İngiltere ile AB arasında bütçe krizi
AB, İngiltere'den 2.1 milyar euro bütçeye katkı yapmasını istedi. İngiltere Başbakanlığı ise," Talep kabul edilemez" diyerek karşı çıktı
LONDRA - Avrupa Birliği (AB) ortak bütçeye katkıda bulunması için İngiltere'den 2,1 milyar euro talep ederken, AB üyeliğinin sorgulandığı İngiltere'de hükümet bütçeye yüksek miktarda katkıda bulunmaya karşı çıkıyor.
İngiltere ile AB arasındaki politik eksenli gerginlik ekonomik konularda da anlaşmazlıkların eklenmesiyle derinleşmeye devam ediyor.
İngiltere'nin gelişmiş ekonomiler içerisinde en yüksek ekonomik büyümeyi elde etmiş olmasının ardından, AB'den İngiltere'ye ortak bütçeye 2,1 milyar euro katkı yapması çağrısında bulunuldu. İngiliz Hükümeti, birliğin diğer ülkelerine kıyasla en yüksek seviyede katkıda bulunmasının beklenmesini olumlu karşılamıyor.
İngiltere Başbakanlığı'ndan "Daha önceki yıllarda yapılan ödeme miktarını değiştirmek ve bunu birden bire talep etmek kabul edilemez. Avrupa Komisyonu bu katkıyı beklemiyordu ve bu paraya ihtiyaçları yok. Benzer şekilde etkilenen diğer ülkelerle birlikte çalışarak, buna karşı durmak için elimizden geleni yapacağız" ifadeleri kullanıldı.
Cameron'dan acil toplantı çağrısı
Öngörülenden daha güçlü bir büyüme gerçekleştirmiş olmasından dolayı İngiltere ekonomisinden yıllık 8,6 milyar sterlin olan katkısının beşte biri oranında bütçeye daha fazla katkıda bulunması isteniyor. Öte yandan ekonomileri bu yıl içerisinde beklenenden düşük büyüme gösteren Almanya'ya yaklaşık 780 milyon euro, Fransa'ya ise 1,02 milyar euro geri ödeme yapılması planlanıyor.
İngiliz basınında halihazırda Brüksel'de AB liderleri toplantısında bulunan İngiltere Başbakanı David Cameron'ın Hollandalı mevkidaşı Mark Rutte ile AB bütçesine sağlanan katkının yükseltilmesi çağrısına karşı çıkmak konusunda anlaştığı öne sürülüyor. Cameron'ın bu sabah Brüksel'de AB maliye bakanlarının acil toplanması için çağrıda bulunduğu da kaydediliyor.
Son tarih 1 Aralık
İngiltere'nin bütçeye son katkı tarihi 1 Aralık olarak belirlenirken, ülkede AB ve göçmen karşıtı görüşleriyle bilinen Birleşik Krallık Bağımsızlık Partisi'nin (UKIP) Genel Başkanı "AB'den gelen bu dayatmanın kabul edilemez olduğunu" söyledi. İngiliz basını, bütçe katkıyla ilgili son tarihin 20 Kasım'da Rochester ve Strood bölgesinde yapılacak ara seçimden sadece 10 gün sonra olduğuna dikkati çekiyor. Cameron'ın lideri olduğu Muhafazakar Parti, Rochester ve Strood bölgesindeki koltuğunu UKIP'e kaptırmaktan endişe duyuyor.
AB üyesi ülkelerden ekonomik büyüme oranlarını da dikkate alarak yapılan kapsamlı incelemelerin ardından her yıl hükümetlerden ortak bütçeye katkıda bulunmalarını talep ediyor. Ortak bütçeye katkı hesaplamalarına ilişkin yöntemler sıklıkla üye devletler tarafından eleştirilse de, temel olarak ekonomik büyüme hızı yüksek olan ülkelerden bütçeye daha fazla katkıda bulunmaları beklenebiliyor.
Ekonominin yanı sıra siyasi konularda da Londra-Brüksel hattında gerginlik yaşanıyor. İngiltere Başbakanı ve Muhafazakar Parti'nin lideri Cameron, gelecek yıl mayısta yapılacak genel seçimi kazanması halinde, Brüksel ile ilişkilerde müzakereler yürütülmesini ve bu müzakerelerin sonunda 2017 yılına kadar AB üyeliğiyle ilgili referanduma gidilmesini istiyor. İngiltere'nin 1973 yılından beri üyesi olduğu AB'nin reforma ihtiyacı olduğunu dile getiren Cameron, birlikle yürütülecek müzakere konularından birinin de serbest dolaşıma ve göçe sınırlama getirilmesi olacağını söylüyor.
Avrupa Komisyonu Başkanlığını bu ay sonunda Jose Manuel Barroso'dan devralacak Jean Claude Juncker ise, "Cameron'ın AB'nin temel ilkelerinden olan kişilerin serbest dolaşım hakkını mahvetme çabasına izin vermeyeceğini" ifade ediyor. Avrupa Komisyonu, serbest dolaşım konusunun müzakere edilemeyeceğini dile getiriyor.