IMF'den konut uyarısı: Türkiye'de konut fiyatları yüksek
IMF Başkanı Lagarde, alınan çeşitli makroihtiyati önlemlere karşın Türkiye, İsrail ve İsviçre’de kredi büyümesi ve konutta fiyat enflasyonunun yüksek olduğunu söyledi
LİZBON - IMF Başkanı Christine Lagarde, Avrupa Merkez Bankası’nın Lizbon’da düzenlediği “Değişen Finansal Görünüm İçinde Merkez Bankacılığı Para Politikası” forumunda “Yeni Normal’de Para Politikasını Yönlendirmek” başlıklı bir konuşma yaptı.
2008 küresel krizinin ekonomik önlemlerle ilgili temel inançları sarstığını, finansal krizlerin aşırı maliyetli, tamamen temizlenmesinin ise uzun ve karmaşık bir süreç gerektirdiğinin açık olduğunu belirten Lagarde, “Kriz aynı zamanda finansal istikrar ve onu korumanın temel bir politika hedefi olduğunu açıkça ortaya koydu” dedi.
Türkiye'yi örnek gösterdi
Christine Lagarde, IMF’nin denetimlerinin bazı durumlarda finansal istikrarı korumak ve finansal gelişmelerin ekonomiye risk oluşturmasını önlemek için getirilen, “zorunlu karşılık oranları, kredi/değer oranı, aktif risk ağırlıkları, genel provizyonlar ve likidite politikası” gibi uygulamalardan oluşan “makroihtiyati” önlemlerin iyi çalıştığını ortaya koyduğunu bildirdi. Bankaların kısa vadeli dış borçlarını 2008-2013 arasıda yarı yarıya indirerek yüzde 27’ye ulaştıran Kore’yi örnek veren Lagarde, son dönemde Hong-Kong’da da emlak fiyatlarının yatay hale geldiğini, kredi/değer oranlarının düştüğünü kaydetti. Lagarde, “Yine de İsrail, İsviçre ve Türkiye gibi diğer ülkelerde kredi büyümesi ve konutta fiyat enflasyonu çeşitli makroihtiyati önlemlere karşın yüksek kaldı” dedi.
"İhtiyati politikalar gereği gibi çalışmıyor"
“Finansal istikrarın sağlanması para politikasına mı bırakılması?” diye soran Christine Lagarde, “En iyi sonuç için finansal istikrara adanmış ve finansal risklerle doğrudan savaşacak politikalara ve enstrümanlara gerek var. Bu araçlar içinde kredi/değer oranı sınırları ve konjonktürel sermaye tamponları gibi hem makro hem makro ihtiyati politikalar bulunuyor. Ama, ihtiyati politikalar planlandığı gibi çalışmıyor. Özellikle gelişmiş ülkelerde olmak üzere tam teşekküllü makroihtiyati çerçevelerle ilgili görece sınırlı deneyim var. Kesin bir rehberimiz yok” görüşünü savundu.
"İhtiyati politikalar eksikse para politikası devreye girmeli"
“Çalışması için tüm çaba gösterilmesine karşın ihtiyati politikalar hala eksikse ne olacak?” diye soran Lagarde, “Bu durumda para politikasının, ortaya çıkan finansal dengesizlik rüzgârına karşı faiz oranlarını kullanarak finansal istikrarı güvence altına almaya yardımcı olması gerekir” dedi. Lagarde konuşmasını şöyle bitirdi:
“Burada kriz sonrası dünyada para politikasının konturlarını tanımlama yolunda küresel bir çabanın bir parçası olarak toplandık. Bu yeni ortamda para politikasının temel ilkelerinden bazıları korunmaya değer, diğerlerinin ise gözden geçirilmeye ihtiyacı var. Bu bağlamda yanıtlardan çok sorular sorduğumuzun farkındayız. Ancak soruların önemli olduğunu biliyorum.”