Tayland 1300 Müslüman'ı sınır dışı etti
Tayland'ın, insan hakları örgütlerinin tüm uyarılarına karşın 1300 Rohingya Müslümanını tekrar Myanmar'a gönderdiği ortaya çıktı
BANGKOK- Taylandlı yetkililer, insan hakları örgütlerinin tüm uyarılarına karşın geçen yıl eylül ve kasım ayları arasında 1300 Rohingya Müslümanını tekrar Myanmar'a gönderdiklerini açıkladı.
Üst düzey polis yetkilisi Korgeneral Parnu Kerdlarpon, Myanmar'daki şiddet olaylarından kaçarak Tayland'a sığınan Rohingya Müslümanlarının gözaltı merkezlerinde tutulduktan sonra sınır dışı edildiğini söyledi.
Rohingya Müslümanlarının sınır dışı edilmesi ile ilgili haber, bugün Bangkok Post gazetesinin İngilizce baskısında yayımlandı.
Gözaltı merkezlerinde tutulanlardan sekiz kişinin çeşitli hastalıklar nedeniyle yaşamını yitirdiğini, bazılarının ise Bangladeş'teki mülteci kamplarına kaçtığını belirten Parnu, "Sınır dışı işlemleri, gönüllü olarak yapıldı. Her bir seferde 100-200 kişiyi geri gönderdik. Rohingya Müslümanları, Tayland'da herhangi bir gelecek görmedikleri için Myanmar'a geri dönmeyi seçti" dedi.
Geçen yıl Tayland'da 1700 Rohingya Müslümanı gözaltına alınmıştı. İnsan hakları örgütleri, Tayland hükümetine Rohingya Müslümanlarının Birleşmiş Milletler Mülteciler Yüksek Komiserliği'ne başvurarak mülteci statüsü almalarına yardımcı olması çağrısında bulunmuştu.
Myanmar hükümetince Hindistan'dan gelen göçmenler olarak görülen Rohingya Müslümanları, 1982'de kabul edilen yasa ile vatandaşlık haklarını kaybetmişti. Birleşmiş Milletler tarafından "eziyet gören dini azınlık" olarak kabul edilen yaklaşık 1 milyon Rohingya Müslümanı, ülkenin batısındaki Rakhine (Arakan) eyaletinde derme çatma kamplarda yaşıyor.
Geçen yıl eyalette Budistler tarafından düzenlenen saldırılarda çoğu Müslüman yaklaşık 200 kişi yaşamını yitirmişti. Yüzlerce ev ve iş yerinin ateşe verildiği çatışmalar yüzünden 250 bin kişi bölgeyi terk etmek zorunda kalmıştı. Her yıl binlerce Rohingya, Arakan'dan kaçıp teknelerle diğer ülkelere gitmeye çalışıyor.
İnsan hakları örgütleri, Rohingya Müslümanlarının, hem şiddet olaylarına hem de yasal, ekonomik ve toplumsal ayrımcılığa maruz kaldığına dikkati çekiyor.