"Suriye'nin Dostları" İstanbul'da toplandı

Suriye'de süregelen istikrarsızlığı konu alan "Suriye'nin Dostları" toplantısı İstanbul'da başladı. Açılışta Erdoğan çok sert bir konuşma yaptı. Suriye halkı infaza uğradı, Esad süre kazanmaya çalışıyor dedi.

YAYINLAMA
GÜNCELLEME

İSTANBUL - Suriye'dei olayları tartışmak için 70'den fazla ülkenin katıldığı "Suriye Halkının Dostları" toplantısı İstanbul'da gerçekleştirildi. Toplantıya 82'den fazla ülkenin temsilcisi katıldı. 40'a yakın ülke dışişleri bakanı düzeyinde toplantıda hazır bulundu.

Meşru müdafaa hakkını destekleyeceğiz

Toplantının açılışında Başbakan Recep Tayyip Erdoğan çok sert konuştu. Suriye halkının mağduriyeti üzerinden çıkar sağlamaya girişmiyoruz diyen Erdoğan, Esad'ın verdiği sözleri tutmadığını kaydetti. Şam işbirliğine gitmezse Birleşmiş Milletlerin dur demesi gerektiğini öne süren başbakan, Türkiye olarak Suriye'nin yanındayız, bugün toplantıya katılan ortaklarımız da bizimle aynı kanıda dedi. Suriye halkının Beşar Esad'ın infazlarına uğradığını ve ülkeden kaçış olduğunu bildiren Erdoğan, Esad'ın Annan Planını uygulamayacağını, yalnızca süre kazanmak istediğini iddia etti.
Erdoğan şiddet devam ederse Suriye Halkının meşru müdafaa hakkını destekleyeceklerinin altını çizdi.

Çıkar amacı gütmüyoruz

Sözlerine devam eden Erdoğan, Türkiye olarak, bölgemizdeki hiçbir ülkenin içişlerine müdahale
gibi bir niyetimiz yoktur. Hiçbir ülke üzerinde çıkar hesabı yapmıyor, hiçbir halkın mağduriyeti üzerinden çıkar sağlamaya girişmiyoruz dedi. "Tam tersine biz, bölgenin barış ve istikrarını en güçlü şekilde savunuyor, bölgesel meselelerin çözümünün, tek tek bütün ülkelerin refah ve huzuruna hizmet edeceğine yürekten inanıyoruz' Suriye, bize verdiği sözleri tutmadığı gibi, halkının meşru taleplerini de, geçmişte olduğu gibi şiddet, baskı, zulüm ve sindirme yoluna giderek yok etmeye çalıştı. Yakın tarihte, Baba Esad'ın çok ağır zulmünü yaşamış, çok ağır bedeller ödemiş Suriye halkı, maalesef bu kez de oğul Esad'in zulmüne ve toplu infazlarına maruz kaldı. Türkiye'ye sığınan Suriye vatandaşlarının sayısı dün itibarıyla 20 bine yaklaştı".

ABD: Şiddet ciddi sonuçlar doğurur

ABD Dışişleri Bakanı Hillary Clinton yaptığı açıklamada Suriye'deki şiddetin bir an önce durmasını talep ettiklerini, aksi halde bu durumun "ciddi" sonuçları olacağını öne sürdü. Esad'ın Annan Planına sadık kalmayabilir diyen Clinton, şiddet durulana kadar bütün olasılıkları değerlendireceklerini kaydetti.
       
Irak: Müdahale kriz çıkarır

Irak Başbakanı ise güç kullanarak Esad'ı düşürmeye çalışmanın bölgede çok ciddi krize yol açacağını işaret ederek bu yola başvurulmamasını istedi. 

Esad yanlıları eylemde

Suriye Devlet Başkanı Beşar Esad yanlısı bir grup, İstanbul Kongre Merkezi'nde düzenlenen Suriye'nin Dostları Grubu İkinci Toplantısını protesto etti. Harbiye Orduevi önünde Esad posterleri ve Suriye bayrakları taşıyan bir grup, Esad lehine çeşitli sloganlar atarak toplantının yapıldığı kongre merkezine yürümek istedi.

