Lübnan'da seçim sonrası siyasi manevra ihtimalleri
Lübnan siyaset sahnesinin, Başbakan Hariri liderliğindeki Müstakbel Hareketi'nin gerilemesi şeklindeki yeni bir sayfayla yeniden açıldığı belirtiliyor.
Lübnan siyaset sahnesinin, Başbakan Saad Hariri liderliğindeki Müstakbel Hareketi'nin gerilemesi şeklindeki yeni bir sayfayla yeniden açıldığı belirtiliyor.
Seçimin resmi olmayan ilk sonuçlarına göre, Müstakbel Hareketi 128 sandalyeli mecliste 13 sandalye kaybederek 34 milletvekilinden 21 milletvekiline düştü. Buna karşılık, Cumhurbaşkanı Mişel Avn'ın partisi Özgür Yurtseverler Hareketi 5 milletvekili daha fazla kazanarak sandalye sayısını 26'ya yükseltti. İttifak yapan Hizbullah ve Emel Hareketi de 29 sandalye sayısıyla gücünü artırdı.
Ülkedeki geleneksel siyasi tabaka dışından 7 kişinin bağımsız olarak parlamentoya girmesi de yaşanan ilkler arasında yer alıyor. Bu gelişmenin, mecliste "General" olarak tanınan Avn'la birlikte yıllardır süregelen anlayışta yeniliğe gidilmesinden kaynaklandığını söylemek mümkün.
Ancak, Lübnan'da siyasi hesapların bu kadar basit şekilde formüle edilmediği ayrı bir gerçeklik olarak biliniyor.
Suriye rejimine karşıtlığıyla bilinen Müstakbel Hareketi'nin başını çektiği 14 Mart Koalisyonu, gerilemesine rağmen hala mecliste 42 sandalyeyle temsil ediliyor. Bunda hiç şüphesiz Lübnanlı Maruni Hristiyan Semir Caca'nın liderliğindeki Lübnan Güçleri Partisinin şu anki mecliste 8 milletvekiline ek 7 milletvekili daha kazanarak sayısını 15'e yükseltmesi etkili.
Ülkedeki siyasi konjonktüre göre, 14 Mart çerçevesi içinde Hariri'nin, hükümetin kurulması ve ülkenin liderini seçmek konusunda başaktör olarak kendisini ön plana çıkarması bekleniyor.
Böyle bir gücü şu an için Avn'ın hareketiyle birlikteliği istisna sayarsak Şii 8 Mart Koalisyonu'nun elinde tuttuğu söylenemez. Yine gelecek günlerde özellikle siyasi manevralarıyla bilinen Velid Canbolat'ın liderliğindeki İlerlemeci Sosyalist Partisi gibi ülkede ağırlığı olan partilerin konumlarına göre de belirli şekillenmeler olabilir.
Öte yandan mevcut Başbakan Hariri'nin kazanımlarını korumak amacıyla Avn taraftarlarıyla bir anlaşmaya gereksinim duyması ve bazı acı tavizleri sunmaya hazır olma ihtimalini belirtmesi de gündemde.
Buna ek olarak, Avn'ın sonuçlara ilişkin sevinci ve Şii hareketle koalisyon yapmaya mecbur kalmaması kendisini, değneği ortadan tutmaya ve mümkün olan en büyük kazancı elde etmek için iki kütle arasında manevra yapmaya itebilir.
Yüzde 50'lik bir kesim oy kullanmadı
İçişleri Bakanlığının açıkladığı şekliyle seçimlerde oy verme hakkı olup katılmayan yüzde 50'lik gücün bu seçimlerde yeni kazanımlar elde etmiş olan hareketler için bir korku olduğu belirtiliyor.
Lübnan halkı 9 yıl aradan sonra genel seçimler için sandık başına gitmişti. İçişleri Bakanlığı, seçimlere katılım oranını yüzde 49,2 olarak açıklamıştı.
Resmi olmayan ilk sonuçlara göre, Hizbullah ve Emel Hareketi ittifakının, Cumhurbaşkanı Mişel Avn'ın partisi Özgür Yurtseverler Hareketi ile Başbakan Saad Hariri'nin partisi Müstakbel Hareketine karşı büyük ilerleme kaydettiği belirtilmişti.
Bu sonuçlara göre, Hizbullah-Emel ittifakı 29 sandalye kazanırken, Özgür Yurtseverler Hareketi ve müttefikleri 26 sandalye kazandı.Saad Hariri de bugün yaptığı açıklamada 21 sandalye kazandıklarını söyledi.
Lübnan genel seçimleri
Lübnan'da 5 yılda bir yapılması gereken genel seçimler en son 2009'da yapılmış, 2014'te sağlanan ittifakla yeni cumhurbaşkanı seçildikten sonra genel seçimlere gidilmesi kararlaştırılmıştı. Ancak, meclis bu tarihten itibaren yaklaşık 2,5 yıl boyunca, cumhurbaşkanını seçememiş ve bunun üzerine meclis görev süresini 3 kez uzatmak zorunda kalmıştı.
Mecliste, 31 Ekim 2016'da düzenlenen 46. oturumun ikinci turunda 83 vekilin oyunu alan Mişel Avn'ın Lübnan'ın 13. Cumhurbaşkanı olmasının ardından, ülkenin en önemli sorunu yeni seçim yasası olmuştu.
"1960 yasası" olarak bilinen seçim sisteminde değişikliğe gidilmesi ve seçime katılan partiler ya da adaylar arasında en çok oyu alanın seçimi kazandığı "çoğunluk sistemi" yerine nispi temsilli seçim sisteminin getirilmesi tartışmaları, Lübnan'ı yeni bir siyasi krizin eşiğine getirmişti.
Kısa süreli siyasi krize neden olan nispi temsilli seçim sistemini getirecek yeni seçim yasası, sorumlu Bakanlar Komisyonunun 13 Haziran 2017'deki toplantısında sağlanan mutabakatla onaylanmıştı.
Lübnan'daki farklı dinleri ve mezhepleri karşı karşıya getiren iç savaşı 1989 yılında sonlandıran Taif Antlaşması gereğince, Lübnan meclisindeki 128 sandalye Müslümanlar ve Hristiyanlar arasında yarı yarıya paylaştırılıyor.