"İmaj aklama başkenti Londra"
Guardian, Londra'daki halkla ilişkiler şirketlerinin, yabancı rejimlerin imajlarını düzeltmek için yılda milyonlarca pound kazandıklarını yazdı.
İSTANBUL- İngiliz şirketlerinin, tartışmalı faaliyetleri ülkelerinin imajlarını lekelemiş olan yabancı rejimlere tavsiyelerde bulunarak milyonlar kazandıkları bildirildi.
İngiliz Guardian gazetesinin yaptığı bir araştırma, Londra'daki halkla ilişkiler şirketlerinin, Suudi Arabistan, Ruanda, Kazakistan ve Sri Lanka dahil olmak üzere dünya üzerinde insan hakları alanında en kötü deneyimlere sahip bazı yabancı rejimleri teşvik ederek, yılda milyonlarca pound kazandıklarını ortaya koydu.
"İmaj aklama başkenti, Londra" başlığını kullanan gazete, aralarında BM ve Milletler Topluluğunun da bulunduğu uluslararası örgütlerin, işkence, yolsuzluk ve ifade özgürlüğü gibi alanlardaki kötü geçmişleri nedeniyle eleştirdikleri hükümetlere iletişim tavsiyesinde bulunmak için, sözleşme başına 2 milyon pounda kadar para kazandıklarını yazdı.
Rusya, Madagaskar ve Çin'den siyasetçilerin, imajlarını cilalamalarına yardım etmeleri için İngiliz halkla ilişkiler şirketlerine başvuranlar arasında yer aldıkları, bu şirketlerin de durumu, İngiltere'de halkla ilişkiler alanında yılda 7 milyar dolar kazançla "büyüyen bir piyasa" olarak tanımladıkları belirtildi.
Uluslararası Ceza Mahkemesi tarafından Darfur'daki soykırımla bağlantılı olarak insanlığa karşı suç işlemekten aranan Sudan Devlet Başkanı Ömer Beşir'in bile, temsilcileri vasıtasıyla Londra'daki 2 halkla ilişkiler şirketine başvurduğu ve bu şirketlerden imaj yönetimi konusunda yardım istediği bildirildi.
Söz konusu şirketler arasında ilk sıralarda yer alan, Demir Leydi lakabıyla tanınan eski İngiliz siyasetçi Margaret Thatcher'in eski danışmanı Lord Bell tarafından yönetilen Chime, habere göre, geçen yıl 67 milyon poundluk kazancının yarısını yabancılarla yapılan sözleşmelerden elde etti.
Yine, İngiltere eski Başbakanı Tony Blair'in eski basın sözcü yardımcısı Tim Allen'in başkanlığındaki Portland PR'nin, ayrıca Hill & Knowlton'nun, petrol zengini Kazakistan hükümetine tavsiyede bulunmak üzere maliyeti yılda 1 milyon poundu aşan bir sözleşme için yarışanlar arasında yer aldıkları belirtildi.
Gazete, halkla ilişkiler alanında yabancılarla yapılan sözleşmelerde gönüllü olarak uygulanan, Halkla İlişkiler Danışmanlar Derneği tarafından belirlenen davranış kuralları olduğunu belirtti. Gazete, bunun, "siyasi danışmanların, faaliyetleri yasadışı, ahlaka aykırı olabilen veya profesyonellikle çelişebilen müşterilerine tavsiye vermek zorunda olmalarını ve böyle bir faaliyetin peşinde olan müşterileri namına hareket etmeyi reddetmelerini" gerektirdiğini yazdı.
Söz konusu kuralları, Portland ve Hill & Knowlton uygularken, çoğunlukla yabancı rejimlerle çalışan, Chime grubuna bağlı Bell Pottinger Sans Frontieres'ın bu kuralların yükümlülüğü altına girmediği, Kazakistan hükümetiyle sözleşmeyi kazanan BGR Gabara'nın da Halkla İlişkiler Danışmanlar Birliği'nin üyesi olmadığı kaydedildi.
BGR Gabara'nın internet sitesinde "temsil edilen müşteriler" listesinde polis işkencesi şikayeti nedeniyle BM soruşturmasıyla yüz yüze olan Kazak hükümetinin yer almadığı, Bell Pottinger'in de Beşir'in başvuruda bulunduğu şirketlerden biri olduğu bildirildi.
Ruanda soykırımı
Bell Pottinger'in ayrıca, ayrılıkçı Tamil gerillalarına karşı 2009 yılında yürütülen savaşın son döneminde sivilleri öldürdüğü iddialarıyla karşı karşıya olan Sri Lanka hükümetiyle çalıştığı, Chime'in de, insan hakları örgütlerinin geçen mayıs ayında Ruandalı soykırım zanlılarına yataklık etmekle suçladığı Zambiya hükümetini temsil ettiği belirtildi.
Chime'in yöneticisi Lord Bell, konuyla ilgili olarak, "Ben uluslararası ahlak kuruluşu değilim. İleşitim işi yapıyoruz" dedi.
Portland PR'nin de, İngiliz Parlamentosuyla ilişkileri konusunda Kremlin yönetimine doğrudan tavsiye verdiği, İngiliz basınında çıkan olumsuz haberlerle baş etmeleri konusunda da tavsiyelerde bulunduğu kaydedildi.