Trump'ın kararı İran ekonomisini nasıl etkiler?
ABD Başkanı Trump'ın nükleer anlaşmayı sona erdirme kararı, İran'da ekonomik krizin derinleşeceği yönündeki endişeleri artırdı. Uzun müzakereler sonucu 2015'te kabul edilen anlaşma, İran ekonomisi için de umut olmuştu.
ABD Başkanı Donald Trump'ın İran'la nükleer anlaşmayı sona erdirme ve yaptırımları en sert şekilde yeniden hayata geçirme kararı, İran'da ekonomik krizin derinleşeceği yönündeki endişeleri artırdı.
ABD Başkanı Donald Trump'ın çekilmeye karar verdiği İran ile yapılan nükleer anlaşma son yıllarda diplomatik alanda en çok konuşulan ve müzakere edilen konulardan biriydi. En az 10 yıl boyunca İran'ın nükleer silah edinmesini engellemeyi amaçlayan anlaşma, buna karşılık Batılı güçlerin İran'a yönelik ekonomik yaptırımları kaldırmasını içeriyordu.
İran yönetimi ile P5+1 ülkeleri olarak adlandırılan BM Güvenlik Konseyinin daimi üyeleri ABD, Rusya, Çin, İngiltere ve Fransa ile Almanya'nın yanı sıra Avrupa Birliği arasında yaklaşık üç yıl süren müzakerelerden sonra Temmuz 2015'te anlaşmaya varıldı.
Anlaşma İran için neler getirmişti?
Anlaşma öncesinde Birleşmiş Milletler, ABD ve Avrupa Birliği, uzun yıllardır İran'ın uranyum zenginleştirmesinin önüne geçmek için Tahran yönetimini hedef alan yaptırımlar uyguluyordu. Yaptırımların İran ekonomisine ciddi etkileri oldu. İran'ın sadece 2012 ile 2016 arasında 160 milyar dolarlık petrol gelirinden olduğu belirtiliyor.
"Kapsamlı Ortak Eylem Planı" ile İran, uluslararası pazarlara yeniden petrol satmaya devam etme imkanı buldu. Bunun yanında İran yönetimi, yurt dışındaki yaklaşık 100 milyar dolar değerinde dondurulmuş varlıklarına erişim hakkı kazandı. Tahran, ayrıca ticaret için küresel finansal sistemi kullanabilme imkanı elde etti.
Böylece İran ekonomisinin içinde bulunduğu zor durumdan kurtulması için yollar açılmış oldu.
İran'ın petrol ihracatı, yaptırımların kaldırılması sonrası hızla arttı, petrol dışı ihracat da geçen yıl nükleer anlaşma öncesine göre 5 milyar dolar artarak 47 milyar dolara yükseldi. Bu süreçte Avrupa ile ticaret ciddi ivme kazansa da İran'ın en çok ticaret yaptığı ülkeler yine Çin, Güney Kore ve Türkiye oldu.
"Trump, İran ile nükleer anlaşmadan çekilecek"
Riyalde düşüş hızlanabilir
Trump'ın nükleer anlaşmadan çekileceği sinyali vermesi sonrasında riyal, eylül ayından bu yana neredeyse yüzde 50 değer kaybetmişti. Riyaldeki değer kaybının daha da hızlanmasından endişe ediliyor.
Öte yandan anlaşmanın mimarlarından İran Cumhurbaşkanı Hasan Ruhani'nin Muhafazakarlar karşısında güç kaybedebileceği ve birkaç ay önce onlarca kişinin hayatını kaybettiği sokak protestolarına yol açan ekonomide kötüye gidişatın daha da sertleşeceği ifade ediliyor.
Batı ile anlaşmalar iptal edilecek mi?
ABD'nin İran'a yaptırımları yeniden hayata geçirmesi, son yıllarda imzalanan birçok anlaşmanın sona ermesine yol açabilir. Trump'ın nükleer anlaşmadan çekilme kararı sonrasında, ABD Hazine Bakanı Steven Mnuchin, Boeing ve Airbus'ın İran'a yolcu jetleri satma lisanslarının iptal edileceğini bildirdi.
Trump'ın Ulusal Güvenlik Danışmanı John Bolton da, Trump'ın ardından dün yaptığı açıklamada, İran'a yaptırımların yeniden yürürlüğe girdiğini, bu süreçte İran'la yeni iş sözleşmeleri imzalanmaması gerektiğini belirtti.
