Petrol ve gaz varlıkları bitmeden alternatif kaynaklara yönelmeliyiz

Royal Dutch Shell Baş Stratejisti Harry Brekelmans'a göre, 'Siyah altının hakim olmadığı bir dünya düşünmek zorundayız.'

YAYINLAMA
GÜNCELLEME

Didem ERYAR ÜNLÜ

İSTANBUL - "Bizim sektörde kalp atışları her yıl değil, on yılda bir ölçülür" diyen Royal Dutch Shell Baş Stratejisti Harry Brekelmans, "Siyah altının hakim olmadığı bir dünya düşünmek zorundayız" çağrısını yapıyor. "Küresel talebi karşılamak için farklı enerji kaynaklarına ihtiyacımız olacak.

Bunların arasında en önemlisi gaz. Son yıllarda Kuzey Amerika'da ortaya çıkan konvansiyonel olmayan gazlar, gazın bir kaynak olarak önemini daha da artırdı. Buna rüzgar ve güneş gibi yenilenebilir enerji kaynaklarını ekleyebiliriz. Rüzgar ve güneş enerjileri çok önemli bir yere sahip olacaklar, fakat bunun için zamana ihtiyaç olduğunu düşünüyoruz" yorumlarında bulunan Brekelmans, şöyle devam ediyor:

"Daha fazla odaklanılması gereken kaynaklardan biri de kömür. Elektrik üretiminde kullanılan kömür, düşük karbon emisyonu sağladığından oldukça yükselecek bir seçenek. Önümüzdeki 10-20-30 seneye bakacak olursanız, gazda lider olacağımızı söyleyebiliriz. Gaz aynı zamanda en önemli iş alanımız olacak. Biyoyakıtlar da bizim için çok önemli.

Brezilya'da şeker kamışı temelli etanol üretimine yönelik çok önemli bir yatırım gerçekleştirdik. Bu yatırım sayesinde biyoyakıtta en büyük üretici ve dağıtıcılardan biri olduk.  Ulaşım sektöründe biyoyakıtların, fosil yakıtlara karşı düşük karbonlu bir alternatif olduğunu düşünüyoruz. Biz, karbon emisyonlarının azaltılması konusunda dünyaya yardımcı olabileceğimizi düşünüyoruz.

Harry Brekelmans'ın Fortune Dergisi'nde yer alan söyleşisi şöyle:

> Petrol fiyatları bahardan bu yana ciddi şekilde geriledi. Bu nasıl oluyor?

En önemli faktör ekonomik büyüme ve ekonomik büyümeye yönelik tahminler. Son haftalarda ekonomiye ve büyüme oranlarına yönelik bazı endişeler vardı. Bizi neler beklediğine dair belirsizlik, enerji büyüme tahminlerini de etkiliyor.

> Shell, küresel talebi yakından izliyor. Güçlü ve zayıf olan alanlar neler?

Her ne kadar yakın vadede düşünmek önemliyse de, uzun vadede düşünmek de önemli. Bizim sanayimizde kalp atışları her yıl değil, on yılda bir ölçülür. Bugünden 2050 yılına kadar, Asya ve Afrika başta olmak üzere gelişmekte olan ülkelerde yaşanan nüfus artışı ve ekonomik refah sayesinde, bugüne kadar asla görülmeyen bir talep artışı yaşayacağız. Bunu sınırlı kaynakların hakim olduğu arz tablosu ile birleştirdiğinizde, gerilimin önümüzdeki yıllarda da devam edeceğini görürsünüz.

> Tüm alternatif enerji kaynaklarını dikkate alacak olursanız, önümüzdeki 20 sene içinde arzın en büyük kısmı nereden gelecek?

Aklıma gelen birkaç alan var. Bunlardan birisi Irak. Önümüzdeki on sene içinde Irak'tan günde 5-10 milyon varillik ek kapasite gelebilir. Bu oldukça önemli bir artı. Brezilya sahilleri de önemli bir diğer kaynak. Konvansiyonel olmayan kaynaklara baktığımızda ise, Kanada'daki ağır petrol bir diğer önemli artı olabilir. Batı Afrika önemli bir kapasite sunuyor. Suudi Arabistan da kapasite artırımı için çalışıyor.

> Enerjiyi daha geniş bir şekilde tanımlar mısınız?

Verdiğim örneklerde petrole odaklandım; fakat tüm bu örnekleri birbirine eklesek  bile, artan talebi karşılamakta yetersiz kalırız. Küresel talebi karşılamak için farklı enerji kaynaklarına ihtiyacımız olacak. Bunların arasında en önemlisi gaz. Son yıllarda Kuzey Amerika'da ortaya çıkan konvansiyonel olmayan gazlar, gazın bir kaynak olarak önemini daha da artırdı. Buna rüzgar ve güneş gibi yenilenebilir enerji kaynaklarını ekleyebiliriz. Rüzgar ve güneş enerjileri çok önemli bir yere sahip olacaklar, fakat bunun için zamana ihtiyaç olduğunu düşünüyoruz.

