Afrika'nın umudu Türkiye

Zengin yer altı kaynaklarına rağmen ekonomik sıkıntı yaşayan Afrika ülkeleri için Türkiye'nin TİKA aracılığıyla uyguladığı projeler umut haline geldi.

YAYINLAMA
GÜNCELLEME

 

 


HARAR - Türkiye, Türk İşbirliği ve Kalkınma Ajansı Başkanlığı (TİKA) aracılığıyla çeşitli projelerle birçok sorunun çözümünde katkı sağladığı Afrika ülkeleri için umut haline geldi. TİKA Başkanı Serdar Çam ve beraberindeki heyetin, 5 gün süren Etiyopya, Cibuti ve Somaliland gezisi, büyük ilgi gördü. Afrika ülkelerinde kuraklık nedeniyle yaşanan su sıkıntısının giderilmesi için projeler uygulayan TİKA, önümüzdeki dönemde bölgede bulunan Osmanlı eserlerini restore etmeyi planlarken, ayrıca ekonomik kalkınmayı gerçekleştirmek için çalışma başlatacak. TİKA Başkanı Serdar Çam, Afrika'nın Türkiye açısından önemli bir yeri olduğunu belirterek, kardeşlik hukuku içerisinde bu kıtada yaşayan halkla birlikte ortak çalışma yapmak istediklerini söyledi.

Bu kapsamda, Etiyopya, Cibuti ve Somali'de gezi ve incelemelerde bulunduklarını ve bu ülkelerin yetkilileriyle görüştüklerini anlatan Çam, Türkiye'nin bu ilgisinin bölgede memnuniyetle karşılandığını ifade etti. Daha önce Etiyopya'nın Harar eyaletinde yeni su kuyuları açarak bölgenin içme suyu sıkıntısını önemli ölçüde giderdiklerini anlatan Çam, bölgede büyük memnuniyet uyandıran bu çalışma nedeniyle Hararlı yetkililerin kendilerine teşekkür beraatı verdiklerine dikkati çekti. Afrika halkına, refah seviyesinin yükselmesi için kardeşlik hukuku çerçevesinde destek olmaya çalıştıklarını vurgulayan Çam, "Bölgenin kalkınmasına yönelik tarımsal ve sağlık yatırımları yapacağız. Daha önce sadece Harar'da 70 kilometre su hattı döşeyerek bölgenin su ihtiyacı karşılandı. Bunun devamını diliyorlar ve su ihtiyaçlarının tamamen karşılanmasını bekliyorlar" diye konuştu.

"Afrika, 54 ülkesiyle muazzam kapasiteye sahip"

Afrika'nın dünyanın en zengin yer altı ve yer üstü kaynaklarına sahip olmasına rağmen yaşadığı geri kalmışlığa işaret eden Çam, şunları kaydetti: "Bir bilenen Afrika var, bir de Afrika'nın gerçekleri var. Aslında dünyanın zengin kıtası olarak bilinmesi gereken bir Afrika, sürekli mağduriyetler, sıkıntılar, zorluklar içinde bir kıta olarak anlatılmaya çalışılıyor. Yer altı ve yer üstü zenginlikleri olan Afrika, 54 ülkesiyle muazzam kapasiteye sahip ancak bu kapasitenin kullanılması, korunması ve geliştirilmesiyle birlikte tarihi süreç içinde birçok sıkıntı yaşanmıştır. İç savaşlar, etnik çatışmalar, dış baskılar, birtakım sömürge mantığıyla geliştirilmiş projeler, Afrika'nın yıllarca üzerinden atamadığı yükleri beraberinde getirmiştir. Afrika'nın artık kendi ayaklarının üzerinde durabileceği etkin projelerin ortaya çıkarılması gerekir. Bu çerçevede çok iyi yetişmiş insan kaynaklarına da sahiptir. Afrika'nın dışarıda, çok başarılı iş adamları ve akademisyenleri vardır. Bu potansiyelin doğru metotlarla bir araya getirilerek, buranın ayağa kaldırılması noktasında projelere ihtiyaç vardır. Bu noktada Türkiye olarak, TİKA olarak bizim oluşturduğumuz, sahip olduğumuz kapasiteyi onlarla paylaşmayı, onlarla birlikte geliştirmeye hazır olduğumuzu kardeşlik hukuku çerçevesinde bildirdik."

