Döngüsel ekonomi 'iş'in ta kendisi olacak
Philips Döngüsel Ekonomi Program Yöneticisi Markus Laubscher, “Kaynakların kıtlığı ve orta sınıf tüketici sayısındaki artış sebebiyle talebin uygun fiyatlarla karşılanması günümüzde giderek zorlaşıyor" diyor
DİDEM ERYAR ÜNLÜ
Philips, aydınlatma alanında döngüsel ekonomiyi farklı bir hizmet modeli ile birleştiriyor. Bu modele göre Philips, Londra’da bulunan Ulusal Öğrenciler Birliği’ne sadece lamba ya da aplikleri bir seferliğine satmak yerine, aydınlatmayı bir bütün hizmet olarak veriyor. Bu modelde, aydınlatma ürünlerinin sahibi Philips olması sebebiyle, hem geri dönüşüm elde edilebiliyor hem de Birlik, operasyonel maliyetlerden etkilenmeden en yeni LED teknolojilerden faydalanabiliyor. Geçtiğimiz hafta düzenlenen Sürdürülebilir Markalar Konferansı’nın konuşmacıları arasında dinlediğimiz, global trendlerin, döngüsel ekonomiyi günümüz ve geleceğin gerekliliği haline getirdiğini ifade ediyor.
Kaynakların kıtlığı ve orta sınıf tüketici sayısındaki artış sebebiyle talebin uygun fiyatlarla karşılanmasının artık günümüzde giderek zorlaştığını belirten Laubscher, büyük veri, değişen yasalar, tüketim modelindeki değişiklikler ile alışveriş anlayışından ilişki kurma anlayışına geçişin sürdürülebilirlik için önemli fırsatlar sunduğunu söylüyor.
Geri dönüşebilir materyaller kullanıyoruz
Markus Laubscher, “Philips olarak sürdürülebilirlik ve döngüsel ekonomi, iş süreçlerimizin ayrılmaz bir parçası. 2014 yılında yaptığımız üretimden elde edilen 75 kilo ton atığın yüzde 80’ini geri dönüştürdük. Döngüsel ekonomi konsepti, ürün dizayn sürecimizin önemli bir parçası haline geldi. Örneğin bir kahve makinemizi, hastanede kullanılan bir görüntüleme cihazını bu şekilde geri dönüştürülebilir materyaller kullanarak ürettik. Döngüsel ekonomi, gelecekte bir gün iş’in ta kendisi olacak” diyor.
Nesnelerin interneti aydınlatmayı değiştirecek
Philips Aydınlatma Pazarlama Direktörü Özge Süzen de ‘internet of things’ ve bu konseptin aydınlatma alanında hayatımıza önemli yenilikler getirdiğini söylüyor. Özellikle Philips hue gibi kişiselleştirilmiş bağlantılı aydınlatma sistemlerinin insanların hayatlarını nasıl kolaylaştırdığına dikkat çeken Süzen, güvenlik ve konfor unsurları söz konusu olduğunda, Philips hue ve beraberinde geliştirilen uygulamalar sayesinde kullanıcılara aydınlatmanın çok ötesinde bir hizmet sağladıklarına dikkat çekiyor. Süzen; “IFTTT özelliği de bulunan hue ile hayatınızın kontrolünü tamamen ele geçirebilirsiniz. Örneğin çocukların yatma saatinde ışıkların sönmesini, yemeği fırından çıkaracağınız saatte ışık renklerinin değişmesini sağlayabilirsiniz. Bir başka örnek de insan vücudunun tam olarak uyanabilmesi için ısınması ve uykuya dalabilmesi için soğuması gerektiğinden yola çıkarak geliştirdiğimiz bir özellik. Philips hue aplikasyonu ile akşam yatmadan önce başucunuzdaki lambayı soğuk mavi ışık yanacak şekilde, sabah ise kalkmak istediğiniz saatte sıcak sarı ışıkla sizi uyandıracak şekilde ayarlamanız mümkün” bilgilerini veriyor.