Avrupa ekonomisi alarm veriyor

Analistler, Avrupa ekonomisindeki toparlanmanın yetersiz olduğunu ve bölge ekonomisinde yavaş büyüme ivmesinin yapısal reformlarla desteklenmesi gerektiğini düşünüyor

YAYINLAMA
GÜNCELLEME

FRANKFURT -  Uluslararası ekonomi kuruluşlarının analistleri, Avrupa ekonomisindeki toparlanmanın yetersiz olduğunu ve bölge ekonomisinde yavaş büyüme ivmesinin yapısal reformlarla desteklenmesi gerektiğini savunuyor. 

2008 yılında Lehman Brothers'ın çöküşüyle başlayan ve tüm dünyayı etkileyen küresel krizin üzerinden 7 yıl geçmesine karşın Avrupa ülkelerinde düşük büyüme oranları, yüksek işsizlik ve çok düşük enflasyon hala büyük sorun olmaya devam ediyor. 

Krizin etkilerinden kurtulmak için bir çok Avrupa ülkesinde çeşitli yapısal reformlar uygulanmasına karşın, hala reformları yerinde sayan ülkelerin de bulunması AB ekonomisinin büyümesini engelleyen önemli faktörlerden biri durumunda... Geçtiğimiz hafta AB Komisyonu, yayımladığı raporda Avro Bölgesi için 2014 yılı büyüme tahminini yüzde 1,2'den yüzde 0,8'e ve 2015 yılı büyüme tahminini yüzde 1,7'den yüzde 1,1'e revize etmişti. 

Ayrıca, AB Komisyonu dışında Ekonomik İşbirliği ve Kalkınma Örgütü (OECD) ve Moody's gibi kuruluşlar da bölgenin büyüme tahminlerini düşürdü ve yayınladıkları raporlarda bölgedeki yüksek işsizlik ve düşük enflasyona dikkati çekti. 

Söz konusu gelişmeler, kamuoyunda Euro Bölgesi'ndeki toparlanmanın yetersiz olduğu ve bölgenin yeni bir "kriz dalgasına" girebileceği yönünde tartışmaları meydana getirdi. 

Konuya ilişkin  soruları yanıtlayan ekonomi uzmanları, Avrupa ekonomisindeki toparlanmanın yetersiz olduğu ve bölge ekonomisindeki yavaş büyüme ivmesinin yapısal reformlarla desteklenmesi gerektiğini vurguladı. 

İvme zayıf 

HSH Nordbank Avro Bölgesi ve Gelişen Piyasalar Başekonomisti Cyrus de la Rubia, Avro Bölgesi'nde büyüme ivmesinin kesinlikle çok zayıf olduğunu ve burada temel sorunun reformlarını ilerletmeyen Fransa'dan kaynaklandığını iddia etti. 

Euro Bölgesi'nde gelecek yıl için yüzde 0,9 büyüme öngördüklerini aktaran Rubia, yapısal reformların başlamak üzere olduğu İtalya'nın biraz daha iyimser olduğunu, Almanya'nın yumuşak bir yavaşlama yaşadığını ancak gelecek yıl ılımlı toparlanma gerçekleştireceğini dile getiren Rubia, geçmişte yapısal reformların gerçekleştiği İspanya, Portekiz ve İrlanda'nın durumunu ise "parlak" olarak nitelendirdi.  

Euro Bölgesi için yeni bir kriz riskinin geçmişte olduğundan daha küçük olduğunu aktaran Rubia, bu durumda her ülkede olmasa da bir çok ülkede gerçekleştirilen reformların, bankacılık birliği uygulanmasının ve gerektiğinde ECB'nin nihai kredi mercii rolünü üstlenmesinin etkili olduğunu ifade etti.  

Rubia, dünyanın büyük lokomotif ekonomileri ABD ve Çin'in gelecek yıl sırasıyla yüzde 3 ve yüzde 7 büyüyecek olmasını dikkate aldıklarında, Euro Bölgesi'nin kalıcı bir resesyona düşmesini beklemediklerini sözlerine ekledi. 