İstanbul Kongre Merkezi önünde güvenlik önlemi alan çevik kuvvet ekipleri, aralarında Suriye bayraklı montlar giyenlerin de bulunduğu grubun ilerlemesine izin vermemesi üzerine, polis ekipleri ile protestocular arasında arbede yaşandı. Polis ekipleri, gruptakilerin dağılmamaları ve ilerlemekte ısrar etmesi üzerine, biber gazı kullanarak protestocu grubu dağıttı. Bunun üzerine, Cumhuriyet Caddesi'ndeki askeri müzenin önüne gelen protestocu grup, burada çeşitli marşlar okuduktan otobüslere binerek ayrıldılar.

Annan zirveye katılmadı

ABD, İngiltere, Fransa dışişleri bakanları toplantı için İstanbul'a gelirken, Birleşmiş Milletler daimi üyesi Rusya ve Çin katılmadı. İran ise toplantıya davet edilmedi.  BM'in Suriye'den taleplerini içeren "Annan Planı"nın mimarı Kofi Annan zirveye katılmadı, yardımcısını yolladı.

Toplantı Sonuç Bildirgesi



Suriye Halkının Dostları Grubu'nun İkinci Konferansı sonunda yayımlanan sonuç bildirisinde katılımcılar, Suriye halkının haklı davasına desteklerini bir kez daha teyid ederken, BM ve Arap Birliği'nin Özel Temsilcisi Kofi Annan'a kendisine verilen taahhütlerin yerine getirilmesi için zaman çizelgesi oluşturma çağrısı yaptı.

Türkiye'nin evsahipliğinde İstanbul Kongre Merkezi'nde düzenlenen konferansın sonunda katılımcılar, İstanbul bildirisini kabul ettiler. Bildirinin taslak metninde, Suriye'nin dostlarının Tunus'un ardından ikinci olarak İstanbul'da bir araya geldikleri hatırlatılarak, uluslararası toplumdan 82 ülke ve BM, Arap Birliği, AB, İslam İşbirliği Teşkilatı (İİT), Afrika Birliği gibi çeşitli örgütlerin bu konferansa katıldığı bildirildi.

Tunus konferansının sonuç bildirisiyle bağlantılı bir şekilde, katılımcıların "Suriye halkının haklı davasına destek olmaya karar verdiği" ifade edilen İstanbul bildirisinin 3. maddesinde şu ifadelere yer verildi:
"Suriye'nin dostları Suriye'nin geleceğinin bizzat Suriye halkı tarafından kararlaştırılması gerektiğini ve Suriye halkının meşru ve haklı talepleri karşılanıncaya kadar onlarla birlikte olunacağını vurguladılar."

Bu maddenin devamında Suriye'nin bağımsızlığı, egemenliği, siyasi birliği ve toprak bütünlüğünün korunmasının öneminin de altı çizildi. Bildirinin 4. maddesinde Suriye Ulusal Konseyi'nin konferansa Suriye'deki mevcut duruma ilişkin bir rapor sunduğu belirtilerek, bu raporda Suriye rejiminin geniş çaplı bir biçimde insan hakları ihlalleri ve şiddete devam ettiği, durumun çok kötü olduğu, binlerce insanın kötü şartlarda yaşadığı, tutuklandığı ya da evlerinden olduğu gibi unsurların bulunduğu kaydedildi. "Rejim, halkını her açıdan kaybetmiştir" tespitinin yapıldığı maddede, rejimin uyguladığı acımasızlığın BM'nin Bağımsız Komisyonu'nun belirttiği gibi insanlığa karşı işlenen suçlar olarak kabul edilebileceği kaydedildi.

Aynı maddede "Rejim uluslararası toplumu aldatmaya ve çabalarını maniple etmeye çalışmaya devem etmektedir" denilerek, Suriye rejiminin bir an önce bunlara son vermesi, Suriye halkına karşı uyguladığı şiddeti durdurması ve uluslararası hukuka tam olarak uyması gerektiği vurgulandı.
İstanbul bildirisinin 5. maddesinde Tunus konferansında kararlaştırıldığı üzere katılımcıların Arap Birliği'nin Suriye'de siyasi geçiş sürecini sağlamak ile eşitlikçi, ayrım gözetmeyen bir demokrasi kurulmasını amaçlayan girişimine destek verdiği belirtildi.

