Anlaşma için süre doluyor
İran ile P5+1 ülkeleri arasında yürütülen nükleer müzakerelerde, 'uranyum zenginleştirme, yaptırımlar, işbirliği ve ağır su reaktörü' sorunları çözüm bekliyor
VİYANA - İran ile yapılan nükleer müzakerelerde tarafların bir anlaşmaya varabilmesi için 24 Kasım'a kadar "uranyum zenginleştirme, yaptırımlar, işbirliği ve ağır su reaktörü" sorunlarını çözmeleri gerekiyor.
Avusturya'nın başkenti Viyana'da, İran ile Birleşmiş Milletler (BM) Güvenlik Konseyi'nin beş daimi üyesi ve Almanya (5+1) arasında yürütülen nükleer müzakereler devam ediyor. Resmi olarak İran ile P5+1 ülkeleri arasında yürütülmesine rağmen fiilen İran ile ABD arasında geçen müzakerelerde taraflar arasındaki farklılıklar giderilmeye çalışılıyor.
Yapılan anlaşma gereği 24 Kasım'a kadar sonuçlanması gereken müzakerelerde İran yaptırımları, ABD ise nükleer silah tehdidini bertaraf etmek istiyor. Tarafların kabul edilebilir bir anlaşmaya ulaşabilmesi için dört ana sorunu çözmeleri gerekiyor.
Uranyum zenginleştirme
Müzakarelerde taraflar arasında giderilmesi gereken farklılıkların başında uranyum zenginleştirme konusu geliyor. İran'ın Natanz ve Fordo tesislerinde uranyum zenginleştirmede kullanılan 19 bin santrifüjü bulunuyor. Bu santrifüjler nükleer enerji üretimi için gerekli olan yüzde 5 oranında uranyum zenginleştirmede kullanılıyor. Ancak İran, nükleer silah üretiminde kullanmak üzere uranyum zenginleştirme düzeyini yüzde 20 ve üzerine çıkaracak yeni santrifüjler elde etmek istiyor. ABD, İran'ın uranyum zenginleştirme düzeyini düşürmek ve santrifüj sayısını en fazla 5 bin ile sınırlandırmaya çalışıyor. Ayrıca İran'ın elinde bulunan 8,4 ton düşük düzeyde zenginleştirilmiş uranyumun yüzde 80 oranında azaltılması isteniyor aksi takdirde İran'ın yaklaşık bir yıl içinde nükleer silah yapabilecek kalitede uranyuma ulaşabileceği iddia ediliyor. İran ise yüksek düzeyli uranyum zenginleştirme işlemi yapabilen santrifüjlere ve uranyum zenginleştirme düzeyini yüzde 20'lere çıkarmakta ısrar ediyor.
Yaptırımlar
İran'ı müzakere masasına oturtan en önemli neden, yaptırımların kaldırılması beklentisi. İran, yaptırımların tamamen ve hemen kaldırılmasını istiyor, ABD ise İran'ın barışçıl nükleer faaliyetler içerisinde olduğunu kanıtlayıncaya kadar yaptırımların sürmesini ve kademeli olarak kaldırılmasını savunuyor. İran'a yönelik yaptırımların ABD, AB ve BM tarafından üç ayrı kategoride uygulanması da bir başka sorunu beraberinde getiriyor. Bir anlaşmaya ulaşılması halinde AB ve BM tarafından uygulanan yaptırımların kaldırılabileceği ancak ABD tarafından uygulanan yaptırımların kaldırılmasının sorun olabileceği düşünülüyor. Bilindiği üzere İran'a yönelik yaptırımların ağırlaştırılarak devam etmesini savunan Cumhuriyetçiler, kasım başında yapılan seçimleri kazanarak ABD Kongresi'nde çoğunluğu ele geçirmişti. Müzakerelerde bir sonuca varılsa bile Demokrat başkan Barack Obama'nın yaptırımların kaldırılmasına gücünün yetmeyeceği bu yüzden İran tarafının yaptırım meselesini ABD siyasetine rehin bırakmak istemediği belirtiliyor.
Ağır su reaktörü
ABD, nükleer silah için plütonyum üretileceği gerekçesiyle İran'ın Arak'ta bulunan ağır su reaktörü tesislerinin hafif su reaktörlerine dönüştürülmesini istiyor. İran ise tesislerin tıbbi amaçla inşa edildiğini ileri sürüyor. Müzakerelerde ağır su reaktörü ile ilgili sorunun, "reaktörde planlanandan daha az ölçüde plütonyum üretilmesi" şartıyla aşılabileceği ifade ediliyor.
İşbirliği sorunu
ABD, İran'dan bütün nükleer faaliyetlerini denetime açmasını istiyor. İran ise bir anlaşma sağlanması ve yaptırımların kaldırılması halinde tam işbirliğinin yapılabileceğini öne sürüyor. Uluslararası Atom Enerjisi Ajansı (UAEA) İran'ın ajans ile işbirliği yapmadığını, söz verilen pratik önlemlerin halen alınmadığını ve bazı tesislere girişlerin engellendiğini açıklamıştı. ABD tarafında, İran'ın bir anlaşma yapılsa bile nükleer silah elde etmek için gizli faaliyetler yürüteceği endişesi hakim. Bu nedenle Parçin ve Fordo gibi nükleer tesislerin denetime açılması, denetçilere izin verilmesi ve Uluslararası Atom Enerjisi Ajansı (UAEA) ile nükleer işbirliğinin artırılması bekleniyor. İran tarafı ise bir anlaşma sağlanması ve yaptırımların kaldırılması halinde denetimlere izin verileceğini belirtiyor.
Söz konusu sorunların çözülmesi halinde nihai bir anlaşmaya varılmasının mümkün olacağı ifade ediliyor. Aksi takdirde 24 Kasım itibariyle yeni bir takvim belirlenmesi ya da müzakerelerin tamamen çökmesi ihtimalleri öne çıkıyor.
Silahların Kontrolü Derneği'nde Nükleer Silahların Yayılmasını Önleme Politikası Direktörü Kelsey Davenport, İran ile ABD arasındaki temel sorunların yaptırımlar ve zenginleştirmenin detaylarında ortaya çıktığını, diğer konuların kısmen çözüldüğünü düşündüğünü söyledi. İran'ın yaptırımların hemen kaldırılmasını savunduğunu, ABD'nin ise yaptırımların kademeli kaldırılmasından yana olduğunu aktaran Davenport, İran'ın zenginleştirme konusunda ısrar ettiğini, ABD'nin ise sınırlı zenginleştirmeden yana olduğunu kaydetti. Son tarihe kadar bir anlaşmaya ulaşılabileceğini düşündüğünü vurgulayan Davenport, "Çünkü anlaşmazlığın maliyeti her iki taraf açısından da daha yıkıcı olabilir. Bir anlaşmaya ulaşılamaması halinde müzakarelerin birkaç ay daha uzatılabileceğini düşünüyorum. Bu kadar çabadan sonra müzakerelerin tamamen çökeceğine ihtimal vermiyorum" dedi.
İsviçre'nin Cenevre kentinde 24 Kasım 2013 tarihinde varılan geçici anlaşmaya göre, 20 Temmuz 2014 tarihine kadar kapsamlı bir anlaşmaya varılması öngörülmüş ancak taraflar arasında farklılıkların giderilememesi üzerine müzakerelerin 24 Kasım 2014 tarihine kadar uzatılmasına karar verilmişti.