Kuzey Kore Çin usulü kapitalizm ile katılığını esnetiyor
Ülkenin 1990’lardan itibaren ekonomi politikalarını ve Juche ideolojisini esnetmeye başladığı söylenebilir. Çin Halk Cumhuriyeti’nin (ÇHC) tavsiye ve telkinleriyle Kim Jong Il döneminden itibaren ÇHC tarzı bir dışa açılma sürecine girdiği anlaşılmakta
Sosyalist Anayasa, KDHC’yi, tüm Kore halkının çıkarlarını temsil eden bağımsız bir sosyalist devlet olarak tanımlamakta ve tüm faaliyetlerinin Kore İşçi Partisinin (KİP) liderliği altında yürütüleceğini güvenceye almakta. İktidar tekelinin KİP’te olduğu ülkede, 1940’larda kurulan, Kore Sosyal Demokrat Parti ile Chondoist Chongu Partisi adlı iki siyasi parti daha bulunmakta.
Üretim araçlarının mülkiyeti devlete ve kooperatiflere ait. Devlet mülkiyeti tüm halkın, kooperatifler mülkiyeti ise buralarda çalışan toplulukların ortak sahipliğini nitelemekte. Devlet mülkiyeti için bir sınırlama söz konusu değil. Doğal kaynaklar, demiryolları, hava ulaştırma hizmetleri, posta ve iletişim kuruluşları, büyük fabrikalar, işletmeler, limanlar ve bankaların mülkiyeti yalnızca devlete ait. Toprak, tarım makineleri, gemiler, küçük ve orta ölçekli fabrika ve işletmeler ise kooperatifler tarafından sahiplenebiliyor.
30.7 milyar dolarlık ekonomide ciddi bir enerji açığı var
Mülkiyet rejimi kolektifliğe dayanmakla birlikte, anayasa, yapılan işe veya devlet tarafından sağlanan ek yardımlara göre sosyalist dağıtımdan kaynaklanan özel mülkiyete olanak veriyor. Konutların bahçesinde yapılan üretim (kitchen garden) veya diğer yasal ekonomik faaliyetlerden kaynaklanan gelirler de özel mülkiyet kapsamında değerlendiriliyor. 1966’da tarım vergisinin, 1974’te ise tüm vergi sisteminin kaldırıldığı KDHC’de yurttaşların vergiden muaf olduğu belirtiliyor.
2013 yılında GSMH’sinin 30,7 milyar $, kişi başı gelirin 1200 $, toplam ticaretinin ise 7,3 milyar $ olduğu tahmin edilen ülkede ciddi bir enerji açığı var. Zaman zaman kısa süreli elektrik kesintilerini gözlemlediğimiz Pyongyang’da akşamları asgari aydınlatma ile yetiniliyor. Su ve temizlik ürünlerinin kısıtlılığı, özellikle Pyongyang gezginlerinin yaşamanı zorlaştıran bir unsur. Havaalanındakiler de dâhil olmak üzere birçok tuvalette, olası su kesintilerine karşı plastik bir tasın bulunduğu içi su dolu beton küvetler hazır bulunduruluyor. Sabun, tuvalet kâğıdı ve kâğıt havluyu bir arada bulmak zor.
Devlet konut sağlamak zorunda ve 12 yıllık eğitim zorunlu
Eğitim ve sağlık hizmetlerinin ücretsiz olduğu ülkede ulaşım, elektrik ve su tüketimlerinden ise sembolik ücretler alınıyor. Devlet yurttaşlarına konut sağlamakla yükümlü. 1 yıl okul öncesi, 5 yıl ilkokul, 3 yıl ortaokul ve 3 yıl lise olmak üzere 12 yıllık eğitim zorunlu. Üniversite öğrencileri ayrıca karşılıksız devlet burslarıyla destekleniyor. Sokaklarda, okul bahçelerinde gördüğümüz öğrenciler tek tip giysileri içinde temiz, bakımlı ve neşeli görünüyor. Kızlar, lacivert pileli ve askılı etek, beyaz tişört veya gömlek; erkeler ise lacivert pantolon ve beyaz gömlekten oluşan üniformalar içinde. Boyunlarında ise kırmızı fularlar.