> Shell'in biyogaz, rüzgar ve diğer alternetif kaynaklara yatırımları var. Shell boyutunda bir şirket için, şu soru önem taşıyor: Bu kaynaklardan hangisi büyük kitlelere ulaşabilecek? Aksi taktirde, bu yatırımların işinize bir yansıması olmaz. Bu açıdan baktığınızda, hangisi daha umut verici?

Bizim için temel olan, deneyim ve becerilerimizi kullanarak farklılık yaratmak. İlk olarak işaret etmek istediğim alan gaz. Rakiplerimize bakacak olursanız, gaz konusunda en fazla yol kateden biziz. Petrol ve gaz üretiminde neredeyse yüzde 50-50 dengeye ulaşmak üzereyiz. Daha fazla odaklanılması gereken kaynaklardan biri de kömür. Elektrik üretiminde kullanılan kömür, düşük karbon emisyonu sağladığından oldukça yükselecek bir seçenek. Önümüzdeki 10-20-30 seneye bakacak olursanız, gazda lider olacağımızı söyleyebiliriz. Gaz aynı zamanda en önemli iş alanımız olacak. Biyoyakıtlar da bizim için çok önemli. Brezilya'da şeker kamışı temelli etanol üretimine yönelik çok önemli bir yatırım gerçekleştirdik. Bu yatırım sayesinde biyoyakıtta en büyük üretici ve dağıtıcılardan biri olduk. Ulaşım sektöründe biyoyakıtların, fosil yakıtlara karşı düşük karbonlu bir alternatif olduğunu düşünüyoruz. Biz, karbon emisyonlarının azaltılması konusunda dünyaya yardımcı olabileceğimizi düşünüyoruz.

> Enerji sektörünün çok önemli inovasyon yatırımlarına ihtiyacı var. Shell'in inovasyona yaklaşımı "oyun değiştirici" şeklinde tanımlanıyor. Bunu tanımlar mısınız?

Bu uygulama kapsamında, insanların çok da gerçekçi olmayan düşünceler üzerinde çalışmalarına izin veriyoruz. Kurumsal makine içinde yok olmadan, kendi dünyalarını geliştirmelerine fırsat sağlıyoruz. Yüzen Likit Doğal Gaz kavramının bir bölümü bu oyun-değiştirici sistem kapsamında değiştirildi.

> Shell'in uzun vadeli tahminlerine göre, küresel enerji kaynağı olarak fosil yakıtlar 2040 yılından itibaren gerilemeye başlayacak. Bu dönüm noktasının nedenleri ne?

Gaz, 2040 hatta 2050'ye kadar büyümeye devam edecek. Petrolün bu kadar süre boyunca yükselmesini beklemiyoruz. Bunun başlıca nedeni maliyetler ve sürdürülebilirlik kavramı. Bunun yerine, yavaş yavaş da olsa, güneş ve rüzgar enerjileri gelecek.

> "Petrolün pik noktası" tezini nasıl değerlendiriyorsunuz? Tamamen doğru mu yoksa tamamen yanlış mı?

İnsanlar arz açısından pik noktasından bahsediyorlar. Yamani'nin klasik cümlesini hatırlamakta fayda var bu noktada: "Taş Devri, taş bittiği için bitmedi." Sadece insanlar daha farklı ve daha iyi şeylere yöneldiler. Fosil yakıtlar için de aynı durum söz konusu. Petrol ve gaz bitmeden, alternatiflere yönelmemiz gerekiyor. 2040, petrolün pik yılı diye bir kesinlik yok. Bu tarihin 2030-2040 veya 2050 olup olmayacağını arz ve talep arasındaki ilişki belirleyecek. Fakat emin olun ki, bize alternatif enerjilere geçtiğimizde, gaz ve petrol kaynakları hala olacak.

 > Fütürist Ray Kurzweil, 20 yıl içinde küresel enerji talebinin güneş enerjisi tarafından karşılanabileceğini ifade ediyor. Hemfikir olmadığınızı düşünürsek, nerede yanlış yaptığını söyleyebiliriz?

Güneş, izlememiz gereken enerji kaynaklarından bir tanesi. Fakat bu enerji kaynağının büyük ölçekte kullanılabilmesi için uzun zaman gerekli. Yeni bir enerji kaynağının, yüzde 1'lik pazar payına ulaşması 30 sene sürüyor. Gaz için böyle oldu. Likit doğal gaz, nükleer, biyoyakıt ve rüzgar için de aynı durum söz konusu oldu. Teknolojilerin ekonomik boyuta ulaşmaları ve küresel olarak kullanıcılar tarafından kabul edilmeleri zaman alıyor. Dolayısıyla güneş enerjisi konusunda da aynı gelişim süreci yaşanacağını düşünüyoruz. Eğer, pazar payının yüzde 1'ine ulaşmak için 30 yada 40 yıl gerektiğini düşünüyorsanız, Kurzweil'in teorisinin gerçekleşmesi çok zor.

Güneş enerjisi önemli bir role sahip olacak mı? sorusunun cevabı ise, evet.

 

Bu konularda ilginizi çekebilir