Fiyatlar düşmesine rağmen uranyum üretimi artıyor

VİYANA  - Uluslararası Atom Enerjisi Ajansı (UAEA), küresel ölçekte nükleer güç santrallerinde yakıtın ham maddesi olarak kullanılan uranyum fiyatlarının düşmesine rağmen üretimin arttığını bildirdi. 

UAEA, Ekonomik Kalkınma ve İşbirliği Örgütü'ne (OECD) bağlı Nükleer Enerji Ajansı ile hazırladığı "Uranyum 2014" raporunu kamuoyuna açıkladı. "Kırmızı Kitap" olarak bilinen ve 25'ncisi yayımlanan raporda, fiyatların düşmesine rağmen uranyum arz ve talebinin güçlü olduğu vurgulandı. 

Uranyum konusunda dünyaca tanınmış referans olarak kabul edilen raporda, "Japonya'da Mart 2011'de meydana gelen Fukuşima Daiçi nükleer enerji santrali kazasından bu yana piyasa fiyatları düşmesine ve küresel kriz sonucu düşük elektrik talebine rağmen dünya genelinde nükleer güç santrallerinde yakıtın ham maddesi olarak kullanılan uranyum talebi, öngörülebilir gelecekte artmaya devam edecek" denildi. 

Üretici ve tüketici 45 ülkenin bilgi ve analizlerinin incelenmesi sonucu elde edilen raporda, küresel uranyum üretiminin 2010 ve 2012 yılları arasında artmaya devam ettiği aktarıldı. Raporda, kaynak temelindeki büyümenin uranyum keşfi ve maden geliştirmede 2012'deki yüzde 23'lük artış sayesinde olduğu, 2012'de uranyum keşfi ve maden geliştirmenin 1,92 milyar dolar getirdiği belirtildi. 

Uranyum talebinin bölgeden bölgeye değiştiği belirtilen raporda, Doğu Asya ve AB üyesi olmayan Avrupa kıtasındaki ülkelerde nükleer kapasite planlamalarının artmaya devam ettiği kaydedildi.  

Rapora göre, 2035'e kadar nükleer santrallerde elektrik üretim kapasitesinin en düşük yüzde 7, en fazla yüzde 82 oranında artması bekleniyor. 

Kazakistan, Kanada ve Avusturalya'nın dünya uranyum üretiminin yüzde 63'nü karşılayarak dünyanın en büyük üreticileri olduğu vurgulanan raporda, dünya genelinde 20'den fazla ülkenin uranyum üreticisi olduğu bilgisi verildi. 

Üretimde büyümenin en fazla Kazakistan'dan kaynaklandığı belirtilirken, Avusturalya, Brezilya, Çin, Malavi, Namibya, Nijer, Ukrayna ve ABD de uranyum üretimini etkileyen ülkeler arasında sayıldı. Raporda, uranyum için artan kuvvetli talebin Botsvana, Tanzanya ve Zambiya gibi yeni ülkeleri de içine alan maden arama operasyonları için planlamalar yapılmasına yol açtığı bildirildi. 

Ayrıca, uranyum üretiminin sosyal ve çevresel etkilerinin minimize edilmesi için şeffaf, güvenli ve iyi düzenlenmiş operasyonlar konusunda çabalar harcandığı aktarıldı.