Davos'ta endişe küresel yavaşlama ve Avrupa!

Davos’ta da, dünya ekonomisindeki yavaşlamanın kalıcı olup olmayacağı tartışılıyor. Şu ana kadar Davos’ta edindiğim izlenim, Türkiye’nin bu yıl burada gündem oluşturacak ülkeler arasında olmadığını gösteriyor.

YAYINLAMA
GÜNCELLEME

OSMAN ULAGAY

DAVOS - Dünya Ekonomik Forumu’nun kurucu başkanı Klaus Schwab, önceki gün burada bulunan medya liderleriyle konuşurken, Davos’taki yıllık toplantının bu yıl hangi ortamda yapıldığını şöyle özetledi: “Geçen haftaya kadar Davos’ta hava çok kötüydü, bugün gördüğünüz gibi güneşli, güzel bir hava var dışarıda. Yıllık toplantımız güzel bir havada başlıyor. Umuyorum dünyamızdaki kaygı verici hava da bugünden itibaren dağılmaya başlar ve gelecek yıl daha iyimser bir ortamda buluşuruz.”

Klaus Schwab’ın bu sözlerinden de anlaşılacağı gibi, bu yıl Davos’taki hava geçen yılki havadan hayli farklı. Geçen yıl Davos’ta, 2008 krizinin etkilerinin giderek aşılmakta olduğunu, dünya ekonomisindeki büyüme belirtilerinin ABD’den başlayarak yaygınlaşacağını, Avrupa’nın süregelen sorunlarını aşma yolunda önemli adımlar atacağını düşünenler hayli fazlaydı. Küresel şirket CEO’larının %44’ü dünya ekonomisinin 2014’deki performansının daha iyi olacağını tahmin etmiş, “daha kötü olur” diyenlerin oranı %7’de kalmıştı.

PWC şirketinin araştırmasına yanıt veren küresel şirket CEO’ları bu yıl daha karamsar. 2015’de “dünya ekonomisi kötüye gider” diyenlerin oranı %17’ye çıkarken, “daha iyiye gider” diyenlerin oranı %37’ye düşmüş durumda. Ekonominin yanı sıra Rusya’nın Kırım’ı ilhak etmesi sonrasında ortaya çıkan yeni tablo, Ortadoğu’daki büyük kargaşanın uzantısında tırmanan terör olayları ve Avrupa’nın sorunlarını çözme konusundaki ataletinin sürmesi de kaygıları besleyen gelişmeler.

Avrupa resesyon ve deflasyon tehdidini aşamazken Çin’de son 24 yılın en düşük büyümesinin yaşanması ve IMF’nin yeni açıklanan son tahminleri, dünya ekonomisindeki yavaşlama eğilimini doğrulayan göstergeler. IMF, Ekim ayında yaptığı tahminleri aşağı çekerek dünya ekonomisinin 2015 yılında % 3.8 değil, yalnızca %3.5 büyüyebileceğini ve 2016’da da dünyadaki büyümenin % 3.7’de kalacağını açıkladı. IMF, ABD’deki büyüme için yaptığı 2015 tahminini %3.1’den %3.6’ya yükseltirken Euro alanı için yaptığı tahmini %1.3’den %1.2’ye çekti. IMF, Çin ekonomisindeki büyümenin 2015’de % 6.8’e ineceğini ve Çin’deki yavaşlamanın 2016’da süreceğini, büyüme hızının %6.3’e düşeceğini tahmin ediyor. Rusya ekonomisinin 2015’de ciddi bir daralma yaşayacağı, diğer petrol ve temel emtia üreticisi ülkelerin durumunun parlak görünmediği de ortada.

Şimdi Davos’ta da, dünya ekonomisindeki bu yavaşlamanın kalıcı olup olmayacağı tartışılıyor. Petrol fiyatı başta olmak üzere pek çok göstergenin geleceğini bu sorunun cevabı belirleyecek. Bu süreçte herkesin, öncelikle kur silahını kullanarak kendini kurtarma çabasına girmesinin ise piyasalardaki kargaşayı artırmasından kaygı duyuluyor.

Avrupa’da kaygılı bekleyiş

Avrupa Merkez Bankası’nın (AMB) iddialı bir parasal genişleme programını nihayet bugün açıklaması bekleniyor. Ancak kapsamı, boyutları ve uygulanma biçimi konusunda bugüne dek yaşanan ve uygulamayı geciktiren tartışmalar, uygulamanın başarılı olacağına inanmayı zorlaştırıyor.
Özellikle Almanya’nın, Avrupa’da yapılması gereken yapısal reformların savsaklanmasına yol açacağı gerekçesiyle parasal genişlemeye kuşkulu bakması ve AMB’nin sahip olduğu sınırlı yetkiler, açıklanması beklenen parasal genişleme programının başarısına gölge düşürüyor. Önümüzdeki Pazar günü Yunanistan’da yapılacak olan seçimler ise Yunanistan’ın ve Euro’nun geleceğini yeniden tartışma gündemine getirdi. Seçimde birinci parti olma şansı yüksek görünen Syriza’nın Yunanistan’ın dış borçlarını yeniden yapılandırmak istemesi ve kemer sıkma politikalarına alternatif politika arayışları içinde olması piyasalardaki kaygıyı artırıyor ama yeni bir açılımın Avrupa’daki çözümsüzlük psikolojisini kırma yolunda bir umut olabileceğini düşünenler de var.

