Gelişen ülke paralarındaki düşüş Avrupalı şirketleri korkutuyor
Gelirlerinin neredeyse yarısını gelişmekte olan pazarlardan elde eden Avrupalı firmalar bu ülkelerin paralarındaki düşüşten dertli.
Evrim KÜÇÜK
ABD Merkez Bankası’nın (Fed) tahvil alım programına devam edeceğini açıkladığı geçen aydan sonra gelişmekte olan ülkelerin paralarında yıl sonuna kadar sürecek bir ralli beklentisi oluştu ancak Türk Lirası, Güney Afrika Randı ve Endonezya Rupisi dahil gelişen ülke paralarının değeri halen geçen ay gördükleri düşük seviyeler civarında dolaşıyor. Gelişmekte olan ülkelerin parasındaki zayıflama özellikle otomotiv, lüks tüketim ve tüketim malları sektörlerinde faaliyet gösteren ve gelirlerinin önemli bir kısmını gelmekte olan ülkelerden elde eden çokuluslu şirketlerin başını ağrıtmaya başladı. Para piyasalarındaki oynaklık aralarında Unilever, Adidas, Renault gibi devlerin bilançolarına yansırken, Chanel gibi lüks giyimin devleri fiyatlarında yeni ayarlamalara gitmek zorunda kaldı.
Son iki yılda gelişmiş ülkelerde hızlı artan satışlar, iç pazarlarında düşen satışlarını dengelemesi için büyük Avrupalı şirketlere fırsat verdi. Ancak Hindistan, Brezilya, Türkiye, Endonezya gibi ülkelerin para piyasalarında yaz aylarında meydana gelen oynaklık, gelişmekte olan ülke tamponunun risk altında olduğunu gösterdi.
Paralarındaki düşüş yüzde 10’un üzerinde
Mayıs ayında Fed’in teşvikleri azaltacağı sinyali vermesinden bu yana Hint Rupisi yüzde 15, Brezilya Reali yüzde 12, Meksika Pezosu yüzde 10, Türk Lirası yüzde 11 civarında değer kaybına uğradı. Bunun da gelişen ülkelerin şirketlerin gelirinde önemli bir paya sahip olduğu şirketlerin, özellikle de otomotiv, tüketim malları ve lüks tüketim sektörlerinde faaliyet gösteren Avrupa’daki birçok firmanın yılın üçüncü çeyreğindeki gelirlerini aşağı çekmesi bekleniyor. Çoğu şirket, gelişen ülkelerde satışlarının euro bazında düşmesi ve euronun güçlenmesi nedeniyle gelişen ülkelere yaptıkları ihracatta rekabet güçlerinin azalması nedeniyle sıkıntıya düşmüş durumda. HSBC, gelişen ülkelerin Avrupa’da kurumsal gelirler içindeki payını yüzde 15 olarak hesaplıyor. Gelişen ülke paralarından oluşan bir sepetin euro karşısında yüzde 10’luk değer kaybetmesi Avrupa’da yılın üçüncü çeyreğinde şirket gelirlerinin en az yüzde 1.5 düşmesi anlamına geliyor.
Euro, geçtiğimiz hafta 2013’ün zirvesine göz dikmişti. ABD’deki bütçe tartışmaları ve ECB’den gelen açıklamalara bağlı olarak euro 1.3646 dolarla, yılın zirvesi 1.3711’e yaklaştı.
Unilever ve Adidas kâr uyarısı yaptı
Hollandalı tüketim malları devi Unilever, paralardaki oynaklık nedeniyle gelişen ülkelerde faaliyetlerinin yavaşladığını bildirdi. Şirket buna bağlı olarak üçüncü çeyrekteki satış artışının, ikinci çeyreğin altında kalacağı uyarısı yaptı. Gelişen ülke pazarları, Unilever’in satışlarının yaklaşık yarısını oluşturuyor. Unilever’in satışlarındaki düşüş beklentisi geçen hafta şirketin hisselerini aşağı çekerken, aynı sektörde faaliyet gösteren Nestle gibi firmaların da hisselerine satış getirdi. Spor giyim markası Adidas da, geçtiğimiz günlerde yaptığı açıklamada, Brezilya, Arjantin ve Rusya gibi ülkelerde ağustos, eylül aylarında paranın zayıflaması sebebiyle üçüncü çeyrek sonuçlarının kötü yönde etkileneceği uyarısı yaptı.
Financial Times’a göre, merkezleri Avrupa’da olan ancak satışlarının neredeyse yüzde 50’sini Asya’da gerçekleştiren lüks tüketim malları şirketleri de bu bölgede paralarındaki dalgalanmaya karşı kırılgan. Louis Vuitton, Salvatore Ferragamo ve Chanel, Asya ve ABD ile aradaki fiyat farkını daraltmak amacıyla son bir yılda Avrupa’da fiyatlarını yüzde 8 ila 10 artırmak arasında zorunda kalan şirketler arasında.
Otomotiv sektöründe sıkıntı yaşayan şirketler arasında ise Renault dikkat çekiyor. Rusya ve Güney Amerika’da önemli miktarda faaliyeti bulanan Fransız oto devi, özellikle Arjantin Pezosu’ndaki düşüşün yılın ilk yarısında bilançosuna 242 milyon euroluk olumsuz etki olarak yansıdığını bildirdi. Commerzbank, Renault ile yayınladığı bir notta, ‘Para haraketleri Renault’nun aleyhine işliyor’ ifadesini kullandı.
Alman Premium otomobil üreticileri ise, gelişmekte olan pazarlarda son zamanlardaki hızlı büyümelerinin büyük bir kısmını, parası serbest dalgalanmada olmayan Çin’den geldiği için fazla etkilenmedi. Mesela Audi geçen yıl Çin’de 400 bin otomobil satarken, Hindistan’daki satışları bin civarındaydı. Araştırma şirketi Bernstein Research firmasıysa 2013’te gelişen ülke paralarında ve Japon Yeni’nde kaydedilen düşüşlerin Alman otomobil üreticilerinin gelirlerine olumsuz yansımasından endişeli olduğunu bildirdi. Bernstein’dan Max Warburton, 2014’te Daimler ve BMW’nin hisse başına gelirlerinin, gelişen ülke paralarındaki düşüş nedeniyle yüzde 10-12 gerileyebileceği tahmininde bulundu.