ürkiye'nin, Afrika ile ilgili çalışmalarının 2005 yılında başlatığı "Afrika açılımı politikası" kapsamında yoğunlaştığını dile getiren Çam, sözlerini şöyle sürdürdü: "Bu politikayla Afrika'nın çeşitli ülkelerinde elçiliklerimizle beraber TİKA ofislerimiz açılmaya başlandı. Geçtiğimiz yıl, 2011 yılında, Sayın Başbakanımızın geniş bir heyetle Mogadişu'ya ziyarette bulunmuştu. Uzun yıllar hiç bir devlet büyüğünün gelmediği bir yere Başbakanımızın ziyaretiyle bölge, dünyanın dikkatini çekmiş oldu. Afrika'da Somali gibi bölgeler, imkansızlıkları giderildikten sonra kapasitesinin artırılmasından sonra Dubai gibi serbest bölgeler olabilecek. Biz öncelikle bu bölgelerdeki ecdat yadigarı eserlerin restore edilmesi, fonksiyonel şekilde kullanılması için çalışma yaparken, ayrıca kalkınmaya yönelik çalışmalara da başlayacağız."

"Türkiye'den beklentimiz çok"

Etiyopya'nın Harar eyaletinin Cumhurbaşkanı Abdülhadi Murad da Afrika'nın Türklerle tarihi bağları olduğunu belirterek, bir asır sonra ilişkilerin geliştirilmesi için son yıllarda önemli çalışmalar yapıldığını anlattı. Türklerin Harar'da 40 su kuyusu açtığını ve bölgedeki bazı tarihi binaların restorasyonu için çalışma yaptığını dile getiren Murad, şunları kaydetti: "Türkiye'den sivil toplum kuruluşları da buralarda çalışma yapıyor. Türk sivil toplum kuruluşları, bölgemizde 150 yetim çocuğu okutuyor. Kurban Bayramı'ndan kurban kesimi gibi çalışmalar yapıyorlar. Kurban kesme çalışmaları senelerdir devam ediyor. Dini kitapları kendi dilimize çevirip insanlarımızın dinlerini öğrenmelerini sağlıyorlar."

Murad, Türklerin Osmanlı'dan sonra Afrika ile bağlarının uzun süre kopuk kaldığını belirterek, "Osmanlı döneminde, Türklerle Harar'ın ilişkisi çok güçlüydü ve o zamanlar Harar sadece eyalet değildi ve ülke gibiydi, çok geniş bir alanı kapsıyordu. Burada Hararlılara yapılan baskılar vardı ve Osmanlı ile bağlantılar kesilince bu baskılara bir süre dayanabildik ve sonra da yenildik. Osmanlı'dan sonra Türklerle bağlantıların kesildiği dönemi karanlık zaman diye tanımlıyorum. Şimdi tekrar bağlantıya girmemiz bizim için çok büyük bir şanstır. İlişkilerimiz yeniden başladı ve bunu karanlık zamanın bitmesi diye görüyorum" şeklinde konuştu.

Türklerin Hararla ilişkilerini daha fazla geliştirmesini beklediklerini vurgulayan Murad, sözlerini şöyle tamamladı: "Kardeş olduğumuzu birbirimize göstermeye çalışıyoruz. 'Artık biz kardeşiz' diye ilan ettikten sonra, başka bir konuma geçtik. Aramızdaki güveni sağlamlaştırdık. Şimdi yapılması gereken şeyler, 'Harar'da şunun yapılması gerekir' gibi diyebileceğimiz şeyler olabilir. Türkiye, Etiyopya'dan Harar'dan, çok çok daha ileride. Tecrübe paylaşımı yapılabilir. Teknoloji paylaşımı yapılabilir. Bilgi paylaşımı yapılabilir. Çalışmalar daha yeni başladı. Türkiye'den beklentilerimiz çok."
 

Bu konularda ilginizi çekebilir