Savaşın yıktığı ülkeyi yeniden inşa etmek için yarışıyorlar!
Doğuda Rusya, İran ve Çin ile Batı'da ABD ile Avrupa'nın karşı karşıya geldiği Suriye'de 7. yaşını dolduran savaş geride büyük bir yıkım bıraktı. Ülkenin ilk etapta 500 milyar doları bulması beklenen yeniden inşası, birçok ülkenin siyasi, stratejik ve ekonomik planlarının önemli bir parçası.
EVRİM KÜÇÜK
Suriye ordusunun başkent Şam yakınlarındaki Duma'da kimyasal silah kullandığı iddiaları üzerine ABD, İngiltere ve Fransa'nın Suriye rejiminin, var olduğu ileri sürülen, kimyasal depolarına ve askeri üslerine operasyon gerçekleştirmesi, bölgenin önemli oyuncularından Rusya ile gerilimin tırmanmasına neden oldu.
Suriye iç savaşı sürecinde İran’la birlikte Esad rejimine en büyük desteği sağlayan iki ülkeden birisi olan Rusya, 30 Eylül 2015’te başlattığı hava harekatlarıyla birlikte Suriye meselesine askeri olarak da doğrudan müdahil oldu. İran'ın Esad yönetimine savaş boyunca yılda 6 milyar dolara yakın kredi açtığı ileri sürülüyor. Çin de Suriye'de Rusya ile birlikte rejime destek veren ülkeler arasında anılıyor. Bu üç ülkenin Suriye ile siyasi ve stratejik çıkarlarının yanında aslında önemli ekonomik hesapları bulunuyor. Suriye'nin imarında bu üç ülke pay kapma savaşı içinde. Bu üç ülkenin Suriye'deki ekonomik planlarına kısaca göz atıldığında şunlar söylenebilir:
Rusya: Gözü ülkenin altyapısında
İngiltere'nin 'IHS Jane’s' askeri danışmanlık ve araştırma şirketinin verilerine göre, Eylül 2015’ten sonra Suriye’ye açıktan askeri müdahale eden Rusya, Beşar Esad rejimine yıllarca destek verdikten sonra askeri operasyonlarda yılda yaklaşık 1 milyar dolar harcadı. Şimdi bu harcamaları kompanse etmek ve ülkenin ilk etapta 200 ila 500 milyar dolara mal olması beklenen yeniden imarında aslan payını almak istiyor. Geçtiğimiz haftalarda Rusya Ticaret Odası tarafından gerçekleştirilen Suriye- Rusya İş Forumu'na 200'den fazla iş adamı katılarak ülkedeki iş fırsatlarını masaya yatırıldı. Rus işadamları ülkede çatışmalar sona erdikten sonra tersaneden elektrik santrallerine ve mühendislik projelerine kadar bir çok alanda ülkenin yapılanmasında rol almak istiyor. Özellikle Rus enerji şirketleri Suriye'de yatırım konusunda istekli. Suriye petrol ve doğalgaz altyapısının yeniden inşası ve işletilmesinde aktif rol oynamak istiyorlar. Böylelikle Suriye'nin Avrupa'ya yönelik potansiyel enerji üssü konumunu kontrol eder hale gelebileceklerini umuyorlar. Buna paralel olarak Rusya, silah satışı, askeri üsler, gaz, yem, elektrik ve buğday sektörleriyle ilgili olarak da rejim ile anlaşma imzaladı.
Çin: İpek Yolu'nu Suriye ile genişletecek
Suriye, dünyanın ikinci büyük ekonomisi Çin için hem siyasi hem de ekonomik açıdan önemli jeopolitik bir varlık. Suriye; Doğu ve Batı'nın yani İran ile Rusya'nın ABD ve Avrupa ile karşı karşıya geldiği bir platform. Bu ülkede siyasi ve ekonomik güç sahibi olmak Çin'in etkinliğini artırması açısından çok önemli. Savaşın büyük yıkım yarattığı ülkede Pekin iki büyük fırsat görüyor. İlki, yeni İpek Yolu projesinin çapını büyütmek, ikincisi siyasi gücünü Batı'ya doğru genişletmek. Yeniden imar için henüz rekabetin çok olmamasının yardımıyla Çin çoktan ihalelere el attı. Son 1 yıl içinde Çin ile Suriye ticaret ve yatırım delegasyonları arasında yapılan görüşmeler neticesinde Çin 2 milyar dolarlık inşaat kontratına imza attı. Hatta Suriye'nin ihracatının yüzde 80'ini ülkenin alarak en büyük ticaret ortağı haline geldi. Pekin'de temmuzda düzenlenecek olan ve Suriye'de sanayi bölgelerinde ortaklık yapmak üzere 150 şirketin arandığı 'Suriye'nin Yeniden İmarı Projesi Sempozyumu'na şimdiden 1000 Çinli yatırımcının başvurduğu belirtiliyor. Çin'in ülkenin imarında öncelikli ülkeler arasında yer alacağı açıkça görülüyor.
İran: Ülkedeki varlığını paraya çevirme peşinde
Savaşa süreklenen komşusuna tabiri caizse para musluklarını sonuna kadar açan İran, artık harcadığı paraların karşılığını almak istiyor. Bazı kaynaklara göre İran, Esad rejimine yılda en az 5 milyar dolar akıtıyor. Suriye’ye 7 yıl aynı miktarda harcama yapıldığı farz edilirse, bu 35 milyar dolar anlamına geliyor ki, bu İran’ın yıllık savunma bütçesinin 3 katı demek. İran; Suriye’nin petrol, doğal gaz ve fosfat madenlerinden bugüne kadar yaptığı harcamaların karşılığını almak istiyor. Suriye hükümetiyle uzun yıllara yayılan siyasi ve ekonomik anlaşmalar yapmayı hedefliyor. Fakat Çin ve Rusya'ya projelerde öncelik tanınması hayal kırıklığı yaratıyor. Geçtiğimiz yıl İran ülkenin telekom altyapısıyla ilgili bir ihale kazanmıştı. İranlı bir iş heyeti yıl başında Suriye Başbakanı İmad Hamis ile Şam'da bir araya gelerek yeni işbirliği fırsatlarını ele aldı.
Suriye yardım bekliyor
BM istatistiklerine göre toplam 22 milyon Suriyeliden 13,8 milyon kişinin acil yardıma ihtiyacı var. Komşu ülkelerde BM’ye kayıtlı 5,5 milyon göçmen bulunuyor. Ayrıca 6,1 milyon Suriyeli ülke içinde göç etmek zorunda kaldı. Vadedilen yardımların sadece yüzde 30’u yerine getirildi. Brüksel tahminlerine göre, Avrupa Birliği 2011’den bu yana Suriye’ye insani yardım için 12 milyar dolar ödedi. Amerika yardımı ise 7,4 milyar. Geçen sene Londra’da ve bu yılın başlarında Brüksel’de yapılan bağışla ilgili toplantılarda yaklaşık 12 milyar dolar yardım vaat edildi ancak bunların sadece yüzde 30’u yerine getirildi.