Ayrıca, İran'ın alüminyum, çelik, kömür ticareti ile otomotiv sektörü üzerine yaptırımlar gelirken, İran dışında ülkenin para birimi olan riyal üzerinden gerçekleşen önemli işlemlere de kısıtlamalar getirilecek. Ülkenin gemicilik sektörü, İran Merkez Bankası'nın yabancı finansal kuruluşlarla faaliyetleri ve 16 Ocak 2016'da yaptırım listesinden çıkarılan İran'la ilişkisi olan kişilere de yeniden yaptırımlar getirilecek. Hazine Bakanlığı, açıklamasında, 5 Kasım itibarıyla ABD'li kişi veya kuruluşlar tarafından işletilen veya kontrol edilen ve İran hükümetiyle ilişkisi veya faaliyeti olan kuruluşların da yetkisinin iptal edileceğini bildirdi.
ABD'nin nükleer kararı için kim ne dedi?
İran'ın petrol ihracatı tehlikede
ABD'nin nükleer anlaşmadan çekilme olasılığıyla son haftalarda yükselişe geçen petrol fiyatları, 7 Mayıs Pazartesi günü Kasım 2014'ten bu yana en yüksek seviyesini gördü. Uzmanlar, Petrol İhraç Eden Ülkeler Örgütü'nün (OPEC) en büyük 3'üncü ham petrol üreticisi olan İran üzerine yaptırımların yeniden gelmesi durumunda ülkenin petrol endüstrisinin, yatırımlarının, üretiminin ve ihracatının olumsuz etkileneceği uyarısında bulunurken, küresel petrol arzında düşüş görüleceğini ve bunun petrol fiyatları üzerindeki yukarı yönlü baskıyı artıracağını vurguluyor.
İran'ın şu anda günlük ortalama 2 milyon varil olan ham petrol ihracatının yarısı Çin ve Hindistan'a, yüzde 25'i ise Avrupa ülkelerine gönderiliyor. Yaptırımlar nedeniyle İran'ın petrol ihracatının ilk etapta günlük ortalama 500 bin varil azalacağını öngören uzmanlar, ülkenin günlük ortalama 3,8 milyon varil olan ham petrol üretiminin de yaptırımların kalkmasından hemen önceki 2,9 milyon varillik seviyeye gerileyeceği tahmininde bulunuyor.
Fransız enerji devi Total ile Çinli milli petrol şirketi CNPC'nin İran hükümetiyle Güney Pars sahası için imzaladığı 5 milyar dolar değerindeki 20 yıl süreli doğal gaz anlaşması da tehlikeye girerken, Trump'ın kararı nedeniyle dünden itibaren enerji şirketlerinin İran hükümeti veya firmalarıyla yeni enerji anlaşması yapması da yasaklanmış bulunuyor.
"İran'ın 2 seçeneği var"
Londra'daki bağımsız araştırma kuruluşu Capital Economics Uzmanı Thomas Pugh, Trump'ın nükleer anlaşmadan çekilmesinin ardından İran'ın önünde 2 seçenek olduğunu belirtti. Pugh, yaptığı yazılı açıklamada, İran'ın, nükleer arzularını gerçekleştirmek için adım atmadan ve ABD'nin haricinde İngiltere, Fransa, Almanya, Rusya, Çin ile Avrupa Birliği'ni (AB) kapsayan ve 14 Temmuz 2015'te imzalanan nükleer anlaşmanın şartlarına sadık kalmaya devam edebileceğini kaydetti.
Bu durumda AB'nin, İran üzerindeki petrol sevkiyatı için önemli olan deniz yoluyla ulaşım faaliyetleri üzerine yaptırım getirmeyeceğini belirten Pugh, ABD'nin ekonomik yaptırımlarını pek de önemsemeyen Asya ülkelerinin İran petrolünü ithal etmeye devam edebileceğini bildirdi.
Pugh, İran'ın da nükleer anlaşmadan tamamen çekilmesi ve uranyum zenginleştirme programına yeniden başlaması durumunda AB'nin, İran üzerine deniz ulaşımı yaptırımlarını yeniden getirebileceğine dikkati çekerek, Washington ile Pekin arasındaki ticari gerginlikten dolayı Çin'in İran petrolünü almaya devam edeceğini kaydetti.
Ruhani: Bu anlaşma 5+1 hükmünü kaybetmiştir