Borsaların yolunu tıkayan 6 taş!
Borsa gurusu olarak tanınan ünlü ekonomist Rosenberg, hisse senedi piyasalarında aşağı yönlü seyrin süreceği yolundaki tartışmalar destek verdi ve borsaların önündeki riskleri sıraladı.
İSTANBUL - Borsaların zayıflamasını bekleyen bazı yatırımcıların cephanesi, ABD'den gelen istihdam verisiyle arttı. İspanyol tahvillerine azalan talebin Avrupa'daki endişeleri körüklemesiyle gerileyen borsalar, ABD'de açıklanan tarım dışı istihdam verisinin moralleri bozmasıyla Paskalya tatilinden sonraki ilk işlem gününde değer kaybetti. Asya'da hisse senedi piyasaları, Japonya Merkez Bankası'nın 'ek parasal genişleme yok' sinyali vermesinin de etkisiyle, karışık bir seyir izlerken, Avrupa'da Frankfurt, Londra ve Paris borsaları aşağı yönlü seyir izledi. Londra Borsası'nda FTSE-100 Endeksi gün ortasında yüzde 0.66 gerilerken, Frankfurt'da DAX Endeksi yüzde 0.61, Paris'te Cac 40 yüzde 0.83 değer kaybetti. Analistlere göre, piyasalardaki 'ayı eğilimi' yani düşüş trendi sürecek. Gluskin Sheff'in baş ekonomisti ve stratejisti David Rosenberg, borsaların yoluna taş koyacak altı önemli neden olduğunu düşünüyor ve Rosenberg'e bunların başında likiditenin azalması geliyor.
Hisse senedi piyasalarındaki rallinin sonuna gelindiği ve bundan sonra aşağı yönlü seyrin etkili olacağı belirtiliyor. Ünlü yatırımcı Mark Faber, önceki gün yaptığı açıklamada, ABD hisse senetler inin daha anlamlı bir düzeltme sürecinin, hatta bir ayı piyasasının başında olduğunu belirtmiş ve piyasanın teknik açıdan zayıfladığına dikkat çekmişti. Knight Capital'in müdürü Rob Verderese de piyasalardaki düşüşü şu şekilde değerlendiriyor: "Herkes, sırada neyin olduğunu merak ediyor ve şu sorulara yanıt bulmaya çalıştığını söylüyor: Ekonomi durgunluğa girecek mi? Büyüme duracak mı? Avrupa tam bir resesyon sürecine girer mi? Çin, sert iniş yaşayacak mı?" Verderese'ye göre tüm bunlar piyasaların önünü görmesini engelliyor ve borsaları aşağı çekiyor.
Ünlü ekonomist David Rosenberg de, borsaların zor bir sürecin beklediği yolundaki açıklamalar destek verdi. Fortune Dergisi tarafından 2011 yılının en iyi ekonomisti seçilen ve MSNBC'nin 2011 yılında tahminleri en doğru çıkan ekonomist olarak nitelendirdiği Rosenberg, borsaların önünde altı büyük risk olduğunu belirtiyor. Borsa gurusu olarak tanınan Rosenberg'e borsaların önüne taş koyan ve yükselişi baltalayacak riskler şöyle:
Piyasaları bekleyen zorluklar
* Likidite: Geçtiğimiz ekim ayından bu yana borsalardaki çıkışın lokomotifi olan likidite yani para bolluğu, Fed'in en azından yakın bir gelecekte parasal genişlemenin yeni turunu gerçekleştirmeyeceğinin sinyalini vermesiyle risk altına girdi. Enflasyonist baskılara dikkat çeken ECB'nin faiz düşürmesi beklenmiyor. Çin'in de hayal kırıklığı yaratan Mart ayı enflasyon verisi sonrasında para musluklarına yeniden açacağı düşünülmüyor.
* Amerikan ekonomisi: Geçtiğimiz cuma günü açıklanan istihdam verisinin yanında mart ayına ait diğer verilerin yüzde 70'i beklentilerin altında gerçekleşti. Zincir mağazalar mart ayında yıllık bazda satışlarında yüzde 3.9 artış bildirse de, bunda olumlu hava koşullarının ve Paskalya'nın etkili olduğunu unutmamak gerek.
* Şirket karlarında zayıflama: ABD'de bilanço sezonu dün açıldı. Yılın dördüncü çeyreğinde, S&P 500'daki şirketlerin işletme karlarındaki artışın iki yıldır ilk tek haneye (yüzde 9.2) inmesi bekleniyor. Apple dahil edilmediğinde bu rakam yüzde 6.2 oluyor. Şirketlerin sadece yüzde 62'sinin tahminleri tutturması bekleniyor ve bu rakam ortalamanın çok altında. Yılın ilk çeyreğinde ise gelir artışının yüzde 3.2 seviyesinde kalması bekleniyor.
* Avrupa'daki haberler kötü: Avrupa yeniden manşetlere taşınmaya başladı ve haberler hiç de iyi değil. Geçtiğimiz hafta geçirdiği başarısız tahvil ihalesi sonrasında İspanya yeniden radara girdi. Fransa'da cumhurbaşkanlığı seçimleri yaklaşıyor; birinci turu 22 Nisan'da yapılacak seçimlerin ikinci turu ise 6 Mayıs'ta yapılacak. Yani hükümetin yeni ekonomi paketini geçirmek için çok az zamanı var. İtalya'da Başbakan Mario Monti için balayı sona erdi, ekonomik reform paketinin hayata geçirilmesiyle ilgili zorluklar yaşanıyor. Euro Bölgesi'ndeki bankaların zayıf performansı finansal stresi artırıyor. Almanya ve İngiltere'ye ait imalat verileri de tedirginlik yaratıyor.
*Teknik resim kötü: Hisseleri 52 haftanın en yüksek seviyesine çıkan şirket sayısı azalıyor. Geçtiğimiz hafta önemli ortalamalarda ciddi sapmalar görüldü. En dikkat çeken anormal hareketlerden biri, ilk çeyrekte küresel hisse senedi piyasaları yükselirken, devlet tahvili getirilerinin aynı anda artması, emtia fiyatlarının izlendiği CRB endeksinin ise sarsıntı geçirmesiydi.
* Değerlemeler destek vermiyor: Hisse değerlemelerinin verdiği destek altı ay öncesine göre daha düşük. S&P 500 endeksinde şirketlerin P/E (fiyat/kazanç rasyosu) 22x ile uzun vadeli 16x ortalamasının yüzde 40 üzerinde. 13'in üzerine çıkan Forward işlemlerde P/E rasyosu ise tarihi normlarına yakın. Ancak bazı analistler, reel faizlerin şu an olduğu gibi negatif seyrettiği dönemlerde değerlemelerin ekonomik kargaşaya işaret ettiğini ve böyle durumlarda P/E değerlemelerinin 11x civarında olduğunu söylüyor. Şu an ise forward değerlemelerin 14x civarında olması, hisselerin aşırı değerli olduğuna işaret ediyor.