Baas rejiminin acı mirası! 112 binden fazla 'hayalet' Suriye'deki yeni döneme gölge düşürüyor

Suriye’de Baas rejiminin düşmesinin ardından, zorla kaybedilen 112 binden fazla kişinin akıbeti hala bilinmiyor. Hapishanelerden serbest bırakılanların sayısı, kayıp olanların çok altında kalırken, toplu mezarların ortaya çıkarılması ve gerçeklerin gün yüzüne çıkması için mücadele devam ediyor. Ancak rejimin yıllar sonra gerçekleştirdiği nüfus kayıtları, kayıp ailelerin acısını daha da derinleştiriyor. Baas Rejiminin acı mirası olan 'hayaletler'in gölgesinde yeni hükümet kuruluyor...

YAYINLAMA
GÜNCELLEME

Suriye’de Baas rejimi döneminde zorla kaybedilen ve gözaltına alınan 112 bin 414 kişinin akıbeti hala belirsizliğini koruyor. Suriye İnsan Hakları Ağı'nın (SNHR) yayımladığı veriler, rejimin karanlık mirasını bir kez daha gözler önüne serdi. 61 yıllık Baas rejiminin sona ermesinin ardından hapishanelerde yapılan işkence ve yargısız infazların gün yüzüne çıkması, kayıp yakınlarının yaralarını tazelemeye devam ediyor.

Hapishanelerde serbest bırakılanlar yetersiz

SNHR Başkanı Fadl Abdulgani’nin aktardığı verilere göre, Baas rejiminin düşmesinin ardından hapishanelerden yalnızca 24 bin 200 kişi serbest bırakıldı. Ancak serbest bırakılanların sayısı, zorla kaybedilenlerin sayısının çok altında kaldı. Abdulgani, “Rejim tarafından gözaltına alınan 112 bin 414 kişi büyük ihtimalle öldürüldü. Öldürüldüklerine dair elimizde kanıtlar var, ancak cenazeleri ailelerine teslim edilmediği için bu kişiler hala zorla kaybedilen kategorisinde yer alıyor” ifadelerini kullandı.

Toplu mezarlar ve nüfus kayıtları

Baas rejimi, öldürdüğü kişilerin ölüm bilgilerini yıllar sonra nüfus kayıtlarına işleyerek ailelerin acısını derinleştirdi. Abdulgani, bazı kayıpların ölüm kaydının 2015-2017 yılları arasında gerçekleştirildiğini belirtti. Abdulgani, “Rejim, bilinçli bir şekilde bu acıyı sürdürerek insanlara var olmayan bir umut vermek istiyor” dedi.

Toplu mezarların ortaya çıkması bekleniyor

Suriye genelinde birçok toplu mezar olduğu biliniyor, ancak bu mezarların çok azı ortaya çıkarılabildi. Abdulgani, bu sürecin oldukça karmaşık olduğunu, cesetlerden alınacak örneklerin kayıp yakınlarının DNA’sı ile eşleştirilmesi gerektiğini belirtti. Ailelerin kayıp yakınlarının akıbetini öğrenmek istemesinin en doğal hakları olduğunu vurgulayan Abdulgani, kimsenin ailelere boş umut vermemesi gerektiğinin altını çizdi.

“Gizli hapishane efsanelerine inanmayın”

Abdulgani, rejimin hapishanelerinin tamamının Aralık 2024 itibarıyla açıldığını ve kimsenin bu hapishanelerde kalmadığını söyledi. Gizli hapishaneler hakkında yayılan söylentilerin birçoğunun gerçeği yansıtmadığını belirten Abdulgani, “Bu tür efsaneler, kayıp yakınlarına boş umut vermekten başka bir işe yaramıyor” ifadelerini kullandı.

Büyük araştırmalar gerekiyor

Suriye’deki zorla kaybedilenlerin ve toplu mezarların gün yüzüne çıkarılması için uzun soluklu bir araştırma süreci gerektiği belirtiliyor. Ancak bu süreçte, ailelerin mağduriyetini azaltacak gerçek bilgilere ulaşılması ve uluslararası destek sağlanması kritik önem taşıyor.