle birisine izin verilip diğerlerine verilmemesinin sebepleri farklı olabilir. Eğer sebep Rus gazına bağımlılık konusunda sergilenen bir hassasiyet ise aslında bu projenin Türkiye’yi Rus gazına bağımlı hale getiren değil, tam aksine Rus gazını ihraç eden bir konuma getirdiğini görmek gerekir. Güney Akım projesinde Bulgaristan üzerinden Avrupa’ya gidecek 63 milyar metreküp gazın karasularından geçmesine izin veren Türkiye’nin, Güney Akım’ın iptal olmasının ardından Türk Akımı’nda Türkiye üzerinden Avrupa’ya gidecek gaz için izin çıkartmamış olması Türkiye’nin enerji üssü olma vizyonunu suya düşürüyor. Oysa suya düşmesi gereken Türkiye’nin enerji vizyonu değil, Türk Akımı’nın boruları.”
“Türkiye için hayati önem taşıyor”
Prof. Dr. Kumbaroğlu ayrıca, dünya genelinde enerji kartlarının yeniden karıldığı bir atmosferde Türk Akımı projesinin büyük önem taşıdığına dikkati çekerek, “Eğer kalan üç hat için gerekli izinler bir an önce çıkmaz ve projede hızlıca yol alınmazsa Türkiye’nin enerji üssü olma sevdası başka baharlara kalır. Böyle bir sonuç gelecek yıllarda ülkemizi hem siyasi açıdan, hem de ekonomik açıdan olumsuz etkileyebilir” ifadesini kullandı.