Devler Çin Seddi’ni aşmakta zorlanıyor
Çin pazarında yerini almak ya da pozisyonunu güçlendirmek isteyen yabancı firmalar büyük bir mücadele ortaya koyuyor. Çok uluslu dev şirketler daha fazla Çinli olmanın yollarını arıyor.
Aydın ŞAHİNALP
DIŞ HABERLER - Uber'in Çinli rakibi Didi ile el sıkışmasının ardından gözler dev pazara çevrildi. Dünyanın en büyük ikinci ekonomisi Çin'de iş yapmanın zorlukları biliniyor. Ancak 1.4 milyar tüketiciye ev sahipliği yapan Çin'de pazarına girmek isteyen firmalar daha fazla Çinli olmak zorunda kalıyor.
Teknoloji devi Apple gibi büyük markalar, Çin'deki önemli düzenleyici ve kültürel engellere rağmen, ülkede güçlü bir konum elde etmek için büyük mücadele verdi. Ancak bazı küresel firmalar Çin'de kendilerini bulmak için geri adım atıyor gibi.
Çinli şirketlerle iş yapan New York merkezli muhasebe şirketi Marcum’dan Drew Bernstein, "Şirketler 'Madde 22' sendromu içinde. Çin dünyanın en büyük ikinci ekonomisi. Bu nedenle kendinizi buradan dışarıda tutmanız akıllı bir iş planı gibi görünmüyor. Ancak oyunu Çinli kurallarla oynamanız zor olabilir. Son yılarda gördüğümüz şey şirketlerin farklı yollarla 'Sinifikasyon'a ulaşmada nasıl bir yol izlediği" şeklinde görüşlerini ifade ediyor.
Hayatta kalmak için daha fazla Çinli oldular
Aslında birçok yabancı firma Çin piyasasında hayatta kalmanın yolunu daha fazla Çinli olmakta buluyor. Bunun en son örneği pazartesi günü yaşandı. Mobil uygulama üzerinden taksicilik yapmaya olanak sağlayan Uber, Çin’deki faaliyetlerini Çinli rakibi Didi Chuxing satarak pazar payı için ortaya koyduğu acı ve pahalı savaşa son verdi. Benzer örnekler geçtiğimiz aylarda da yaşandı.
ABD'li perakende devi Walmart haziranda sahibi olduğu online alışveriş sitesini Çinli e-ticaret devi JD.com'a hisse karşılığında devretmişti.Ekimin sonunda ise KFC ve Pizza Hut gibi fast food zincirlerinin sahibi olan Yum! Brands,Çin’deki opersayonlarını ağırlıklı olarak Çinlilerden oluşan liderlik ekibiyle yürüteceğine karar verdi. Dünyanın en büyük restoran zincirlerinden McDonald's da, Çin ve diğer Asya pazarında yerel stratejik ortaklar aradığını duyurdu. Yum ve McDonald's’ın adı son yıllarda Çin’deki faaliyetlerinde ötürü gıda güvenliği skandallarına karışmıştı.
Pekin yönetimi yıllardır medya sektörü gibi alanlarda ülkede yatırım yapmak isteyen yabancı şirketlerden ülke güvenliği gerekçesiyle yerel ortaklık zorunluluğunu uyguluyor. Ancak günümüzde çok BMW, lüks otomobil dünya birin kap id cağı si uluslu şirketlerin ülkede iş tutması için Çinli ortak firma bulma çabalarında büyük artış görülüyor.
'En büyük risk yükselen korumacılık'
Bu arada dünyanın iki numarası Çin ekonomisinin son çeyreklerde soğumaya geçmesiyle birlikte denizaşırı firmalar, iş ortamının bozulduğunu dile getiriyor. Amerikan Ticaret Odası tarafından bu yılın başlarında yayınlanan bir ankete göre, ABD'li şirketler, en büyük risk olarak "artan Çin korumacılığı"nı gösteriyor. Ankete katılanların yüzde 75'i yabancı işletmeler için Çin'in geçmişe göre daha az açık olduğunu belirtti.
Anket sonucu büyük bir sürpriz değil. Zira Çin hükümeti yerel oyuncularının uluslararası arenada bilinen markalar olmasını istiyor. Analistler Pekin'in kendi markalarını destekleyip diğer markalara engel olduğunu belirtiyor. Örneğin teknoloji şirketleri Facebook ve Twitter Çin piyasasından çıkarılırken Tencent gibi yerli internet firması büyüme kaydetti. Son yıllarda Microsoft, Qualcomm ve GlaxoSmithKline gibi şirketler aleyhinde açılan antitröst ve yolsuzluk soruşturmaları Çin'de iş yapmak isteyen firmaların gözünü korkutuyor.
Çin’de bazı durumlarda, yerel bir ortak ile çalışan bir yabancı marka hükümet ilişkilerini daha iyi yürütebilir ya da yerli rakiplerle daha kolay başa çıkabilir. Ancak zaman zaman şirketler fikri mülkiyet haklarını korumakta zorlanabiliyor. Hiç şüphe yok ki, oyunu Çin'in kurallarıyla oynamayı öğrenmenin zorlukları aşikar. Ancak Marcum'un ortaklarından Drew Bernstein Çin'de iş yapmanın püf noktasını şu sözlerle özetliyor: "Çin ekonomisi arz talep tarafından idare edilmiyor. Hükümet Çin ekonomisini yönetiyor. Batılı yatırımcıların tam olarak anlamadıkları risk işte bu."
Savaştan rakibiyle anlaşarak çekildi
Özel araç sahiplerinin mobil uygulama aracılığıyla taksicilik yapmasına olanak sağlayan Uber, Çinli rakibi Didi Chuxing ile pazar kapma savaşına anlaşarak son verdi. Uber'in Çin operasyonunu Çinli araç çağırma servisi Didi Chuxing'e satma kararının ardından bu birleşme sonrasında ortaya 35 milyar doları bulan bir şirket çıkmış olacak. Kurulan yeni yapının yüzde 20 hissesi ise Uber ve Uber’in yatırımcılarının olacak. Bir anlamda Uber, bükemediği rakibinin elini öpmüş oldu. Uber CEO'su Travis Klanick birçok Batılı internet şirketinin Çin pazarındaki kodu kıramadığının bilincinde hareket ederek " kazan-kazan" anlaşması yapmak zorunda kaldı. Uber Çin'de 60 kentte faaliyet gösterek günlük 40 milyon seyahat elde ederken rakibi Didi 400 kentte 100 milyon seyahate imza atıyor.