İran ile nükleer müzakereler 4 ay daha uzatıldı
Tahran yönetimi ile P5+1 ülkeleri arasında yürütülen nükleer müzakerelerin 24 Kasım 2014 tarihine kadar uzatılması kararlaştırıldı
VİYANA - İran ile P5+1 ülkeleri arasında yürütülen nükleer mazekerelerin 4 ay daha uzatılmasına karar verildi.
İran ile Birleşmiş Milletler (BM) Güvenlik Konseyi'nin 5 daimi üyesi ve Almanya (5+1) arasında, 2 Temmuz'da Viyana'da başlayan müzakerelerin altıncı turu, dün akşam saatlerinde sona erdi.
Avrupa Birliği (AB) Dış İlişkiler ve Güvenlik Politikası Yüksek Temsilcisi Catherine Ashton ile İran Dışişleri Bakanı Muhammed Cevad Zarif, müzakerelerin yürütüldüğü Coburg Otel'de ortak basın açıklaması yaptı. Ashton ile Zarif, hazırlanan ortak basın metnini İngilizce ve Farsça olarak okudu.
Açıklamada, 24 Kasım 2013 tarihinde Cenevre'de varılan geçici anlaşma kapsamında yoğun görüşmeler gerçekleştirildiği belirtilerek, İran'ın nükleer programının tamamen barışçıl olmasını sağlamak için, karşılıklı olarak karar verilen uzun dönemli ve kapsamlı çözüme ulaşmak amacıyla yapıcı bir ortamda ve farklı formatta çok sayıda toplantılar gerçekleştirdiği ifade edildi.
"Halen çok ciddi farklılıklar bulunmakta"
Son iki hafta içinde Dışişleri Bakanları ve Bakan yardımcılarının da katılımıyla çabaların çok daha fazla yoğunlaştırıldığı belirtilen açıklamada, "Bazı konularda somut ilerlemeler kaydederken ve kapsamlı eylem planı metnini oluşturmak için çalışırken, daha fazla zaman ve çaba gerektiren bazı ana konularda halen çok ciddi farklılıklar bulunmaktadır" ifadeleri kullanıldı.
Müzakereler 24 Kasım'a kadar uzaltıldı
Taraflar arasında 17 gündür devam eden görüşmelerden, müzakerelerin uzatılması kararı çıktı.
Müzakarelerin 24 Kasım 2014 tarihine kadar sürdürülmesinin kararlaştırıldığı belirtilen açıklamada, şu ifadelere yer verildi:
"Biz, P5+1 ülkelerinin Dışişleri Bakanları ile birlikte eylem planın uygulanmasının 24 Kasım 2014 tarihine kadar uzatılmasına karar verdik. İran ve P5+1 ülkeleri, eylem planında tanımlanan yükümlülüklerini zamanında tamamlamaya çalışacağını teyit eder."
Bir sonraki müzakelerin önümüzdeki haftalarda yeniden gerçekleştirileceği aktarılan açıklamada, "Ortak eylem planı çerçevesinde bir anlaşmaya ulaşmak için kararlılıkla önünüzdeki haftalarda farklı formatta bir araya geleceğiz" denildi.
İran ile P5+1 ülkeleri arasında 24 Kasım 2013'te Cenevre'de varılan geçici anlaşmaya göre, tarafların 20 Temmuz 2014 tarihine kadar kapsamlı bir anlaşmaya ulaşması öngörülüyordu.
İran ile P5+1 arasındaki anlaşmazlık konuları
İran, nükleer programınının barışçıl olduğunu savunarak uygulanan ekonomik yaptırımların kaldırılmasını talep ederken, P5+1 ülkeleri ise aralarında tam bir görüş birliği olmamakla birlikte İran'ın nükleer silah üretme kapasitesini sınırlandırmak istiyor.
Taraflar arasında, Şubat ve Temmuz 2014 tarihleri boyunca gerçekleştirilen altı turlu müzakerlerde, taraflar arasında uranyum zenginleştirme düzeyi, ağır su reaktörlerinin geleceği, santrifüjler, nükleer işbirliği ve yaptırımlar konularında anlaşmazlıklar çıktı.
Santrifüj sayısı
Uranyum zenginleştirme işleminde kullanılan santrifüjlerin sayısı, taraflar arasında önemli anlaşmazlık maddesini oluşturuyor. İran’ın, yaklaşık 20 bin santrifüje sahip olduğu ve bu sayıyı 50 binin üzerine çıkarmak istediği iddia ediliyor. ABD’nin başını çektiği İngiltere ve Fransa grubu, santrifüj sayısının en fazla 5 bin ile sınırlandırılmasını istiyor.
Uranyum zenginleştirme
Taraflar arasında bir diğer anlaşmazlık konusu uranyum zenginleştirme oranı. İran, uranyumun zenginleştirme düzeyini yüzde 20’ye çıkarmak istiyor, Batı ise nükleer santrallerin çalıştırılması için yüzde 3,5 oranında zenginleştirilmeş uranyumun yeterli olduğunu savunuyor.
Ağır su reaktörleri
Uranyumun nükleer santrallerde verimli bir şekilde kullanılmasını sağlayan ağır su, aynı zamanda atom bombası yapımında kullanılabiliyor. İran, Arak ağır su reaktörünü tıbbi amaçla inşa ettiğini ileri sürerken, P5+1 ülkeleri ise reaktörlerde nükleer silah üretiminde kullanılan plutonyum üretileceğini iddia ediyor.