Örgün eğitimin yanı sıra, Pyongyang’da ve diğer illerde bulunan halk eğitim merkezleri bir tür yaygın eğitim birimleri gibi hizmet veriyor. Pyongyang’daki Büyük Halk Çalışma Evi, bir ulusal kütüphane olarak hizmet vermesinin yanı sıra, düzenlediği konferanslar, seminerler ve kurslar ile 17 yaşını bitiren herkese açık. 1982’de açılan çalışma evinden günde ortalama 10 bin kişinin yararlandığı belirtiliyor. Geleneksel Kore mimarisiyle yapılmış, mavi çatılı 10 katlı etkileyici binada, %60’ı yabancı dilde 30 milyon kitap bulunuyor. Okuma salonlarında kitaplara gömülmüş yaşlılara, müzik dinleme salonunda müzik dinleyen çeşitli yaşlarda Korelilere rastlıyoruz. Bir eğitim salonunda ise, bir öğreticinin anlattığı dersi bir süre izliyoruz.
Bir başka eğitim merkezi, Öğrenci ve Çocuk Sarayı. 1963’te kurulan merkezde bilim, sanat, spor ve jimnastik salonlarının yanı sıra, kütüphane ve astronomik gözlem evi de bulunuyor. Dans ve müzik eğitiminin de verildiği merkezin 1100 kişilik tiyatro salonunda çocukların dans ve müzik gösterilerini izliyoruz. Aile büyüklerinin çoğunun elinde cep telefonu veya tablet, heyecanla gösterideki çocuklarını kaydediyorlar. 25 milyon nüfuslu ülkede nüfusun yaklaşık %10’u cep telefonu kullanıyor (2014’te yaklaşık 2,5 milyon abone).
Çin'in tavsiye ve telkinleriyle dışa açılma sürecine girdi
Sosyalist bir ülke olarak KDHC’nin ekonomisi, merkezi planlamaya dayanmakta. Ancak ülkenin 1990’lardan itibaren ekonomi politikalarını ve Juche ideolojisini esnetmeye başladığı söylenebilir. Halen ülkenin en çok ilişkide bulunduğu ülke görünümündeki Çin Halk Cumhuriyeti’nin (ÇHC) tavsiye ve telkinleriyle Kim Jong Il döneminden itibaren ÇHC tarzı bir dışa açılma sürecine girdiği anlaşılmakta. Ülke kısmen ve çok kontrollü de olsa yabancı sermayeye açılmış.
Yabancı sermaye yatırımlarına ilişkin düzenlemelerin başlangıcı 1980’lere kadar gidiyor. 1984’te çıkarılan Ortak Girişim Yasasının ardından önce 1992’de yapılan anayasa değişikliği ile yabancı sermayenin girişine olanak tanınmış, 1998’de de sermaye girişini daha kolaylaştıran değişikler yapılmış. Anayasa değişikliğinin ardından yabancı yatırımları düzenleyen çok sayıda yasa çıkarılmış. 1992 tarihli Yabancı Yatırım Yasası, yabancı sermayenin ortak girişimin yanı sıra tek başına bireysel ya da kurumsal girişine de olanak tanımakta. Ama şimdilik ortak girişim yolunun tercih edildiği anlaşılmakta. Yabancı yatırımcılar için toprağın en fazla 50 yıl için kiralanabilmesini düzenleyen yasa, yabancı yatırımcıların, işletmelerin varlıklarının ve yabancı sermayeli bankaların, kaçınılmaz koşullar dışında devletçe millileştirilemeyeceğinin ve el konulamayacağının garantisini veriyor.
Prof. Dr. Seriye Sezen Türkiye ve Orta Doğu Amme İdaresi Enstitüsü Öğretim Üyesi'dir. [email protected]
YARIN: Yabancı yatırımcı kontrollü şekilde özendiriliyor