”Tüm Balkan ülkeleri AB şemsiyesi altında birleşecek”

Gül, Balkanlar'ın istikrarı için elzem olduğu kanaatinde olduklarını ve bunun için de zihniyet değişimi gerektiğini belirtti

YAYINLAMA
GÜNCELLEME

İSTANBUL - Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, tüm Balkan ülkelerinin yakın gelecekte AB şemsiyesi altında birleşecekleri düşüncesinden hareket ettiklerini, bunun, Balkanlar'ın istikrar ve güvenliği için de elzem olduğu kanaatini taşıdıklarını belirti.

Cumhurbaşkanı Gül'ün ev sahipliğinde Çırağan Sarayı'nda düzenlenen "Üçlü Balkan Zirvesi"nin ardından ortak basın toplantısı, Gül ile Bosna Hersek Cumhurbaşkanlığı Konseyi Başkanı Haris Sladziç ve Sırbistan Cumhurbaşkanı Boris Tadiç'in katılımıyla yapıldı.

"AB ve NATO ile entegrasyon ülkelerimizin stratejik hedefleridir" diyen Gül, şöyle devam etti:

"Bölge liderleri olarak bu hedefin takibini yapmak, bu konuyu her daim canlı tutmak öncelilikle sorumluluğumuzdur. Batı Balkanlar bakımından bu husus da çok önem arz etmektedir. Görüşmelerimizde AB ve Amerikalı ortaklarımızın bu yöndeki müşterek gayretlerimize aktif şekilde dahil olmalarının sağlanmasına verdiğimiz önemin de altını çizdik. Bu çerçevede İspanya AB dönem başkanlığının girişimiyle 2 Haziran 2010'da Saraybosna'da gerçekleştirilecek AB Batı Balkanlar Konferansını yerinde bir adım olarak görüyor ve memnuniyetle karşılıyoruz.

Tüm Balkan ülkelerinin yakın gelecekte AB şemsiyesi altında birleşecekleri düşüncesinden hareket ediyoruz. Bunun Balkanlar'ın istikrar ve güvenliği için de elzem olduğu kanaatindeyiz. Bunun için de zihniyet değişimi, yeni bir ortak vizyon gerekmektedir. Balkanlar'ın bunu başarmak için gereken iradeye, imkan ve yeteneklere sahip olduğuna da inanıyoruz. Esasen bu toplantımız bu inanç ve kararlılığımızın somut bir tezahürüdür.

Bu toplantılar vesilesiyle İstanbul Deklarasyonu adı altında bir deklarasyon yayınlandı. Ayrıca şu kararı da verdik; Her iki yılda bir devlet başkanları düzeyinde bu toplantıları sırasıyla değişik ülkelerde yapacağız. Bu da önümüzdeki süreci takip etmeye, ortaya koyduğumuz perspektifin gelişerek ve güçlenerek ilerlemesine katkı sağlayacağına inancımızı göstermektedir."

 Bosna Hersek'in NATO üyeliği

Zirve toplantısı öncesinde de Balkanları ilgilendiren önemli gelişmeler olduğunu belirten Cumhurbaşkanı Gül, Bosna Hersek'in NATO'ya üyeliği yolunda önemli bir adım atıldığını ve üyelik eylem planına (MAP) Bosna Hersek'in davet edildiğini ifade etti.

Bunun, Bosna Hersek'in NATO'ya tam üyeliği yolunda önemli bir başlangıç olduğunu vurgulayan Cumhurbaşkanı Gül, "Bu gelişme dolayısıyla Sayın Sladziç'in şahsında dost ve kardeş Bosna Hersek halkına tebriklerimi sunuyorum. Bu gelişmeden Sayın Tadiç'in de ziyadesiyle memnun olduğunu bilmek yine bizi gerçekten sevindirmiştir" diye konuştu.

Cumhurbaşkanı Gül, Türkiye'nin benzer görüşleri paylaştığı müttefikleriyle birlikte MAP davetinin NATO kabine toplantısında gerçekleşmesi için büyük çaba sarf ettiğini, özellikle Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu'nun bu konudaki çalışmalarını çok takdir ettiğini söyledi.

Tadiç: Bosna Hersek'in bağımsızlığını istiyoruz

Sırbistan Cumhurbaşkanı Boris Tadiç, ülkesinin, Bosna Hersek'in egemenliğini ve bağımsızlığını desteklediğini belirterek, "Sırbistan, Bosna Hersek'in istikrarını bozmak konusunda hiçbir zaman yanlış adım atmayacak" dedi.

Birbirlerine karşı samimi desteklerini esirgemeyeceklerini ifade eden Tadiç, AB yolunda Sırbistan'ın Bosna Hersek'i desteklediğini vurguladı.

Tadiç, Sırbistan'ın, Bosna Hersek'in çok iyi bir komşusu olduğunu ve iki ülkenin ortak noktasının AB olduğunu belirtti.

Türkiye ve Sırbistan ikili ilişkilerinin, ortak tarihinde zirveye ulaştığının altını çizen Tadiç, ekonomik ilişkiler iyiye giderken, stratejik ortaklık geliştirilebileceğine değindi.

Tadiç, Türk şirketlerini Sırbistan'daki otoban yapım inşaatlarında görmek istediklerini, altyapı ve ekonomide reformlar yapacaklarını söyledi.

Belgrad'dan Karadağ'a ulaşacak otobanın, işbirliğinin yanı sıra sembolik önemine de işaret eden Tadiç, ekonomik ilişkiler ve işbirliği konusunda potansiyelleri vurguladı.

Tadiç, şimdiye kadar savaş suçlusu olarak adlandırılanları Lahey'e teslim etmeye çalıştıklarını ve ülke savcılarının da uluslararası destek gördüğünü belirterek, "Sırbistan, Bosna Hersek'in egemenliğini ve bağımsızlığını destekliyor ve bunu istiyor. Sırbistan, Bosna Hersek'in istikrarını bozmak konusunda hiçbir zaman yanlış adım atmayacak" diye konuştu.

 

Bu konularda ilginizi çekebilir