Rusya enerji ticaretinde yönünü doğuya çevirdi
Uluslararası Enerji Ekonomisi Derneği Başkanı Prof. Dr. Kumbaroğlu, Ukrayna krizi nedeniyle Rusya'nın AB ve ABD'yle ilişkilerinin bozulmuş olması, Rusya'yı Çin'le ekonomik işbirliği yapmaya yönelttiğini açıkladı
ANKARA - Ukrayna krizinden sonra Avrupa Birliği ile (AB) ilişkileri bozulan ve enerji ticaretinde yönünü doğuya çeviren Rusya, Çin'le yaptığı anlaşmalara yenilerini ekliyor.
Çin Devlet Başkanı Şi Cinping, Asya Pasifik Ekonomik İşbirliği (APEC) örgütü zirvesinde Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin ile geçen hafta sonu bir araya gelerek enerji işbirliğini artırma konusunda bir takım anlaşmalar imzaladılar.
Çin'e gidecek Rus gazı için ikinci bir hattın yapılmasını sağlayacak mutabakat zaptı da anlaşmalardan birini oluşturuyor.
Uluslararası Enerji Ekonomisi Derneği (IAEE) Başkanı Prof. Dr. Gürkan Kumbaroğlu, AA muhabirine yaptığı açıklamada, Rus-Çin işbirliğinin derinleşmesindeki temel sebebin, politik nedenler olduğunu söyledi.
Kumbaroğlu, Ukrayna krizi, Rusya'nın AB ve ABD ile ilişkilerinin bozulması ve Rusya'ya yönelik yaptırım paketlerinin yürürlüğe konması nedeniyle Rusya Çin'le ekonomik işbirliğini geliştirmeye karar verdiğini ifade etti.
Kumbaroğlu, şöyle konuştu:
"Rusya-Çin ittifakına yol açan Rusya-Ukrayna krizi, AB ülkelerinde kaynak çeşitlendirmesinin önemini ortaya koydu ve doğalgazda Rusya'ya olan bağımlılığın azaltılması için alternatif projeler üzerinde çalışmalar başladı. Yıllardır gündemde olan ama fiyat üzerinde uzlaşı sağlanamayan doğalgaz ticareti için Rusya, Çin ile anlaşmaya vararak toplamda Çin'e 68 milyar metreküp doğalgaz ihraç edecek.''
"Çin için Rusya ile işbirliğine gitmek cazip"
Uluslararası Stratejik Araştırmalar Kurumu (USAK) Enerji Güvenliği Araştırmaları Merkezi Koordinatörü Hasan Selim Özertem de Rusya'nın Çin'e açılma konusunda Ukrayna krizi sonrası daha istekli hareket ettiğini belirterek, "Rusya için tek pazar alternatifinin AB olmadığını göstermek, Batı'nın uyguladığı yaptırımlara cevap vermek ve uzun vadede Batı'nın Rus gazına talebinin yavaşlayacağı endişeleri, Moskova'yı Pekin ile işbirliği yapmaya zorlayan hususlardır" dedi.
Çin açısından bakıldığında Rusya ile işbirliğine gitmenin cazip olduğuna dikkati çeken Özertem, şunları söyledi:
"Hem kuzey komşusunun nükleer teknolojide bulunduğu aşamanın sağlayacağı avantajlar hem de hidrokarbon açısından sunduğu diğer alternatifler ve Çin'in özellikle enerji bağımlılığını deniz yolu dışındaki rotalara taşıma hedefi bu konudaki işbirliği açısından Rusya'yı cazip kılıyor. Zira Çin'in batı yönünde sadece Rusya ile değil aynı zamanda iki binli yılların ikinci yarısından itibaren hızlı şekilde Orta Asya ülkeleriyle petrol ve doğalgaz alanında önemli işbirlikleri geliştirdiği söylenebilir. Böylelikle Pekin, yürüttüğü denge politikası bağlamında komşuları ile iktisadi ilişkilerini geliştiriyor, yıllık yaklaşık yüzde 5 oranında artan doğal gaz ve petrol ihtiyacını yakınındaki coğrafyadan sağlama şansını yakalıyor."
Rus ve Çin, doğalgaz hatlarının yapımı, büyük petrol projeleri üzerine müzakereler ile nükleer enerji ve hidroelektrik projelerinde yeni işbirliklerinin görüşülmesi konusunda fikir birliğine varmıştı.
Çin ve Rusya arasındaki doğalgaz projesi kapsamında, boru hattının Rusya bölümünün inşası, doğu Sibirya bölgesinde eylül ayında başlamış, projenin tamamlanmasıyla toplamda Rusya'dan Çin'e 68 milyar metreküp doğalgaz akışı olmasının beklendiği açıklanmıştı.