 "Euro Bölgesi'nde büyüme ivmesi zayıf ancak olumlu" 

ING Group Euro Bölgesi Başekonomisti Peter Vanden Houte ise Euro Bölgesi'nde büyüme ivmesinin zayıf ancak olumlu olduğunu belirterek, daha düşük petrol fiyatlarının, zayıf avronun ve düşük faiz oranlarının muhtemelen ekonomiyi 2015 yılına girerken destekleyeceğini söyledi.  

Euro Bölgesi'nin gelecek yıl yüzde 1,2 büyümesini öngördüklerini belirten Houte, "Yumuşak büyüme profili yine de EuroBölgesi'nin dış şoklara çok hassas olmasına yol açıyor. Bu yüzden en iyi ihtimalle gelecek yıl Avro Bölgesi'nin büyümesi yüzde 1 ile yüzde 1,5 arasında olabilir. Bizim bölgenin büyümesine ilişkin tahminimiz yüzde 1,2" dedi. 

Bölgede olası kriz sinyallerine ilişkin risklerin belirgin olmadığına dikkati çeken Houte,  "Şu an şiddetli bir bankacılık veya borç krizi öngörmüyoruz. Bununla birlikte, büyüme işsizlik oranını düşürmek için önemli ölçüde zayıf kalmaya devam ediyor. ECB'nin daha fazla yapabileceği bir şey yok, fakat aynı zamanda politikacıların Avrupa düzeyinde bir büyüme stratejisi uygulama konusunda az fikir birliği var" dedi. 

Houte, bölgede hükumetlerin kemer sıkma politikalarına ilişkin ise "Önümüzdeki haftalarda, Almanya ve Hollanda gibi kemer sıkmaktan yana olan ülkelerle, Fransa ve İtalya gibi bütçe teşvikinden yana olan ülkelerin mücadelesini görebiliriz" diye konuştu.  

Berenberg Başekonomisti Holger Schmieding de Avro Bölgesi'nin durgunluğa düşmüş olabileceğini belirterek, "Putin'in Ukrayna'ya savaşı, Almanya, İtalya ve diğer bazı çekirdek Avrupa ülkelerindeki iş ve yatırım güvenini sarstı. Ancak işletmeler zamanla jeopolitik kaygılara alışacaklar" dedi. 

Dış kaynaklı risklerin kötüye gitmemesi durumunda  2015 yılının başlarında güven ve yatırım ivmesinin tekrar yükselebileceğini ifade eden Schmieding, gelecek yılın ikinci çeyreğinden itibaren, Euro Bölgesi ve Almanya'nın saygın bir büyümeye dönebileceğini dile getirdi. 

Schmieding, Avro Bölgesi'ndeki yeni bir kriz ihtimaline ilişkin ise çekirdek Avrupa'daki durgunluğun Avro Bölgesi çevre ülkeleri için durumu biraz daha rahatsız edici hale getirdiğini ifade ederek, "Bir ölçüye kadar, piyasaların nihai gerginliği ve siyasi gerilmeler risklere ek yapıyor. Ama bütün olarak, İspanya, Portekiz ve İrlanda'da riskler iyi kontrol edilmiş gibi gözüküyor" değerlendirmesini yaptı. 

Commerzbank Kıdemli Döviz Stratejisti Peter Kinsella ise İrlanda ve İspanya gibi ülkelerde gelecek çeyreklerde büyüme artışı görülebileceğini ancak Almanya, Fransa ve İtalya'nın büyümesinde yavaşlama belirtileri görüldüğünü ifade etti. 

Kinsella, ayrıca Avro Bölgesi'nde yavaş büyüme ve düşük enflasyonun yanı sıra özellikle yüksek borca sahip ülkelerin en büyük problemlerden biri olduğunu dile getirdi. 

Bu konularda ilginizi çekebilir