Nükleer işbirliği ve yaptırımlar
Taraflar arasında nükleer işbirliği ve yaptırımlar konusunda farklılık bulunuyor. İran, nükleer işbirliğine hazır olduğunu ve yaptırımların hemen kaldırılmasını, Batı ise nükleer işbirliğinin genişletilmesini ve İran’ın nükleer programının barışçıl olduğunu kanıtlayana kadar yaptırımların devam etmesini istiyor. Batı, İran'ın nükleer faaliyetlerinin tamamın UAEK'nın denetimine açmasını istiyor.
Kerry, konuyu değerlendirdi
ABD Dışişleri Bakanı John Kerry, İran ile P5+1 ülkeleri arasında yürütülen nükleer müzakerelerin 24 Kasım 2014'e kadar sürdürülmesi kararına ilişkin, "Bu bize kapsamlı bir anlaşmaya ulaşma çabalarını sürdürmede biraz ilave zaman sağlayacaktır" değerlendirmesinde bulundu.
Kerry konuya ilişkin yaptığı yazılı açıklamada, ABD’nin ve uluslararası ortaklarının, İran’ın nükleer programına dönük sorunun diplomatik yollardan çözümlemek için verdikleri mücadeleyi anlattı.
ABD Başkanı Barack Obama ve İran Cumhurbaşkanı Hasan Ruhani’nin soruna yeni bir diplomatik momentum kazandırmak için bir yıldan az bir süre önce ilk kez telefonda konuştuklarını hatırlatan Kerry, geçtiğimiz Kasım ayında Cenevre'de varılan anlaşmanın ardından, 20 Ocak’ta uygulanmaya konulan ortak eylem planı sayesinde de kat edilen ilerlemeleri anımsattı.
"Hiçbir anlaşma olmaması, kötü bir anlaşma olmasından daha iyi"
"Eylem planı açık bir başarıdır" diyen Kerry, plan sayesinde İran’ın zenginleştirilmiş uranyum stokunun azaltılması, yeni santrifüjler tesis etmemek yönünde Tahran yönetimine adımlar attırıldığı, P5+1’in de İran’a yönelik uygulanan yaptırımlarda kısmi gevşemeye gittiği bilgisini paylaştı.
Kerry, bugüne kadar yapılan müzakerelerde ana meselelerde somut ilerlemeler kaydedildiğini, ancak diğer önemli konularda hala ciddi farklılıklar bulunduğuna dikkati çekti.
Natanz nükleer tesisinde uranyum zenginleştirme faaliyetleriyle ilgili ciddi anlaşmazlığın bulunduğunu, bu konunun olası bir kapsamlı anlaşmaya ulaşmada kritik bir unsur olduğunu vurgulayan Kerry, Natanz nükleer tesisinde ve diğer alanlarda daha yapacakları olduğunu kaydetti.
Kerry açıklamasında, şunlara yer verdi:
"Hiçbir anlaşma olmamasının, kötü bir anlaşma olmasından daha iyi olduğunu açıkça ifade ettik. İyi bir anlaşma hedeflerimizi başarmak için daha fazla zamana ihtiyacımız var. Sonuç olarak, AB, P5+1 ortaklarımız ve İran’la birlikte Ortak Eylem Planı’nı, Cenevre’de ilk adım anlaşmasına ulaştığımız tarihten tam bir yıl sonrasına, 24 Kasım’a kadar uzatmaya karar verdik. Bu bize kapsamlı bir anlaşmaya ulaşma çabalarını sürdürmede biraz ilave zaman sağlayacaktır."
Kerry, 4 aylık süre zarfında tüm tarafların söz konusu plan çerçevesinde yükümlülüklerini yerine getirme taahhüdünde bulunduğunu, İran’ın nükleer programının önemli noktalarda ilerlemesini durdurmaya devam edecekleri bilgisini verdi.
Kerry, eylem planı çerçevesinde yer alan İran’a yönelik yaptırımların askıya alınmasına devam edileceğini ve İran’ın 2,8 milyar dolarlık tahditli varlığına ulaşım hakkı tanıyacaklarını bilgisini verdi.
"Kapsamlı çözümden başka hiçbir şeyi kabul etmeyeceğiz"
Beyaz Saray’dan yapılan açıklamada da uzatma kararının alınmasında ABD Kongresi ile düzenli istişare halinde bulunulduğu, İsrail ve Körfez’deki diğer ortaklarıyla görüşme halinde oldukları kaydedildi.
İran’a yönelik yaptırımların hala yürüklükte olduğu ve uzatma süresinde de yürürlükte kalmaya devam edeceği belirtilen açıklamada, "Önümüzde, zamanımızın en acil ulusal güvenlik sorunlarından birini giderecek kalıcı, diplomatik bir çözümü başarmaya dönük fırsat bulunuyor. Hedeflerimizi karşılamayan kapsamlı bir çözümden başka hiçbir şeyi kabul etmeyeceğiz. Müzakerelerin devam etmesi bu nedenle gerekli" ifadesine yer verildi.
İran ile P5+1 ülkeleri arasında 24 Kasım 2013'te Cenevre'de varılan geçici anlaşmaya göre, tarafların 20 Temmuz 2014 tarihine kadar kapsamlı bir anlaşmaya ulaşması öngörülüyordu.