Alman devi Bayer artık “yaşam bilimleri” şirketi
Bayer Türk CEO’su Hubert Braun, “Tüm inovasyonlarımız bir şekilde canlı türlerinin hücrelerinde son buluyor. Bu yüzden artık gerçek anlamda bir 'yaşam bilimleri' şirketiyiz” diye konuştu.
Aydın ŞAHİNALP
LEVERKUSEN - Yaklaşık 150 yıl önce iş dünyasındaki serüvenine kimyasal ürünlerle başlayan Alman devi Bayer, hücre bazında insan, hayvan ve bitkiler dünyasını bütün olarak kucaklayan bir “yaşam bilimleri” şirketine dönüşüyor.
Sağlık ürünleri, tarım ve hayvan sağlığı alanlarında faaliyet gösteren Alman Bayer, 2016 yılı finansal sonuçlarını, genel merkezinin yer aldığı Leverkusen’de düzenlenen basın toplantısında açıkladı. Buna göre grubun satışları 2016’da yüzde 1.5 artarak 46.769 milyar euroya ulaştı. Şirketin Yönetim Kurulu Başkanı Werner Baumann, “2016’da operasyonel performansımızla yine bir rekora imza attık” dedi. Türkiye’de bugüne kadar 200 milyon euroyu aşan yatırım gerçekleştiren Bayer’in, 2016 yılı Türkiye cirosu ise 325 milyon euro olarak gerçekleşti. Leverkusen’deki uluslararası basın toplantısı sonrası Türk gazetecilerle bir araya gelen Bayer Türk CEO’su Hubert Braun, “Şu an yaptığımız her şey, insanlarla, hayvanlarla ve bitkilerle yani yaşayan organizmalarla ve bunların hücreleriyle ilgili. Tüm inovasyonlarımız bir şekilde canlı türlerinin hücrelerinde son buluyor. Artık; araba, bina veya bilgisayarda sonlanan kimyasal bir çalışma yapmıyoruz. Bu yüzden gerçek anlamda bir 'yaşam bilimleri' şirketiyiz.” dedi.
Bayer’in tohum biriminin 26 küresel Ar-Ge merkezinden biri de Antalya’da bulunuyor.
Bayer Türk CEO’su Hubert Braun, Antalya’daki tohum geliştirme faaliyetlerinin önemine dikkat çekti. Ve bu konu hakkında şunları söyledi:
“15 adet geliştirme serasının da bulunduğu ve toplamda 127 bin m2’lik alana yayılan Antalya’daki merkezimizde hem Türkiye pazarı hem de Doğu Avrupa ve Ortadoğu’daki komşu ülkelerin ihtiyaçlarına yönelik domates, salatalık ve biber tohumları geliştiriyoruz ve üretiyoruz. Burada en başarılı ürün geliştirme örneklerinden birini, Türkiye’de tüketilen ve birçok ülkeye ihraç edilen ve suyunu akıtmama özelliğiyle öne çıkan 'Intense' türü domates oluşturuyor.”
Reçetesiz ilaçlara özel yasa yok
Bayer 60 yıla aşkın süredir Türkiye’de faaliyet gösteriyor. Alman devinin Türkiye CEO’su Hubert Braun Türkiye’deki reçeteli ve reçetesiz ilaç ayrımının önemine dikkat çekiyor.
Türkiye’de reçetesiz ilaç (OTC) olarak tanımlayabileceğimiz ürünlerin pazarı; temel olarak analjezikler, öksürük/soğuk algınlığı/ alerji ilaçları, dermatolojik ürünler, gastrointestinal yardımcılar ve endikasyonu olan vitamin ve mineral kombinasyonlu ürünleri kapsıyor.
Pek çok ülkede reçeteli ve reçetesiz ilaç ayrımı olduğunu belirten Braun, “2016 yılı sonu itibarıyla reçetesiz ilaç başlığı altında toplanabilecek ürünlerin Türkiye’deki potansiyel pazar büyüklüğünün tahmini değeri 5 milyar TL. Bu büyüklüğe ve büyüme eğilimine rağmen, pek çok gelişmiş ülkenin aksine Türkiye’de reçetesiz ilaçlarla ilgili özel bir yasa ya da regülasyon bulunmuyor. Biz Bayer olarak, düzenleyici kamu kurumları ve diğer paydaşların reçetesiz ilaçların tanımı ve gereklilikleri üzerinde anlaşmasını takiben üzerinde uzlaşı sağlanmış bir reçetesiz ilaç yasasının kanunlaşmasının hem ilaç endüstrisi hem de kamu sektörüne yarar sağlayacağını öngörüyoruz. Daha da önemlisi böyle bir yasanın varlığının kısa, orta ve uzun vadede en fazla Türkiye’deki insanların ve hastaların yararına olacağı görüşündeyiz” dedi.
MONSANTO’NUN FİNANSMANINDA ÖNEMLİ MESAFE KATEDİLDİ
Leverkusen’de düzenlenen Finansal Sonuçlar basın toplantısında söz alan Bayer AG Yönetim Kurulu Başkanı Werner Baumann, “Monsanto’nun satın alınması sürecinde de önemli ilerleme kaydettik” dedi. Bayer CFO’su Johannes Dietsch de Monsanto’nun satın alımının finansmanı konusunda önemli mesafe kaydedildiğini açıkladı. Şirketin hem 57 milyar ABD Doları tutarındaki satın alma finansmanını hem de 4 milyar euro tutarındaki ilk öz sermaye düzenlemesini başarıyla hayata geçirdiğini belirten Dietsch, “Bu büyüklükteki işlemler genellikle sorunsuz şekilde tamamlanamıyor. Finansman faaliyetlerindeki başarımız, Bayer’in sermaye piyasalarındaki itibarının bir kanıtı niteliğinde” diye konuştu.
GEBZE’DEN DÜNYAYA 30 BİN TON ÜRÜN
Türkiye’nin tarım hinterlandındaki öneminin gıda temini açısından günden güne arttığını vurgulayan Braun, “Türkiye’de 3 milyon çiftçi var ve çiftçi başına ortalama ekilen alan 7 hektar. Buna karşılık Avrupalı bir çiftçi yaklaşık 27 hektardan sorumlu. Bayer, Türkiye’de tarım ürünleri tesisi bulunan tek çok uluslu şirket. Gebze fabrikamızdan 1989 yılından bu yana 40’tan fazla ülkeye 30 bin tondan fazla ürün ihraç ettik” diye konuştu.