Katalonya'da tarihi seçimler
İspanya'nın doğusundaki Katalonya özerk yönetiminde "bağımsızlık" taleplerinin gölgesi altında yarın özerk yönetim parlamento seçimleri yapılacak.
7.5 milyon kişinin yaşadığı Katalonya'nın kaderini belirleyecek seçimlere 11 siyasi parti katılıyor. Katalonya bölgesi dışında yaşayan yaklaşık 196 bin Katalan'da mektupla ya da İspanyol Konsolosluklarına giderek seçimde oy kullanabilecek.
2006 yılında dönemin Zapatero hükümeti tarafından özerk yönetim hakları genişletilen ve "ulus" olarak tanınan Katalonya'da, 2010 yılında Anayasa Mahkemesi'nin iptal kararıyla yeniden başlayan bağımsızlık yanlısı girişimler, 2011 yılında Katalonya özerk yönetiminin İspanyol devleti ile yürüttüğü yeni mali anlaşma müzakerelerinin başarısızlıkla sonuçlanması sonrası daha da artmıştı.
Katalonya özerk yönetim hükümeti tarafından geçtiğimiz haziran ayında yayınlanan ankette, Katalanların yüzde 42.9'unun bağımsızlığa "evet" dediği, yüzde 50'sinin "hayır", yüzde 7.1'inin ise "çekimser" davrandığı görüldü.
Katalonya'daki bağımsızlık yanlısı girişimler, hala iktidarda olan 37 yıllık "Yönelim ve Birlik Koalisyonu" (CIU) ittifakının da parçalanmasına neden olmuştu.
Siyasi ittifakın küçük ortağı Katalonya Demokratik Birlik (UDC) partisi, Katalonya'nın İspanya'dan ayrılmasına ve yasadışı bir süreç izlemesine karşı çıkarak CIU'dan ayrılma kararı almıştı.
İttifakın büyük ortağı olan, Artur Mas'ın liderlik yaptığı muhafazakar sağ görüşlü Katalonya Demokratik Yönelimi (CDC) ise geçmişte en büyük rakibi olan, geleneksel olarak bağımsızlık yanlısı bir siyaset izleyen Katalonya
Cumhuriyetçi Solu (ERC) ile "Junts pel Si" (Evet için Birlik) adıyla bir siyasi ittifaka gitti.
Son yapılan anketler, Katalonya'daki seçimleri kazanacak parti"Junts pel Si" olarak gösterilse de, tek başına iktidara gelecek çoğunluğu elde edemeyeceğini ortaya koyarken, iktidar için kendisinden çok daha radikal, aşırı
milliyetçi solcu Halk Birliği Adaylığı (CUP) partisinin desteğini alması gerektiği ifade ediliyor.
135 sandalyeli Katalan parlamentosunda "Junts pel Si" ve "Cup"un toplamda 70'e yakın milletvekili çıkartarak çoğunluğu elde edebilecekleri ancak oy oranlarına bakıldığında toplamda Katalanların sadece yüzde 45'inin desteğini arkalarına alacakları tahmin ediliyor.
Katalonya'da halen özerk yönetim başkanı olan ve "Junts pel Si"nin listesinden 4'üncü sıra adayı olan Artur Mas, dün akşam Katalan televizyonuna verdiği röportajda, Katalonya'nın bağımsızlık girişimlerine bu zamana kadar karşı çıkan açıklamalar yapan dünya liderlerini ve İspanya Başbakanı Mariano Rajoy'u hedef aldı.
"Seçim sonuçlarına ne piyasalar ne Barack Obama ne David Cameron ne Angela Merkel ne de Mariano Rajoy karar verecek" diyen Mas, "Seçim kampanyası süresince gerek uluslararası toplumdan gerekse ekonomi dünyasından yapılan değerlendirmelere rağmen bu arzunun (bağımsızlık) sonu sadece Katalonya halkına bağlıdır" dedi.
Katalonya'nın bağımsız olması halinde kimsenin durumu daha güçlendirmek istemeyeceğini, İspanya'nın "ekonomik kriziyle" uğraştığını, Avrupa Birliği'nin de Katalonya'yı dışarıda bırakmak istemeyeceğini savunan Mas, 27
Eylül seçimlerine "bağımsızlık yanlılarının" kazanması halinde Katalonya'da yeni bir sürece rehberlik edeceklerini, bağımsızlık karşıtlarıyla da diyalog içinde olacaklarını sözlerine ekledi.
"Junts pel Si" liste başı adayı Raül Romeva ise seçim kampanyasının son kapanış konuşmasında "İspanyol devletinden daha demokrat ve daha adil bir devlet kurmak istiyoruz" dedi. Romeva İspanyol hükümetini "müzakere etmemek, teklif getirmemek, saygı göstermemek ve hakaret edip sadece kendilerini dava etmekle suçladı.
Katalonya'da oy kullanma işlemi yarın sabah saat 09.00'da (TSİ 10.00) başlayıp, akşam 20.00'de sona erecek.