6. maddede Suriye'nin Dostlarının bu çerçevede BM, Arap Birliği ve İİT'nin aldıkları kararlar ve Kofi Annan'ın 6 maddelik planının önemini vurguladıkları bildirilerek, "Dostlar Grubu, Özel Temsilci Kofi Annan'ın çabalarını takdirle karşılamakta ve misyonunun tam olarak uygulanmasına desteğini ifade etmektedir" denildi.

Fırsat penceresi açık uçlu değildir

Bildirinin 7. maddesinde Annan'ın planını kabul ettiğini açıklamış olmasına rağmen rejimin şiddete devam ettiği üzüntüyle hatırlatılarak, 27 Mart'ta planın kabulünden beri rejimin şiddetinin durmadığı ve çok sayıda insanın hayatını kaybettiği kaydedildi. Rejimin daha önce de verdiği vaatleri, sayısız kez tutmadığına dikkat çekilerek, bu son şiddet uygulamalarının Suriye yönetiminin samimiyetsizliğinin en yeni örneği olduğu kaydedildi.

Aynı maddede daha sonra Annan Planı'na ilişkin şu ifadelere yer verildi: "Bundan dolayı Suriye rejimi vaatleri ile değil fiiliyattaki uygulamaları ile muhakeme edilecektir. Annan'a verilen taahhütlerinin yerine getirilmesi için açılan fırsat penceresi açık uçlu değildir. Dostlar Grubu, Özel Temsilci Annan'ı da katliamlar devam ederse BM Güvenlik Konseyi yoluna dönmek de dahil olmak üzere bundan sonraki adımlar için bir zaman çizelgesi kararlaştırmaya davet eder. Bu zaman zarfında Dostlar Grubu da Suriye halkının korunması için ek bazı uygun tedbirler üzerinde çalışmaya devam edecektir."

SUK meşru temsilci olarak tanındı

Bildirinin 8. maddesinde Dostlar Grubu'nun Suriye muhalefetinin İstanbul'da yaptığı son toplantının memnuniyetle karşılandığı belirtilerek, muhalefetin ülkede barışçıl, eşitlikçi, hiçbir gurubu dışlamayan bir siyasi dönüşüm taahhüdü vermesine destek olunduğu kaydedildi. Geçiş sürecinde Suriye'nin mevcut kurumlarının korunması ve yeni Suriye'nin parlamenter bir demokrasi olması gerektiği hususları da vurgulanarak, Suriye muhalefetinin 26/27 Mart toplantısı sonunda yayımladığı bildiri de memnuniyetle karşılandı.

İstanbul bildirisinin 10. maddesinde "Dostlar Grubu, Suriye Ulusal Konseyi'ni (SUK) bütün Suriyelilerin meşru temsilcisi ve Suriye muhalif grupların altında toplandığı şemsiye bir örgüt olarak tanımaktadır" denildi. Bildiride ayrıca sorumlu Suriyeli vatandaşlar, rejimin katliamlarının bir parçası olmamaya davet edilerek, özellikle ordu ve güvenlik birlikleri ile devlet kurumlarındakilerin halkı hedef alan yasadışı emirlere itaat etmemeleri gerektiği vurgulandı.

İstanbul bildirisinin 12. maddesinde de ülke içinde devam eden protestolar hatırlatılarak, "Dostlar Grubu, Suriye halkının kendini korumak için meşru önlemler uygulamasına desteğini ifade eder" denildi. 13. maddede ise Dostlar Grubu'nun uluslararası toplumun bütün üyelerini bütün gerekli tedbirleri almaya güçlü bir biçimde çağrı yaptığı belirtilerek, "Bu çerçevede rejimin silaha erişiminin engellenmesi en önceliklidir" denildi.

