Kriz dünya devine diz çöktürdü
Ukrayna savaşıyla patlak veren enerji krizi, Avrupa ekonomisinin dinamosu konumundaki Almanya'nın iş modelini baştan aşağı yenilemesine yol açacak.
Kaynak: dunya.com
Üretim faaliyeti dünya kimya devi BASF'nin Ludwigshafen'daki merkezinden daha büyük ve daha yoğun olamaz.
Küçük bir kasaba büyüklüğündeki BASF genel merkezi, Avrupa'nın en büyük atık su arıtma tesislerinden birine, kendi hastanesine ve itfaiyesine sahip dünyanın en büyük entegre kimya kompleksi.
Ludwigshafen'ın can damarı ise doğal gaz. Yoğun boru ağından geçen madde, enerji santralleri için yakıt, kimyasal süreçleri için hammadde. Ve Rusya-Ukrayna Savaşı ana tedarikçisini devre dışı bıraktı.
BASF yükselen doğal gaz fiyatlarına ilk olarak amonyak tesisini kapatarak ve asetilen tesisinin çalışma hızını düşürerek yanıt verdi ve modern endüstriyel değer zincirleri için hayati önem taşıyan bir dizi farklı ürünün yapımında kullanılan iki kimyasal yapı taşının üretimini aksattı.
Almanya kırık iş modelini yenilemeli
Zira ateş pahası doğal gaz fiyatları, Almanya açısından denizaşırı ülkelerden amonyak ithal etmenin kendi üretiminden daha ucuz olduğu bir durum yarattı.
Enerji krizinde BASF yalnız değil. Yaz aylarından bu yana Almanya'nın dört bir yanındaki şirketler Rus gazının neredeyse ortadan kalkmasına uyum sağlamak için çabalıyor. Işıkları kıstılar, petrole geçtiler ve son çare olarak üretimi kestiler. Hatta bazıları operasyonlarını enerjinin daha ucuz olduğu ülkelere taşımayı düşünüyor.
Ucuz enerji bağımlı model sürdürülebilir değil
Bu durum, Alman sanayisinin geleceği ve ülkenin uzun süredir bol miktarda Rus gazı tedarikiyle garanti altına alınan ucuz enerjiye dayanan iş modelinin sürdürülebilirliği konusunda derin endişelere yol açıyor.
Financial Times’a konuşan Brookings Enstitüsü ABD ve Avrupa Merkezi Direktörü Constanze Stelzenmüller, Almanya'nın küreselleşme ve karşılıklı bağımlılık üzerine "stratejik bir bahis" yapan ve şimdi bunun sonuçlarına katlanan bir batılı devlet örneği olduğunu söyledi.
Almanya Avrupa'nın açık ara en büyük kimya endüstrisine sahip olmasına rağmen neredeyse tamamen ithal enerji ve hammaddeye bağımlı. Avrupa'nın en büyük endüstriyel gaz tüketicisi olan BASF, on yıllar boyunca bu ithalatın çoğunu Rusya'dan sağladı.
Şimdi bu bağımlılığın maliyeti her geçen gün daha da kabarıyor. Alman kimya devi BASF, ocak-eylül ayları arasında 2021'in aynı dönemine kıyasla 2,2 milyar euro daha fazla gaz için ödemek zorunda kaldığını açıkladı.
BASF bu yüzden üçüncü çeyrekte Almanya'daki işinde 130 milyon euro zarar yazdı. Şimdi kısmen enerji fiyatlarındaki artışa yanıt olarak önümüzdeki iki yıl içinde maliyetlerde 1 milyar euroluk bir kesinti yapmayı planlıyor.