DAVOS'ta gündem:

Rogoff: Petroldeki düşüş Türkiye için iyi

Davos zirvesinde konuşan Harvard Üniversitesi Profesörü Kenneth Rogoff, petrol fiyatlarında her zaman dalgalanmanın yaşanabileceğini belirtti ve petroldeki düşüşün Türkiye için iyi bir gelişme olacağını söyledi. Rogoff, “Petrol fiyatının artık istikrarlı olmayacağı görülüyor. Bu ithal edenler için oldukça iyi gelişme ama önemli olan ihraç edenlere ne olacağı. Petrol fiyatlarındaki düşüş Türkiye için de iyi bir gelişme” diye konuştu. Rogoff ayrıca, “Fed’in faizleri artırması zaman alacak. Elbette bir gün faiz artacak ama bunun büyük etkisinin olacağını sanmıyorum” dedi.

2015’te en büyük risk Çin’deki yavaşlama

IHS Baş Ekonomisti Nariman Behravesh,“IHS olarak küresel büyümenin bu yıl çok olumlu olmasa da iyi gideceğini düşünüyoruz. Hatta belki 2014’ten daha olumlu bir tablo ile karşılaşabiliriz. Bunun iki nedeni bulunuyor. Birincisi, petrolden dolayı oluşan fiyat farklılıkları. İkincisi de Avrupa, Japonya ve Çin Merkez Bankaları daha fazla teşvik uygulama ihtimalleri” değerlendirmesinde bulundu. Behravesh, 2015 yılındaki en büyük riskin Çin ekonomisindeki yavaşlama olduğunu dile getirdi. Baş Ekonomist, Çin’deki büyümenin daha da yavaşlayabileceği belirtti.

Dalgalanmalara hazırlıklı olun

UBS Yönetim Kurulu Başkanı Axel Weber, ülkeler arasındaki politika farklılıklarının küresel varlık piyasalarında bu yıl ciddi dalgalanmalar yaratabileceği uyarısında bulundu. Davos toplantıları için gittiği İsviçre’dekonuşan Weber, ülkeler arasındaki politika farklılıklarının küresel varlık piyasalarında bu yıl ciddi dalgalanmalar yaratabileceği uyarısında bulundu. ABD’nin dünyanın geri kalanından daha da olumlu ayrışacağını belirten Weber, ECB'nin beklenen genişleme adımının kıtanın sorunların çözmeyeceğinden endişe ettiğini dile getirdi.

Rusya petrol üretimini kesmeyecek

Rusya Başbakan Yardımcısı Arkady Dvorkovich, Rusya’nın petrol fiyatlarını yükseltmek amacıyla petrol üretimini kesmeyeceğini bildirdi. Dvorkovich, petrol üretiminde günlük yaklaşık 1 milyon varil “doğal düşüş” beklediklerini ancak, Rusya’nın üretimi azaltmayı OPEC ile koordine etmeyeceğini açıkladı. Ukrayna krizinin ardından Batılı ülkelerin Rusya’ya karşı yaptırımları ve petrol fiyatlarındaki varil başına yaklaşık 50 dolarlık düşüş, gelirinin yarısından fazlasını petrol ihracatından karşılayan Rusya'nın ekonomisini tehdit ediyor.

QE bankaları “derinden” etkiler

Alman Deutsche Bank’ın iki CEO’sundan biri olan Anshu Jain, Avrupa Merkez Bankası’nın (ECB) yarın açıklaması beklenen tahvil alım programının Avrupa bankaları üzerinde “derin” etkileri olacağını ve marjları olumsuz etkileyebileceğini söyledi. Yatırımcılar ECB’nin deflasyonun “nicel gevşeme” adımlarını bugün açıklamasını bekliyorlar. Davos’ta konuşan Jain, “Piyasalar 500 milyar euroluk bir tutarı hayal kırıklığı olarak görür; beklenen rakam 750 milyar euro ve bunun 1 trilyon euroya çıkması çok iyi olur” dedi.

Fed faizleri yıl sonuna kadar artırmayacak

İrlandalı ş adamı Denis O’Brien ve İtalyan milyarder Mario Polegato’nun da aralarında bulunduğu en varlıklı 12 katılımcının yaklaşık yarısı, Fed’in yılın sonuna kadar faizleri artırmayacağı tahmininde bulundu. Digicel Group başkanı O’Brien, “Şu an her şey aşırı hassas. Fed faizleri en erken 2015 sonu veya 2016 başına kadar artırmayacak” dedi. 10 yıldan uzun bir süredir Davos’a katılan 56 yaşındaki O’Brien, Rusya, Avrupa ve ABD arasındaki ticaret ilişkisinin dünya ekonomisinin karşılaştığı en büyük jeopolitik sorun olduğunu belirtti.

Bu konularda ilginizi çekebilir