Yaptırımlar Çalışma Grubu oluşturuldu

Tunus'taki toplantıdan bu yana çok sayıda ülkenin büyükelçilerini Suriye'den geri çektiği belirtilen bildiride, bu yöndeki önlemlerin devamı konusunda anlaşmaya varıldığı da kaydedildi.
Bildiride; geniş çaplı, sistematik ve yaygın olarak tanımlanan insan hakları ihlalleri güçlü bir şekilde kınanırken, BM İnsan Hakları Konseyi tarafından görevlendirilen uluslararası ve bağımsız Araştırma Komisyonu tarafından hazırlanan ve halka zulüm uygulayan Suriyeli güvenlik güçlerini konu alan iki raporun derin endişeyle karşılandığı bildirildi. Komisyonun ülkedeki insan hakları durumunu izlemeye devam etmesi gerektiği ifade edilerek, uluslararası suçlara ve diğer ihlallere ilişkin kanıtların sistematik olarak toplanmasının, faillerin hesap vermesi sürecini kolaylaştırması açısından önemine vurgu yapıldı. Bildiride, Suriye'nin Dostları Grubu'nun insan hakları ihlalleriyle ilgili kanıtların belgelenmesi ve saklanması amacıyla yapılacak çabaların desteklenmesi için çok taraflı bir girişim geliştirilmesi konusunda anlaştıkları da kaydedildi. Bildiride, Suriyeliler tarafından yürütülen barışçıl, düzenli ve istikrarlı siyasi sürece mümkün olan her türlü yardım, teknik tavsiye ve doğrudan desteğin sağlanacağı taahhüdü verilirken, bu bağlamda Suriye halkının ihtiyaçlarının karşılanması için finansal desteği de içeren yardımın acil olarak artırılacağı ifade edildi.
Bildirinin 18. maddesinde daha önce alınan yaptırım kararlarının etkin uygulaması için Yaptırımlar Çalışma Grubu oluşturulmasının kararlaştırıldığı belirtilerek, çalışma grubunun ilk olarak, Dostlar Grubu'nun 3. toplantısına paralel olarak Nisan ayı içinde Fransa'da toplanacağı bildirildi.
Suriye'deki durumun bölgedeki ekonomik faaliyetlere ve ulaştırma gibi konulara olan olumsuz etkilerinin altı çizilirken, bu tür etkilerin en aza indirilmesi için gerekli tedbirlerin alınması hususunda anlaşıldığı kaydedildi.

Suriye'nin komşularına destek

Bildiride, Suriye'de siyasi ve ekonomik dönüşümün önündeki zorlukların bilindiği dile getirilerek, yeni Suriye'nin gelecek dönemde kendi ayakları üzerinde durması için ekonomik olarak destekleneceği taahhüdü yer aldı. Bu bağlamda, Suriye'nin Dostları Grubu'nun ülkenin kalkınması ve toparlanması için yürütülecek yardım planlaması ve koordinasyonunun merkezi olacak Ekonomik Düzelme ve Kalkınma Çalışma Grubu'na yetki verdiği, Almanya ve Birleşik Arap Emirlikleri'nin eşbaşkanlık edeceği çalışma grubunun Suriyeli muhaliflerden belirlenecek temsilcilerle yakın çalışma içinde olacağı belirtildi.

Suriye'deki insani durum hakkındaki endişeler de dile getirilirken, ülkeye insani yardımların girmesi için tüm taraflara çağrıda bulunuldu ve insani yardımın dağıtımı için çatışmalara her gün iki saat ara verilmesi yönündeki çağrıların da desteklendiği bildirildi.
Komşu ülkelere kaçan onbinlerce Suriyeli ve ülke içinde yerlerinden olan yüzbinlerce kişi için de endişe duyulduğu belirtilerek, "rejimin uyguladığı şiddetten kaçan Suriyelilere ev sahipliği yapan komşu ülkelerin omzundaki ciddi ve artan yükün bilindiği" vurgulandı. Bildiride, krizin etkileri nedeniyle Suriye'nin komşusu olan ülkelere destek ve yardım sağlanacağı konusunda Suriye'nin Dostları Grubu'nun taahhüdü yinelendi.
BM'nin insani yardımların koordinasyonu hakkındaki çabalarına destek verileceği tekrarlanarak, başta İslam İşbirliği Teşkilatı olmak üzere diğer kurumların da çabalarının memnuniyetle karşılandığı bildirildi.
Suriye'nin Dostları Grubu, sonuç bildirisinde ikinci toplantıya evsahipliği yapan Türkiye'ye teşekkürlerini ileterek, bir sonraki toplantının Fransa'da yapılacağını duyurdu.

(AA)
 

Bu konularda ilginizi çekebilir