Çin'deki bankacılık sistemi krize koşuyor!

 Dünyanın en büyük ikinci ekonomisi olan Çin’deki bankacılık sistemi alarm veriyor. Dünya basınına yansıyan raporlara göre, her an bir 'finansal tsunami' meydana gelebilir: Bu yılın ilk 6 ayında en az 40 'yüksek riskli' Çin bankası, büyük kurumlar tarafından devralındı. 7.5 trilyon dolar değerinde varlıkları olan 3 bin 800 banka da farklı düzeylerde sorunlar yaşıyor.

YAYINLAMA
GÜNCELLEME

Emre ERGÜL

Geliyor, gelmekte olan… Dünyanın en büyük ikinci eko­nomisi olan ve birçok rapora göre 2030’da liderlik koltuğuna oturması beklenen Çin’de banka­cılık sisteminda tehlike çanları ça­lıyor. “Finansal tsunami endişesi” ilk olarak bundan 15 gün önce Çin­lilerin Jiangxi Bank of China’nın kapısına dayanmasıyla başladı. Mevduat sahiplerinin paralarını çekme telaşı, iflasa neden oldu.

Sosyal medya bu haberle çalka­lanırken; dünyaca ünlü haber der­gisi Newsweek, çok önemli bir ra­por yayınladı. Buna göre, Çin’de “küçük ve orta ölçekli kırsal borç verenlerin ‘borçlara maruz kalma’ nedeniyle en az 40 ‘yüksek risk­li’ Çin bankası, bu yılın ilk 6 ayın­da daha büyük kurumlar tarafın­dan devralındı.”

Bu rakam, 2023'te kapatılan banka sayısının tam 4 katıydı! Birleşen bankaların bir­çoğu, bu yılın başında büyük mik­tarda borçlu olan emlak devi Chi­na Evergrande'nin tasfiyesine yol açan emlak krizine bulaşmıştı. Bunlardan 36'sı ülkenin kuzeydo­ğudaki Liaoning eyaletindeydi.

İkinci rapor ise Tayvan gaze­tesi Liberty Times’ta yayınlandı. 40 bankanın “ortadan kayboldu­ğunu” hatırlatan gazete, el artırdı: “Evergrande, Country Garden, Si­no Ocean Group, SOHO China gibi Çin emlak şirketlerinin 2021'deki çöküşünden bu yana Çin bankaları cid­di baskı altına gir­di. Evergrande'nin tek başına 180 Çin bankasıy­la bağlantısı var. O yüzden de 3 bin 800 kadar banka da değişen düzeylerde sorunlarla karşı kar­şıya. Yaklaşık 7.5 trilyon dolar­lık varlığa sahip olan bu 3 bin 800 bankanın, tüm bankacılık varlık­larının yüzde 13’ünü oluşturuyor.”

Raporun en korkutucu cüm­lesi ise tüm dünyayı kasıp kavu­ran 2008 mali krizin bir benzeri­nin gerçekleşme ihtimaliyle ilgi­li: “Çin emlak sektörü, hükümetin onu kurtarmayı reddetmesi üze­rine kriz içinde olmaya devam edi­yor.

Çin Merkez Bankası, yavaş­layan ekonomiyi, artan borcu ve zayıf tüketici ve iş dünyası güve­nini desteklemek için faiz oran­larını düşürdü. Çin bankalarının ortadan kaybolmasının boyutu ve hızı, Komünist Parti'nin 4 gün süren toplantısında hiç söz edil­memesine rağmen, eşi benzeri gö­rülmemiş bir durumda. Genel ola­rak, Çin'in durgun ekonomisi, bü­yük emlak şirketlerinin iflasları ve zayıflayan borsa ile birleşince, 2008'i anımsatan büyük bir mali kriz korkusunu artırdı.”

“Çin emlak piyasasının geleceği karanlık”

 Çin’deki banka krizinin ateşini emlak şirketlerinin son 5 yıl içindeki batışları yaktı. Boş arazilere dikilen ve satılamayan yüzbinlerce konut, onlarca gayrımeknul şirketinin sallanmasına, bazılarının iflas etmesine neden oldu. Bu şirketlerin bankalarla olan ilişkileri de bankacılık sisteminde depremlere neden oldu.

Emlak krizine yanıt olarak Çin hükümeti konut piyasasını canlandırmayı amaçlayan çeşitli önlemler uygulamaya koydu. İlk kez ev alıcaklar için peşinat eşikleri ve ipotek faiz oranları düşürüldü. Mart ayı sonu itibarıla 469 milyar yuanlık kredi harekeri yaşansa da Asia Sentinel gazetesi şu yorumıu yaptı: “Bu rakam, krizin boyutuna rağmen küçük bir meblağ. Sürdürülebilir bir çözüm yok. Çin emlak piyasasının geleceği karanlık.”

Macaristan 3 Çin bankasından 1 milyar euro borç aldı

İddia ilk olarak Macar iş dünyası haber sitesi Portfolio’da yayınlandı. Ardından Borç Dairesi Başkanlığı iddiayı doğrukladı. Buna göre, Macaristan geçen bahar üç Çin bankasından 1 milyar euro borç aldı. Bu, Budapeşte'nin şimdiye kadar aldığı en büyük kredi oldu: “Çin Kalkınma Bankası, Çin İhracat-İthalat Bankası ve Çin Bankası'nın Macaristan şubesi tarafından sağlanan kredi 19 Nisan'da çekildi ve üç yıl içinde geri ödenmesi gerekiyor.”

 Gobi Çölü’nde Toryum Reaktörü inşa ediyor

Çin, Gobi Çölü’nde, nükleer santrallere seçenek oluşturmasını amaçladığı ikinci bir toryum sıvılaştırılmış tuz reaktörü inşa edecek. South China Morning Post, bunun gerekçesinin, Çin’in uranyum kıtlığından kaygı duyması olduğunu bildiriyor. Uranyumun az olmasına karşılık bol miktarda toryum var. Çin’in toryum yataklarında ülkenin gelecek 20 bin yıllık enerji gereksinimini karşılayacak miktarda toryum bulunuyor.

Şu anda Gobi Çölü’nde Haziran 2023’ten bu yana işlemekte olan bir toryum reaktörü var ancak bu reaktör sadece 2 megavat termal enerji üretiyor; elektrik üretemiyor. Plana göre Gobi Çölü’ndeki enerji santrali projesi, 2029 yılında faaliyete geçirilecek ve ilk aşamada en çok 60 megavat termal enerji üretecek. Bu enerjinin bir bölümü, elektrik enerjisi üretmek üzere 10 megavatlık bir motoru çalıştıracak, geri kalanı hidrojen üretmek amacıyla kullanılacak. Toryum reaktörleri, soğutma sürecinde su kullanmadıkları için uranyumla çalışanlardan daha güvenli.

Bilinen sıradan nükleer santralin pompası arızaya uğrarsa patlama meydana gelebiliyor. Oysa toryum reaktöründeki erimiş tuz bir konteynere dökülüyor ve çevre için düşük risk oluşturuyor. Proje, 2029’dan itibaren kullanılacak. Aynı bölgede rüzgâr türbinleri, güneş enerjisi tesisi, termik santral ve kimyasal üretim tesisi ve erimiş tuz kaynaklı enerji depolama tesisi de bulunacak.

Öte yandan toryum reaktörünün kaplayacağı alan, bir futbol sahasının yüzölçümünden daha küçük olacak. 2030 sonrası inşa edeceği toryum reaktörlerini ticari amaçlarla işletmeyi planlayan Çin, bunların 100 megavat ve daha fazlasını da üretmesini hedefliyor.