Moody's bankacılık sisteminin görünümünü yükseltti

Türkiye'nin bankacılık sisteminin sağlamlaştığına vurgu yapan kuruluş, 'balon' riskine karşı uyardı.

YAYINLAMA
GÜNCELLEME

İSTANBUL - Kredi derecelendirme kuruluşu Moody's, Türkiye bankacılık sisteminin 'durağan ile negatif' olan görünümünü, 'durağan' olarak değiştirdi. Kurum, değişikliğe gerekçe olarak sistemin gelişen sermaye ve likidite pozisyonunu, iyileşen  aktif - kalite yönelimini ve Türkiye içindeki ekonomik toparlanma ve pozitif büyüme beklentilerini gösterdi. Moody's, yatırımcıları ise aktif balonu oluşma riskine karşı uyardı.

Moody's Investors Service, hazırladığı Türkiye'nin Bankacılık Sisteminin Görünümü' başlıklı raporda Türk bankalarını masaya yatırdı. Raporda Türkiye'deki kredi büyümesinin devam ettiğine dikkat çeken Moody's, bankaların ağırlıklı olarak yurtiçine dayanan mevduat fonları ve sağlam sermaye tabanları sayesinde yüksek karlılık sağalmalarını beklediğini duyurdu. Rapora göre düşük seviyede seyreden hane borçlanması ve ortalama kurumsal kaldıraç seviyesi, bankaların kredi defterlerinin sağlıklı performansına katkıda bulunuyor. Bunun yanı sıra, Türkiye ekonomisinin sergilediği güçlü büyüme, bankalar için önemli büyüme fırsatları sağlıyor.

Moody's, bankaların net kârının ve net faiz marjlarının sağlıklı bir oranda kalacağını, ancak kısa vadede 2009'daki çok güçlü seviyelere kıyasla düşüş gösterebileceğini tahmin ediyor.

Çoğu bankaların, iyi likidite profillerinden faydalanmayı sürdürmesi, Moody's tarafından öngörülen  durağan görünümü destekliyor.

Kredi derecelendirme kuruluşunun verilerine göre 30 Haziran 2010 itibariyle likit aktifler yaklaşık olarak sistemin toplam varlıklarının %40'ını oluşturuyor. bunun büyük bir bölümü devlet tahvili olarak tutuluyor. Moody's, kredi genişledikçe, bankaların aktiflerini azar azar kredilere kaydıracağını, bunun ise bilançolarda likit aktiflerin payını kaçınılmaz olarak düşüreceğini tahmin ediyor.

Bankacılık sisteminin notundaki değişikliği değerlendiren Moody's analisti ve raporun yazarı Arif Bekiroğlu, "Türk bankaları, kredi-zararına karşın ayrılan uygun özel karşılıklarla, sağlam bir sermaye tabanıyla ve tekrarlayan gelir oluşumunun desteklediği bilanço gücüyle, yakın geçmişte yaşanılan küresel mali kriz boyunca dayanaklılığını gösterdi. 2000-2001 mali krizinin ardından yürürlüğe konulan finans sektörü reformları, bugünkü bankacılık sisteminin istikrarının temellerini attı" dedi.

Bekiroğlu, "Önceden negatif olan kredi sürecinden çabuk dönüşüm ve buna eşlik eden hızlı kredi büyümesi, Moody's'in durağan sistem görünümünü destekliyor ancak daha uzun vadeli endişelere de yol açıyor. Kredi büyüme hızının büyüyen ekonominin genel reel talebini aşması halinde, tüketicilerin kaldıraç derecesinin aşırı seviyede artma ve aktif balon riskleri, orta ile uzun vadede artış gösterecek. Bu durum, özellikle yeni ve tecrübesiz kredi alıcılarının kredi pazarlarına girmesiyle gündemde daha fazla yer tutacak. Sistemdeki kritik husus, giderek artan rekabete rağmen risk disiplininin muhafaza edilmesidir"  diye konuştu.

Bu konularda ilginizi çekebilir